Spor yapmadan güne başlamam

Perakende dünyasının “Damat”ı olarak tanınmak kolay değil. Orka Holding’in patronu Süleyman Orakçıoğlu da taşıdığı bu unvanı korumak için kendine iyi bakanlardan.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Beykoz Konakları’nın sosyal tesisleri o sabah karlı havanın da etkisiyle oldukça kalabalıktı. Bizi pilates koçuyla karşılayan Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ile sabah yürüyüşümüze çıkmadan önce sağlıklı yaşam tüyoları üzerine konuştuk. Ardından da karlı Beykoz havasını içimize çektik. Sıkı bir spor tutkunu Orakçıoğlu. 62 yaşındaki işadamı, 30 yıldır faaliyet gösterdiği moda sektörünün hakkını vermek için beslenmesine de önem verdiğinin altını çiziyor. Peki, haftada en az bir kez iş seyahatine çıkan, 100’ün üzerinde ülkede satış operasyonunu yöneten biri için böylesine sıkı bir spor programına vakit ayırmak nasıl mümkün oluyor? Orakçıoğlu, yılların tecrübesiyle cevap veriyor: “İşi iyi delege eder, sisteminizi sağlam kurarsanız zor değil.”

- Şöyle bir durup resme dışarıdan baktığınızda iş hayatını nasıl görüyorsunuz?

2016’ya baktığımda insanlara şaşkınlığın hakim olduğunu görüyorum. Türkiye’de terör olayları nedeniyle herkes gibi şirketler de zorlandı. Global ekonomide de sıkıntılı bir yıldı. Fed kararları gibi gelişmeler belirleyici oldu. Bu yıl ise herkesi daha temkinli görüyorum.

- Siz bu dönemi nasıl geçirdiniz?

Damat, bence bu dönemde pozitif ayrışan şirketlerden oldu. Yurtiçi ve dışında yeni mağazalar açmaya devam ettik. İtalya’da örneğin, dokuz günde dokuz yeni satış noktasını devreye soktuk. Şimdi bir dokuz nokta daha açacağız. Çünkü çok büyük ilgi görüyor. Şimdi 80 ülkeden 200 müşterimizi İstanbul’da ağırlıyoruz. Yeni koleksiyonu gösteriyoruz. Ekibimiz bunun için altı aydır hazırlanıyor. Yurtdışı satışlarımızı artırmaya odaklandık. Şu anda cirodaki oranı yüzde 40, bunu 2018’de yarı yarıya getirmek istiyoruz. Bu nedenle ben ve ekibim sürekli seyahat ediyoruz. Hedefimiz bu yıl yurtdışında 60, yurtiçinde 20 yeni mağaza açmak. Sene sonunda toplam mağaza sayısı 380'e ulaşacak.

- Bu ritim ne zaman yavaşlayacak?

Çok iyi sonuçlar alıyoruz. Damat, örneğin Romanya’da erkekte en iyi, Rusya’da ilk üç marka arasında. Madrit’te yeni bir mağaza daha açacağız, çünkü çok talep var. Meksika’nın bu alandaki en büyük departman store’u ile anlaştık. Ben Damat’ın markalaşma konusunda liderlikle anılmasını hedefl iyorum. Sadece bizim için değil, Türkiye'nin imajına katkıda bulunan bir marka olmasını hedefl iyorum. Bunun için de bir süre aynı hızla ilerleyeceğiz. Dünyayı beşe böldük; Afrika, Ortadoğu, Rusya, Balkanlar ve Orta Avrupa ile Uzakdoğu. Her biri için farklı ekipler var. Sürekli pazar araştırmaları yapıyor, tüketici davranış haritaları çıkarıyoruz.

- Bu tempoda “vatandaş Süleyman Orakçıoğlu” nerede, ona nasıl zaman ayırıyorsunuz?

Çok iyi bir sistem kurduk. Tüm bu ağın kumanda merkezi İstanbul. Her gün 15-20 arkadaşımız havada. En iyi yönlerimden biri iyi delege edebilmem. İyi delege eder, sorumluluk veririm ama iş takibi konusunda da çok hassasım. Bu biraz da tecrübeyle geliyor. 30 yıllık bir marka deneyimine sahibiz. Bunun getirileri var elbette. Aslında biz perakendecilikten çok artık mühendislik yapıyoruz. Tüm bu ülkelerdeki operasyonlarla ilgili her hangi bir şeyi bir saat içinde ölçebilecek bir sistem kurduk. Çok iyi çalışıyor. Hep söylüyorum, Türkiye’nin çok geç kaldığı konulardan biri üniversitelerde perakende mühendisliği bölümlerinin hala açılmamış olması. Oysa yurtdışında “reail engeneering” adında var bu bölümler.

- Spora gösterdiğiniz titizlik, beslenmede de geçerli mi?

Evet, dikkatliyim bu konuda da. Doğal ürünler tüketmeye, mevsim sebzeleri yemeye özen gösteriyorum. Yoğurdun evde mayalananını tercih ediyorum. Aslında bu konularda şanslı sayılırım. Türkiye’nin dört bir yanında satış ağınız olunca her şeyin doğalı, organiği geliyor. Sağolsun bayilerimiz Anadolu’nun paylaşımcılığını esirgemiyor bizlerden.

