Kedi-köpek mamasında yerli payı % 40

Kedi ve köpek maması sektöründe yerli şirketlerin payı yüzde 40’a ulaştı. 10 yıl önce yabancı markalar tarafından paylaşılan sektörde yerli şirketler yeni yatırım planları yapıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
 
Kezban KARABOĞA
 
İSTANBUL - Son yıllarda yerli şirketlerin kedi ve köpek maması sektörüne yatırımcı olarak girmesi ile, ithalat ürünlerin payı önemli ölçüde azaldı. On yıl önce pazarı 40’a yakın ithal marka paylaşılıyordu. Şimdi yerli markaların hızlı yükselişi var. 2012 itibariyle pazarda yerli şirketlerin payı tonajda yüzde 60’a, ciroda yüzde 40'a ulaştı. Yerli şirketlerin bu hızlı yükselişinde, GDO'lu mama ithalatının kısıtlanması ve maliyetleri artıran test talepleri de rol oynadı. 
Yerli şirketler hem hızla büyüyen pazarı keşfettiler hem de ithalatçılara karşı avantajları gördüler. Pazarda yerli şirket sayısı hızla arttı. İthal markalar da yerli üretime yöneldi. Halen pazarda 4’ü yerli, 17 önemli marka rekabet ediyor. Rekabetin hedefi ise evinde kedi köpek besleyen 4 milyon hanenin yarattığı 300 milyon liralık mama pazarı. Raflarda çeşit çeşit mamalar var; tavuklu, balıklı, kuzu etli, pirinçli, diyet, yüksek enerjili, vitaminli...
 
Yeni yatırımlar gündemde
Markaların yatırımları da devam ediyor. Çağatay Yem Sanayi 10 milyon liralık yatırım yaptı. Çağatay’ın fabrika satış sitesi Temizmama.com'un aylık 750 ton senelik 9 bin ton mama satışı var. A2Z Makine Gıda, 2.5 milyon liralık yeni fabrika yatırımı yapacak. ABD’li Hill’s markasının Türkiye distribütörü Mopsan, 2013’te dijital projelere odaklanacak.
Bakanlığın genelgesi değiştirdi
Mama pazarında taşları yerinden oynatan gelişme, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ithalata kısıtlama getiren Biyogüvenlik Yasası oldu. 2011’de yürürlüğe giren uygulama ile ‘yerli üretimin cazip’ hale geldi. Tamamen yabancı şirketlerin kontrolünde olan pazara 4 yerli oyuncu daha girdi, yerli payı hızlı arttı ve yüzde 40’lara yükseldi. Türkiye'de evinde kedi köpek besleyenlerin sayısı 4 milyona yaklaşırken kedi köpek besleme şevkati ve sahipliğin artışı mama pazarını büyütüyor. Sokak aralarında pet shoplar açılıyor. Online mama sipariş siteleri kuruluyor. 
 
Yıllık tüketim 30 bin ton 
Günümüzde Türkiye’de evinde kedi köpek besleyenlerin sayısı 4 milyona yaklaşıyor. Balık, kuş ve diğer türlerle birlikte evcil hayvan besleyenlerin sayısı 18 milyonu buluyor. Premium marka mamalar 240-250 lira ekonomik segmentteki mamalar 60-70 lira arasındaki fiyatlarla satılıyor. Türkiye’de 100 kedi ve köpekten 12-14'si mamayla besleniyor. 2012'de 30 bin ton mama tüketiminin gerçekleştiği tahmin ediliyor. Sektörün 2013’te hacim olarak yüzde 12-14’lerde, ciro olarak ise yüzde 8-10 arasında bir büyüyeceği tahmin ediliyor. Hızlı büyümenin 2023'e kadar da yüzde 8-12 arasında gerçekleşeceği ifade ediliyor. Ancak sektörden yetkililer, hacim olarak daha hızlı olan büyümenin ciroya yansımadığını ifade ediyor. Buna göre 10 yıl önce kedi ve köpek sahipliği A plus bir kategori olarak tanımlanırken, en pahalı tasma, en pahalı kemik, en pahalı mamayı alınıyordu. Kedi köpek sahipliği yaygınlaşınca ürünlerin ekonomik fiyatı, ekonomik kalitesi ortaya çıktı. Bu durum sektöre ciro olarak yansımıyor. Çünkü Premium yerine ekonomik segmentteki bir mamayı satın alan kişi pazarı yüzde 75 küçültüyor.
 
