Faiz ve munzam aynı anda artırılabilir

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, son PPK toplantısında faiz indirim kararını oy birliğiyle aldıklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, küresel ekonomide öngörülenden daha uzun süreli bir yavaş büyüme dönemi yaşanması ve gelişmiş ülkelerin niceliksel genişlemeye uzun süre devam etme olasılığının, bir yandan dış talebe ilişkin aşağı yönlü riskleri beslerken, diğer yandan Türkiye'ye yönelik sermaye akımlarının güçlenerek sürme olasılığını gündemde tuttuğunu dile getirdi.

Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi durumunda iç ve dış talebi dengelemek ve finansal istikrara ilişkin riskleri azaltmak amacıyla, düşük politika faizi ve yüksek zorunlu karşılık oranlarından oluşan bir politika bileşimini uzun süre uygulayabileceklerine dikkati çeken Yılmaz, "Küresel ekonomideki sorunların daha da derinleşmesi ve yurt içi iktisadi faaliyetin durgunluk sürecine girmesi halinde ise bütün politika araçlarını genişletici yönde kullanmamız söz konusu olacaktır" diye konuştu.

Enflasyon öngörüsü yüzde 5.9'a çekildi

Merkez Bankası 2011 yılı sonu enflasyon tahminini yukarı yönlü revize etti. Merkez Bankası, yılın ilk enflasyon raporunda yüzde 70 olasılıkla 2011 yılı sonu enflasyon tahmininin orta noktasının yüzde 5.9 olacağını açıkladı. Banka, 2010 yılının son enflasyon raporunda 2011 yılı sonu enflasyon tahmini yüzde 5.4 olarak açıklamıştı. 2011 yılı sonu enflasyon aralığının ise yüzde 4.5 ile yüzde 7.3 olacağını öngören Merkez Bankası, 2012 yılı sonunda ise enflasyonun orta noktasının yüzde 5.1 olmak üzere yüzde 3.3 ile yüzde 6.9 aralığında değişeceğini tahmin etti. Merkez Bankası, enflasyonun orta vadede ise yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngördü.

Merkez Bankası, 2011 Yılı Ocak Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Ekim Enflasyon Raporu'nun yayımlandığı dönemden bu yana, tahminlere temel oluşturan varsayımları güncellemeyi gerektiren bazı gelişmeler ortaya çıktığına dikkat çekilen Rapor'da, bir önceki raporda gıda fiyatlarının yıllık artış oranının 2010 sonunda yüzde 10.5 olarak gerçekleştikten sonra kademeli olarak gerileyerek 2011 sonunda yüzde 7 düzeyine düşeceğine ve tahmin ufku boyunca bu seviyelerde seyredeceğinin varsayıldığına dikkat çekildi.

Yılın son çeyreğinde işlenmemiş gıda enflasyonundaki sert düşüşle gıda enflasyonu beklenenden daha olumlu bir seyir izlediğinin vurgulanarak, bununla birlikte, tarımsal emtia fiyatlarında son dönemlerde gözlenen hızlı artışların işlenmiş gıda fiyatları üzerindeki potansiyel etkilerini göz önüne alarak yüzde 7 düzeyindeki gıda enflasyonu varsayımının yüzde 7.5 seviyesine yükseldiği, bu gelişmenin 2011 yılı enflasyon tahminleri üzerindeki etkisinin yaklaşık 15 baz puan civarında olduğu belirtildi.

Petrol ve emtia 35 baz puan artış getirdi

Ekim Enflasyon Raporu'nda petrol fiyatlarının 2011 yılında 85 dolar, 2012 yılı ve sonrası için ise 90 dolar olarak gerçekleşeceği varsayımıyla hareket edildiğinin anımsatıldığı Rapor'da, "Bunun yanı sıra, tahmin ufku süresince ithalat fiyatlarının kademeli artışlar sergileyeceği ve 2011 yılında ortalama olarak yüzde 6.1 oranında artış göstereceği bir görünümü esas alındı. Gerek gelişmiş ülkelerde niceliksel genişleme politikalarının devam etmesi, gerekse gelişmekte olan ülkelerdeki güçlü büyüme eğiliminin korunması, Ekim Enflasyon Raporu'nun yayımlandığı tarihten bu yana emtia fiyatlarında hızlı artışları sürmesine neden oldu. Bu çerçevede, Ocak ayının ilk yarısında oluşan vadeli emtia fiyatlarını dikkate alarak petrol fiyatı varsayımımızı 2011 ve sonrası için 95 dolara güncellendi. Ayrıca, yine vadeli emtia fiyatlarını göz önüne alarak, ithalat fiyatlarının 2011 yılında yüzde 10.9 civarında bir artış göstereceği varsayıldı. Varsayımlardaki bu değişiklikler 2011 yıl sonu enflasyon tahminlerini yaklaşık 35 baz puan yukarı yönlü güncellenmesine neden oldu" denildi.

Enflasyon kısa vadede orta vadeli hedefin altına inecek

Raporda kısa vadede işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düzeltme ve 2010 yılının ilk aylarındaki yüksek bazın etkisiyle enflasyonun aşağı yönlü belirgin bir hareket göstererek orta vadeli hedeflerin altına düşeceği, sonrasında ise bir müddet dalgalı bir seyir izleyeceği tahmin edildi. Emtia fiyatlarındaki artışların etkisinin ortadan kalkmasıyla, enflasyonun 2012 yılının ortaları itibarıyla yüzde 5 düzeyindeki orta vadeli hedeflere ulaşacağı öngörüldü. Tahminler oluştururken para politikasının görünümüne ilişkin ifade edilen varsayımların, Banka tarafından verilmiş bir taahhüt olarak algılanmaması gerektiğinin altı çizildi.

Politika faiz  ve zorunlu karşılıkların bir arada artırılabilir

Küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü riskler önemini korumakla birlikte yukarı yönlü risklerin de bulunduğunun raporda, özellikle, geçen iki yılı aşkın bir dönemde gelişmiş ülkelerde uygulanan olağanüstü genişletici para politikalarının küresel iktisadi faaliyet üzerindeki gecikmeli etkileri konusunda yukarı yönlü riskler bulunduğu belirtildi. Önümüzdeki dönemde küresel iktisadi faaliyette beklenenden daha hızlı bir toparlanma olması durumunda küresel ölçekte enflasyon baskıları ortaya çıkabileceğine değinilen raporda şu noktalara dikkat çekildi:

"Gelişmiş ülkelerin para politikalarında sıkılaştırma eğilimi başlayabilecektir. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde gerek küresel faizlerdeki yükseliş gerekse talep yönlü enflasyon baskısı karsısında politika faiz oranının ve zorunlu karşılıkların bir arada artırılması gündeme gelebilecektir. Petrol ve diğer emtia fiyatları son dönemlerde hızlı bir artış eğilimi sergilemiştir. Yurt içi talebin güçlü seyri dikkate alındığında, emtia fiyatlarındaki artışların, kalıcı olması halinde, genel fiyatlama davranışlarına yansıma riski bulunmaktadır.

Önümüzdeki dönemde böyle bir riskin gerçekleşmesi ve orta vadeli enflasyon hedeflerine ulaşılmasını tehdit etmesi halinde baz senaryoda öngördüğümüze kıyasla daha güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gidilebileceğiz. Bununla birlikte, uygulayacağımız politika bileşiminin dış talep, sermaye akımları ve kredi genişlemesinin görünümüne göre farklılaşabilecek."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir