Çalışan kişi başı verimlilik artmıyor

Verimlilik demek, kabaca aynı üretim araçları ile aynı yatırım, aynı insan gücü, aynı girdi ile daha çok üretim elde etmek demektir. 

Aynı yatırım ile aynı makine ile daha çok üretim yapılıyor ise sermayede verimlilik artışı sağlanmış olur. 

Aynı sayıda çalışan, aynı çalışma süresinde daha çok üretim yapıyor ise işçilikte verimlilik artışı sağlanmış olur. 
Aynı üretim için daha az elektrik, gaz, mazot kullanılmış ise enerji kullanımı ile verimliliğin artışına katkı sağlamış olur. 

Önemli olan üretime katkıda bulunan aynı üretim faktörleri ile daha fazla üretim yapmaktır. 
Verimlilik, “üretilen mal ve hizmet miktarı ile bu mal ve hizmet miktarının üretilmesinde kullanılan girdiler arasındaki orana bakılarak ölçülür. 

Basit anlatımı ile verimlilik, ürünlerde çıktı ile girdi arasındaki farktır. Girdi küçüldükçe verimlilik artmış olur. 
Sonuç olarak verimlilik artışı, aynı mal ve hizmeti daha düşük harcama ile üretmek anlamına gelir. Verimlilik artışı üreticiye rekabet gücü kazandırır. 

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, çalışan kişi başına sektörler itibarıyla Ulusal Verimlilik İstatistikleri yayımlıyor. 

2010 yılında 100 olan Türkiye’de toplam sanayide, çalışan kişi başına verimlilik endeksi, 2013 yılında 100.65 olarak belirlendi.

2014 yılı Eylül ayında verimlilik endeksi 100.86 oldu.

Görülüyor ki, 2011 yılından bu yana toplam sanayide çalışan kişi başına verimlilik konusunda bir artış yok.

Gıdada verimlilik 2011 yılında 108.70 olmuşken, 2014 yılında 101.82’ye gerilemiş durumda.
Tekstilde, giyimde, deri sanayiinde, hatta motorlu kara taşıtları üreten sanayide verimlilik artmıyor. 2010 yılının gerisinde.

Bu bilgiler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın derlediği Türkiye Ulusal Verimlilik İstatistikleri’nden alınan bilgiler.

Sanayide verim artışını sağlayamaz isek, kaynak israfını sürdürürüz. Verimlilik artışının sağlanamaması büyümeyi yavaşlatır.