mama_pazari.jpg
 
'GDO testleri fiyatı artırdı'
Biyogüvenlik yasasının girmesiyle yapılması zorunlu hale gelen GDO analizi ithalatçı firmaların yerli üretime kaymalarına neden olurken GDO analizi  maliyeti yüksek ve yapılma sıklığı oldukça fazla  olduğu için bu durum fiyatlara yansıyor. İthal ve yerli markaların fiyat farkları açılıyor. Tropikal Pet Ceo’su İzzet SABAN bu durumu şöyle açıklıyor: "GDO'lu mama ithalatının kısıtlanması gerçekleşince pek çok ithalatçı kendi markalarıyla gelip bizim fabrikalarda dolum yapmaya başladı. İthalat rejimi sıkılaştı. Maliyetleri artıran testler geldi. Sadece GDO değil, dioxin vs gibi çeşitli testler var. Bu hem maliyetleri hem de malların gümrükte takılma riskini artırdı. Bu yerli üreticilerin payını artıran bir unsur oldu. GDO’lu mama girmemeli, bu bir avantaj ama giren mama da çok pahalı giriyor. Sizin mamanızda "GDO yokmuş demeleri" size bir malda bin-bin 500 euroya mal oluyor.  Dolayısıyla GDO yasası fiyatların daha da yükselmesine neden oldu son tüketici nezdinde" dedi
 
Tüm dünyada petfood sektörün 69 milyar dolara yaklaşıyor. Petfood sektöründe Amerika en büyük Pazar durumunda. Bunu Avrupa takip ediyor. Örneğin mama sektörü İtalya’da 3.2 milyar euro, Fransa' da da 3.5 milyar euroluk hacimde. Kedi ve köpek mama sektörünün 2017'ye kadar global pazarda öngörülen büyümesi ortalama 4.2. Yetkililer, Avrupa’nın bu büyümeyi düşürdüğünü çünkü Avrupa2da pet sahipliğinin çok fazla olduğunu vurguluyor. Büyümeyi hızlandıran ülkeler, Brezilya gibi Latin Amerika ülkeleri, Japonya ve Çin olarak ifade ediliyor. Bundan sonra büyümesi beklenen ve büyümeyi hızlandıracak pazarlar ise Rusya, Romanya ve Asya'da ise Japonya olarak ifade ediliyor. Amerika’da 100 kedi köpekten 97’si, Avrupa’da yaklaşık 40-45'i, gelişmekte olan ülkelerde 25'i mamayla besleniyor. 
 
'Sektör hak ettiği yerde değil'
 
[PAGE]
 
