Dolar ne olur?

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Başlıktaki soru bize en çok sorulan sorudur. Nereye gitsek etrafımızdan birileri, bir punduna getirip bu soruyu sorar. Biz cevapta pek istekli olmayız. Yine de de soruyu soran cevabı almakta ısrarlı olur. Nerede olduğunuz, ülkenin hangi coğrafyasında bulunduğunuz, kiminle konuştuğunuz fark etmez. Dolar sorusu her yerde hazır ve nazırdır. Bu o kadar sık tekrarlanan bir durumdur ki bakan da milletin tamamının cebinde, kasasında, yastığının altında tonlarla dolar olduğunu ve bunun akıbetini merak ettiklerini düşünür. 

İçinde yaşadığımız dönemde fiilen büyük miktarlarda dolar tutmanın sanıldığı kadar yaygın olmadığını düşünüyorum. Dolar tutmanın fazlasıyla yaygın olduğu dönemlerde dahi ulusal paradan kaçışın, dolara kaymanın yüzde elliyi ancak geçtiği biliniyor. Kaldı ki bunlar oldukça özellikli bir dönemlerdir. Yüksek ve sürekli enflasyonun ulusal paranın değerini sürekli aşındırdığı, satın alma gücünü törpülediği bir dönemlerdir bunlar. Görece kısa sayılabilecek bir sürede, çoğu kendi imalatımız niteliğinde olan irili ufaklı krizlerin yaşandığı zaman dilimine rastlar bu süreç. Kriz motifi hafızalara kazınmış, gelirin ve servetin geleceğine ilişkin güven adeta sıfıra inmiştir. Bu koşullarda, döviz hareketleri de serbest olunca, ulusal para yerine güvenilen bir paranın ikame edilmesi doğaldır. Sadece bizde değil, hemen her yerde bu para dolar olur. Biz ve bize benzer ülkelerde doların sokağa inmesi, halk dilinde yaygınlık kazanması daha çok dönemin bu tür özelliklerinden kaynaklanmıştır. Ama bir kez yaygınlık kazandıktan sonra doların bütünüyle gündemden düştüğü ülke sayısı da sanırım yok denecek kadar azdır. 

Enflasyonun görece yavaşladığı, ulusal paranın değerini aşındıran gelişmelerin kontrol altına alındığı, ekonominin gidişatının nispeten daha fazla güven verdiği, yani para ikamesine pek ihtiyacın kalmadığı son dönemlerde para ikamesinin cazibesini yitirdiği, fiilen tutulan dolar miktarının azaldığı biliniyor. Buna rağmen, doların halkın algısındaki ve söylemindeki ayrıcalıklı konumu sürüyor. 

Koşulların görece daha düzgün olduğu dönemlerde dolar sorusunun hala yaygın olmasının önemli bir nedeni bu tarihsel deneyimdir kuşkusuz. Ama dolar merakının gerisinde daha güncel bir neden de var gibi görünüyor. Kendi döviz varlıkları nedeniyle doların fiyatının ne olacağını merak edenler hala var. Buna karşılık, dolar fiyatını ekonominin gidişatını izlemekte temel parametrelerden birisi olarak benimsemiş, kurdaki değişmelerden hareketle ekonominin nabzını tutmayı alışkanlık halinde getirmiş ve salt bu nedenle dolar kurundaki oynaklığı izleyip, sorgulayanlar da var. Bunların hacminin fiilen dolar tutanlardan daha büyük olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bize sorulan “dolar ne olur” sorusu çoğu kez elde tutulan dövizden ve bu nedenle duyulan kaygıdan kopuk olur. 

Aslında soruyu soranın yüzüne dikkatli bakınca muradının ne olduğunu anlarsınız. “Döviz ne olur” sorusu çoğunlukla “ ne olacak bu ekonominin hali” sorusunun kısaltılmış halidir. Dolayısıyla dolar sorusunun sıklığı ekonomideki gidişatın bozulmasıyla ya da buna dönük kaygıların artmasıyla paralel bir seyir izler. Bu bağlantının çok sayıda örneğini vermek mümkün. Bakın mesela, bu günlerde ekonominin gidişatının iyi olmadığını, geleceğinin sorunlu olduğunu düşünenlerin sayısında gözle görülür bir artış var. Bize sorulan “dolar ne olur” sorusunun yoğunluğu da benzer biçimde artmış durumda. 

Meseleye bu gözle bakınca meşhur “dolar ne olur” sorusunun haklı ve meşru bir soru olduğu söylenebilir. Ekonomideki son duruma bakın. Büyüme yavaşlıyor. Enflasyon bize benzeyen ülkelere göre yüksek ve bu düzeyde katılaşma eğilimi gösteriyor. İçeride yaşanan siyasi gelişmeler, sıcak çatışma görüntüleri, hızla tırmanan şiddet ve uzayıp giden siyasi belirsizlik beklentileri fazlasıyla bozmuş durumda. Risk algısını besleyen bu gelişmeler faiz ve kur gibi finansal fiyatlara baskı yapıyor. Dünya ahvali de pek iç açıcı değil. FED’in faizi yükseltme olasılığı, küresel bir durgunluğu tetikleyeceği düşünülen Çin’deki yavaşlama, emtia fiyatlarındaki çöküşün yaydığı durgunlaştırıcı etkiler de bu sürece ciddi katkı yapıyor. Sonuçta, risk algısı iyice büyüyor, riskten kaçma eğilimi artıyor, kaynak çıkışı hızlanıyor. Bütün bunlar dolar talebini besliyor, dolar fiyatını fazlasıyla oynak hale getiriyor. Bu koşullarda “dolar ne olur” sorusunun kişisel servet hesabından mı yoksa ekonomideki bozulmanın beslediği kaygılardan mı kaynaklandığına dikkatli bakmak gerekir. Kendi adıma, ekonomideki bozulmadan kaynaklanan bu sorunun meşru bir soru olduğunu, sorgulanmasındaki yoğunlaşmanın da makul bir kaygıyı yansıttığını düşünüyorum. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018