PİLATES KOÇU ÖĞRENCİSİNDEN MEMNUN

Tam bir spor tutkunu olduğunu söyleyen Orakçıoğlu, haftanın üç günü pilates diğer günler de yürüyüş yapıyor. Orakçıoğlu’nun pilates koçu Aysun Çukur, öğrencisinden çok memnun olduğunu söylüyor. “Süleyman Bey tam bir başarı hikâyesi. Üç yıldır çalışıyoruz ve inanılmaz başarılı” diye belirtiyor kanaat notunu. Süleyman Orakçıoğlu ise, “Eşim Ahu ile birlikte haftada üç gün pilates yapıyoruz. Duruşunuzu, tüm vücudunuzu olumlu etkileyen bir spor. Gerçekten çok yararını gördüm” diyor.

Bizim gençler Avrupalı gibi, onlardan yana umutluyum

- Direkt tüketiciye dokunan bir sektördesiniz. Gördüğünüz manzarayı yorumlayabilir misiniz?

Bence perakende markalarının insan davranışlarını iyi yorumlayabilmesi gerek. Okudukları kitaplar, tatil tercihleri çok önemli. Bu nedenle önümüzdeki dönemde sosyal bilimcilerin daha çok öne çıkacağını düşünüyorum. Gençlerle ilgili umutluyum ben. Onları eleştirebiliriz ama bizden çok farklılar. Her şeye daha kolay ulaşıyorlar, bu da onları aşırı rahatlığa itiyor. Beyinleri farklı çalışıyor. Biraz daha fırsatların peşinden koşuyorlar diyebilirim. Gördüklerinin bir fırsat olup olmadığını, kendilerine ne katacağını ya da götüreceğini düşünüyorlar. Aslında Avrupalılara benzetiyorum ben bizim gençliği. Hani Avrupa’da adam dükkânı akşam saat 7’de kapatır, şaşırırız ya... Adam birçok şeyi halletmiş, rahat, bu kadarı bana yeter diyor. Bizim gibi gece gece çalışmıyorlar. Çünkü biz daha zorlu dönemler geçirdik. Biz kişi başı gelirin 2 bin dolar olduğu kuşağız, onlar ise 10 bin dolarları görüyorlar.

Bile bile kimsenin nasırına basmam

- Size sorsalar, Süleyman Orakçıoğlu’nu nasıl anlatırsınız?

Kimsenin nasırına basmam. Bile bile kimsenin hoşuna gitmeyecek bir şey yapmam. “İyi niyetlidir” diyelim biz. İnsanların beni, “Felsefesi olan, çizdiği yoldan sapmayan ve arkasından gelenlere de yol açan biri” olarak anmasını isterim. Mimar Sinan Üniversitesi’nde “marka yönetimi” dersleri veriyorum, tam 21 dönem oldu. Onların gelecekle ilgili planlarına katkım olduysa, hayatlarının sonraki döneminde bu katkıdan bir fayda sağlayacaklarsa çok mutlu olurum. Gözleri ışık saçan insanları yönlendirmek benim için çok önemli.

Banderas'ı parayla değil ilişkiyle tavladık

- Yurtdışında sponsorluklarla dikkat çekiyorsunuz. Bu sizi zorlamıyor mu?

Burada sırrımız, çok akıllıca stratejiler izlemekte yatıyor. Bu aslında bütçe değil ilişki yönetimi. Başkasının 100 TL’ye yapacağı işi biz 10 TL’ye yapıyoruz. Pike’nin, Antonio Banderas’ın Barselona’daki mağazamızdan çıkarken görülmesi olayı tamamen ilişki yönetiminin sonucuydu. Milano’daki Dome meydanında, kumaş fuarı haftasında katedrali giydirdik. Deportivo Alaves’in sponsoruyuz. 27 Mayıs’ta oynanacak İspanya Kral Kupası final maçında da saha içi reklam panoları, yedek kulübesi, tribünleri D’S Damat logolarıyla donatacağız.

Tatil için en az 8 saat fark olan şehirlere kaçıyorum

- Hiç beyninizi “sıfırladığınız” oluyor mu? Nasıl dinleniyorsunuz?

Tatil yapmayı çok severim ve gerçekten her şeyden koparak dinlemeyi de başarıyorum. Bunun için bir taktiğim var, arada uzun saat farkları olan şehirlerde tatil yapıyorum. En az 8 saat. Herkese tavsiye ederim. Burası uyurken siz günü yaşıyorsunuz ya da tam tersi. O zaman rahatsız edilmiyorsunuz. Geçen hafta Miami’ye gittik kızım ve eşimle. Bir de Yalıkavak’ı çok seviyorum. Oradaki yazlık evimizde vakit geçirmek beni dinlendiriyor.

Haftada en az bir kez seyahat ederim

- Her güne böyle sporla mı başlarsınız?

Evet, sporsuz güne başlamam. Sabah çok erken kalkmıyorum, saat sekizde güne başlıyorum. Her zaman böyleydim. Haftada en az bir kez seyahatim olur. Sosyal organizasyonlara genellikle geceleri katılıyorum .

Çok iyi menemen yaparım

- Mutfakla aranız nasıl?

Fena değil aslında. Çok iyi menemen yaparım mesela. Zaman zaman keyif alarak mutfağa girerim. Farklı yemekler denemeyi, pişirmeyi de severim.