Geni değiştirilmiş ürün ithalatı giderek kolaylaşıyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Genetiği değiştirilmiş ürün olarak bugüne kadar soya ve mısır ithaline izin verildi. 

Genetiği değiştirilmiş ürün olarak 16 tür mısır ve 9 tür soya geni ithal ediliyor.

Genetiği değiştirilmiş ürünlerin yem olarak değerlendirilmesi bekleniyor. Halkımız da bu genetiği ile oynanmış ürünleri dolaylı olarak tüketiyor.

Hangi gıda maddesinde genetiği değiştirilmiş ürünün doğrudan veya dolaylı kullanıldığı hakkında tüketiciye bilgi verilmediği için, halkımız doğal ve organik gıda ürünü niyetine genetiği değiştirilmiş ürünleri tüketiyor. 
Şimdilerde de genetiği değiştirilmiş ürün bulaşığı maddelerin ithaline izin çıktı.

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği, genetiği değiştirilmiş 14 tür mısır, 9 tür soya, 10 tür pamuk ve 4 tür kolza (kanola) türünün bulaşığı olan ürünlerin ithalatında sorunla karşılaşmamak için ilgili kuruluşlara başvuru yapmıştı.

Bu başvuru üzerine 37 genin ithali kolaylaştırıldı.
Böylece ithaline izin verilen genetiği değiştirilmiş ürün türü 56’ya ulaştı.
İthal üründe analiz sonucunda binde 9 oranından daha az değiştirilmiş genetik tespit edilirse, bu ürün Genetiği Değiştirilmiş Ürün bulaşanı olarak değerlendirilecek. İthaline izin verilecek.

Yılda ortalama 2 milyon tonun üzerinde soya, 500 bin ton-1 milyon ton kadar mısır ithal ediyoruz. İthalatın büyük bölümü ABD, Arjantin, Brezilya gibi büyük üretici ülkelerden yapılıyor. Bu ülkelerde üretilen mısır ve soyanın neredeyse tamamı genetiği değiştirilmiş ürünler. Genetiği değiştirilmiş soya ithalatına sadece yem amaçlı izin veriliyor.

Bu ürünler, doğal yapısı değiştirilmiş tohumlarla yetiştiriliyor.Genetik değişikliğinin amacı, daha çok, daha ucuz ürün elde etmek. Tohumların doğal yapısı değiştirildiğinde, verim artıyor. Ürünlerin maliyeti düşüyor.

Doğal yapısı değiştirilmiş ürünleri yetiştirenler bunların sağlığa zararlı olmadığını söylüyor. Genel inanış ise genetiği değiştirilmiş ürünlerin sağlığa zararlı olduğu şeklinde.

Bazı ülkeler bu ürünleri yasaklıyor, bazı ülkeler genetiği değiştirilmiş ürünlerin ancak uyarı ile tüketiciye sunulmasını, zorunlu kılıyor.

Genetiği değiştirilmiş ürünler ya doğrudan, ya da dolaylı olarak tüketim maddesinin içine giriyor. Örneğin hayvan yeminde, genetiği değiştirilmiş tohum ile üretilmiş soya, mısır kullanılmış ise, süt ve sütlü ürünler bundan etkileniyor. Buğday, pirinç genetiği değiştirilmiş tohumla üretilmiş ise insanlar bundan etkileniyor.

Genetiği değiştirilmiş ürün ithalatı, halka habersiz giderek yaygınlaştığına göre, halka bu konuda doğru ve açık bilgi vermek de giderek önem kazanıyor.

Halkımızın, tükettiği gıda maddesinde genetiği değiştirilmiş ürün olup olmadığını bilme hakkı var.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018