‘Bir Kova Buz’ bağışçılığı kökten değiştirecek

Tam açılımı Amyotrofik Lateral Skleroz olan ALS, kas erimesini ve omurilikte harabiyeti anlatan bir tıbbi terim. Omurilik ve beyinde sinir hücrelerinin kaybıyla oluşan ve henüz tam tedavisi olmayan bu hastalık, hastaların kaslarında zamanla güçsüzlük ve erimeye yol açıyor. Bir süre sonra hastalar, yatağa ve solunum cihazına bağlı hale geliyor.

ALS’ye farkındalık yaratmak amacıyla başlatılan ‘Bir Kova Buz’, bugüne kadar gerçekleştirilmiş en etkili bağış kampanyalardan biri olarak dikkat çekiyor. Öyle ki bu kampanyanın bağış toplama yöntemlerini tamamen değiştirmesi bekleniyor. ALS Derneği tarafından 27 Ağustos tarihinde yapılan resmi açıklamaya göre, 29 Temmuz-27 Ağustos arası toplanan bağış miktarı 94.3 milyon dolara ulaşmış durumda. Geçen sene aynı dönemde toplanan bağış sadece 2.7 milyon dolar oldu. Dernek kampanya sayesinde 2.1 milyon yeni bağışçı kazandı. Bu rakamlar, birçok eleştiriye maruz kalmış olmasına rağmen, Bir Kova Buz kampanyasının başarılı bir sonuç verdiğinin göstergesi. Kampanyanın en büyük başarısı ise potansiyel genç bağışçılara ulaşabilmiş olması. Bu arada Türkiye’den yapılan bağış oranı dün itibariyle 779 bin TL’ye ulaştı. Bu oranın her saat başı arttığını söylemekte fayda var.

Uzmanlara göre kampanya, sanal ortamda bağış toplama hakkında bilinmeyen bir çok gerçeği ortaya koydu ve bu gerçekler önümüzdeki dönemde benzer derneklerin bağış toplama yöntemlerini revize etmelerine yol açacak:

1. Varolan bir konuyu gündeme taşımak

Bir Kova Buz Kampanyası ALS Derneği tarafından yaratılmadı. Bu kampanya daha önce farklı dernekler tarafından kullanılmıştı. Fakat Boston’da yaşayan ALS hastası Peter Frates geniş arkadaş ağını ALS hastalığının duyulmasına destek vermeye çağırınca, bu girişim ALS Derneği tarafından da destek gördü. Dünya genelinde milyonlarca insan bu kampanyada kendiliğinden yer aldı.

2. Eğlenceli ve basit kurallar koymak

Bir Kova Buz kampanyası, bir mesajı mümkün olduğunca fazla alıcıya göndermeyi hedefleyen mektup zinciri yönteminin tam tersine işliyor: Önce bir kişi size meydan okuyor; bu meydan okumayı kabul ediyorsunuz; başınızdan aşağı buzlu su döktüğünüz bir video çekiyorsunuz; bu videoda başka bir kişiye meydan okuyorsunuz ve bunu yerine getirmesi için 24 saat süre tanıyorsunuz. Böylece, diğer bağış kampanyalarından farklı olarak, aciliyet ve doğallık duygusu yaratılmış oluyor.

3. Görsellik ve yaratıcılığı ön plana çıkarmak

Kampanyaya dünyaca ünlü sanatçılar ve iş insanlarının katılmasının yanı sıra, videolarda yaratıcı yöntemlerin kullanılması, paylaşımın çok daha hızlı olmasını sağladı. Özellikle ünlüler arasında bir tür ‘birbirine üstünlük sağlama’ isteği ön plana çıktı. İnsanlar bir yandan hastalığa dikkat çekerken, diğer yandan birbirleri ile bağlantı kurdular.

4. Bağışlar dijitalleşti

Bugün ABD genelinde bağışların büyük bir bölümü çek yoluyla yapılıyor. Bunun nedeni bağış yapan insanların yaş ortalamasının yüksek olması ve çek yazmayı tercih etmeleri. Bir Kova Buz kampanyasında ise, bağışların büyük bölümünü internet üzerinden çok daha hızlı ve kolay şekilde toplandı.

5. Sürdürülebilir mesaj

ALS Derneği ve diğer benzer amaçlı derneklerin en önemli ihtiyacı, yapılan bu desteklerin sürdürülebilir olması; çünkü ALS hastalığına çözüm bulunabilmesi için daha çok fazla destek gerekiyor. Dolayısıyla ALS Derneği’nin bundan sonra aşması gereken zorluk, yapılan bağışların hastalık adına yarattığı farkı en iyi şekilde ortaya koyabilmek. Bu süreçte yine ünlü isimlere önemli rol düşebilir.