Döviz piyasasını kontrol şansımız kalmadı

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Dolar fiyatı yükseliyor, euro değer kaybediyor, ihracatta yavaşlama var ama ekonominin çarkları dönüyor. Bu çok önemli.

a)Özel sektör vadesi gelen dış borçlarını yeniliyor, faizlerini ödüyor. Hatta ilave borç alanlar da var.
b) Bankalar döviz kredilerini döndürebiliyor. Dışarıdan borçlanmakta sorun yaşamadılar.
c) Döviz bulamamaktan bugüne kadar sorunla karşılaşan kamu veya özel sektör kuruluşu yok.
d) Döviz riskleri 2014 yılı işletme bilançolarına yansıdı. Döviz ile borçlanıp TL ile iş yapan firmalar büyük zararlar etti ama, ekonomide döviz riskinden sarsıntı geçiren büyük kuruluşlar olmadı.

Bunlar önemlidir. Çünkü bundan önceki benzer dalgalanmalar kısa sürede ekonomide ciddi sarsıntılara yol açardı.
Yabancı girişi yavaşlasa da ülkeden ciddi boyutta yabancı çıkışı olmadı. Genelde sıcak para riskli durumlarda ülkeyi terk eder. Bizde mart ayında 114 milyar dolar sıcak para stoku var. Sıcak paranın 57 milyar doları borsada, 47 milyar doları tahvilde, bonoda ve 19 milyar doları mevduat hesaplarında park etmiş durumda. 2013 Yılında sıcak para stoku 125 milyar dolardı, 2014’de 130 milyar dolar olmuştu. Unutmayalım doları ucuz bozduran sıcak paracılar. Dolar fiyatındaki yükselmeden en fazla zarar görenler.

Türk halkının güveni sağlam. Dolara hücum etmiyor. Yastık altına giden dövizi bilmek imkansız ama, bankalardaki döviz mevduatı hesaplarında yılbaşında 155 milyar dolar vardı. Son rakam 160 milyar dolar. Özel şahısların, şirketlerin hesaplarındaki artış 5 milyar dolar. Dolar fiyatı arttığı için bu hesapların TL. karşılıkları artıyor. 
Bizim için önemli olan büyümenin yavaşlaması, enflasyonun devam etmesi ve de cari açığı kazasız belasız kapatılmasıdır.

Ekonominin büyümesi yavaşladı. 2013 Yılında yüzde 4.2 olan büyüme oranı 2014 yılında yüzde 2.9’a geriledi. Büyümede imalat sanayinin ağırlığı azalırken inşaat öne çıktı.
Dış dünya ülkenin milli gelirini cari dolar kuru hesaplanan rakamdan izliyor. Bizde dolar fiyatı arttığı için sabit fiyatlarda 2014 yılında yüzde 2.9 büyüyen milli gelir, cari döviz kuru ile 823 milyar dolardan 800 milyar dolara gerilemiş görünüyor. 

Dışarıdan bu rakama bakanlar, Türkiye’de milli gelirin gerilemeye başladığı izlenimini alıyor.
2015 yılının öncü göstergeleri yavaşlamanın devam ettiğini haber veriyor.
Ülkenin döviz açığı küçülüyor ama gene de yılda 40-50 milyar dolarlık bir açık var. Aylık açık 2015 Ocak ayında 2 milyar dolardı, şubatta 3 milyar dolar oldu.

Önemli olan ülkenin cari açığı/döviz açığını nasıl kapattığı. Açık doğrudan yatırım, portföy yatırımı ve dışarıdan borçlanarak kapatılıyor. Şubat ayında net olarak döviz girişi olmadı. Her üç kalemden net 2 milyar dolar döviz çıkışı olunca, şubat ayında döviz açığı 5 milyar dolara ulaştı. Allah'tan nereden geldiği belli olmayan 4 milyar dolar döviz geldi de, döviz açığı 1 milyar dolara geriledi. Onu da döviz rezervlerinden kapattık.

Türkiye’ye dışarıdan bakanlar için enflasyon önemlidir. Dışarıda yabancı para değerindeki değişmelere ek olarak, “Ne kadar enflasyon, o kadar devalüasyon” gereği vardır. 2008’den 2014’e 6 yılda enflasyon ortalaması yüzde 8’in üzerinde gerçekleşti. 2015 Yılının ilk 3 ayında enflasyon yüzde 7.5 dolayında dolandı.

Yabancılar, göstergeleri üst üste koyarak ülke için risk primi (CDS)  belirliyorlar. Bizim risk primimiz 170’lerde, 180’lerde dolanırken Nisan başında 209’lara çıktı. Bu yazı yazılırken 218 olmuştu. Krizden yara bere alan İspanya’nın risk primi 86, Portekiz’inki 132. 

Dünyada yüzen gezen dövizler risk primi yüksek ülkelere ilgi göstermiyor. Veya bu ülkelere para gönderirken, döviz fiyatının üzerine risk primi ekleyerek maliyeti artırıyor. İşte bu nedenle risk priminin yüksekliği, ülkede döviz fiyatını “göreceli olarak” (diğer ülkelerinkinden) daha da fazla artmasına yol açıyor.
Bu tabloda ağırlığı bizim kontrolümüz dışındaki gelişmeler oluşturuyor.

Bu tabloda Merkez Bankası’nın, hükümetin dolar fiyatını frenleme gücü yok. Ancak ülkenin dışarıdan görünümünü iyileştirecek tedbirler alınırsa, Türkiye’nin benzer ülkelerden olumsuz yöne ayrışması önlenebilir.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018