'Sektör hak ettiği yerde değil'
MOPSAN Veteriner Ürünleri Genel Müdürü Taner Güner, Hill's markas'nını, üst segment pazarın yaklaşık yüzde 45’ini temsil ettiğini belirterek "Mopsan, 1993’ten bu yana Hill's “evcil hayvan mama” markasının Türkiye‘deki ilk ve tek distribütörü. Merkezi İstanbul'da ve Ankara, İzmir şubeleri ve Antalya bayisiyle geniş bir dağıtım ağı bulunuyor. Konserve ürünlerimizi Amerika’dan, kuru ürünlerini Hollanda ve Belçika’dan ithal ediyoruz.? Pet sektörünün gelişiminde en önemli yapı taşlarından bir tanesi veteriner hekimlerdir, bu nedenle mesleki etik değerler Mopsan için her zaman en öncelikli kıstas olmuştur. Çalıştığımız pet shopların bu değerleri gözeten ve sektörün gelişimi konusunda kaygı taşıyan noktalar olmasına özen gösteririz. Bu iki yapı bizim için profesyonel kanalı ifade ediyor. Profesyonel kanalı destekleyici kaliteli ürün, kaliteli hizmet ve doğru bilgilendirme konusunda projeler üretmiş ve bu konulara yönelik yatırımlar yapmış ve yapmaya devam etmekteyiz. 2013’teki en önemli projemiz, profesyonel kanal ve evcil hayvan sahibi arasındaki ilişkiyi güçlendirerek, evcil hayvan sahibinin farkındalığını arttırmaya yönelik olacaktır. Mopsan  değişen evcil hayvan sahibi ihtiyaç, istek ve beklentilerini doğru tanımlamak ve bunlara doğru ürün ve hizmetle cevap vermek üzere 2013’te dijital alana yönelik projeler üretmeye başlamıştır ve sırasıyla hayata geçirecek.  Sektör büyümekte ama kesinlikle hak ettiği yerde değil. Hak ettiği büyümeyi gerçekleştirememektedir. Salt mama pazarını ele alacak olursak, 2013 yılı için yüzde 5-10 arası bir büyümeden bahsedebiliriz” dedi.
 
'GDO'suz mama üretiyoruz'
Çağatay Yem Sanayi Direktörü Berk Çağatay, şirketlerinin yüzde 100 yerli sermaye ve yüzde 100 extrude yerli kuru mama üretimi yaptığını, Sadece 2011-2012’de yıllarında kapasite artırımı, otomasyon, modernizasyon, paketleme tesisleri ve  arazi için toplam 4.5 milyon euro yatırım gerçekleştirdiğini söyledi. Çağatay, 2012'de  cirolarını 50 milyon lira seviyesine yükseldiğini vurgulayarak  şunları söyledi: "GDO’lu mama ithalatının kısıtlanmasından hiç etkilemedik çünkü mamalarda kullandığımız mısırı, kendi arazilerimizde GDO’suz tohum kullanarak üretiyoruz. Türkiye’nin yaklaşık 30 bin ton kuru mama ihtiyacı; Çağatay 2002 yılında evcil hayvan maması sektörüne girmeden önce 30- 40 çeşit ithal mama markası tarafından paylaşılmış durumdaydı. Süre gelen sistemde ithal mamaların satış şekli ve sonucu; yurt dışı fabrika karı, uluslar arası nakliye gideri, gümrük vergisi, distribitör karı, toptancı karı, depolama ve pazarlama maliyetleri, son satıcılara teşvik için verilen hediye ve kampanyalar, son satıcı karı şöyle sonuçlanıyor: Üretim tarihi dahi belli olmayan ve oksidasyon (bayatlama) nedeni ile dostlarımızın severek tüketmediği bir mama. Bu düzenin bir parçası olamayan Çağatay’ın fabrika satış sitesi; Temizmama.com‘un aylık 750 ton senelik 9 bin ton, aracı kullanmadan doğrudan son tüketiciye satışı bulunmakta. İthal mama pazarından yerli sanayi olarak yaklaşık yüzde 30 pay almış bulunuyoruz.
 
'Barf' sektöre damgasını vuracak
 
[PAGE]
 
'Barf' sektöre damgasını vuracak
A2Z Makine Gıda Sa. Ve Tic. Kurucu Ortağı Can Aktuna şirketlerinin iki  ortaklı olarak yüzde yüz yerli bir şirket olarak kurulduğu bilgisini verdi. Aktuna tamamen yerli üretim yaptıklarını belirterek "2010’da yaklaşık 2 milyon lira yatırımla İstanbul İkitelli’de kurulduk. 700 metrekarelik fabrikamızda aylık kapasitemiz tek vardiyada 40 ton. Yurt dışı ihracat kapıları zorluyoruz. İlk olarak Rusya ve Yunanistan pazarlarını düşünüyoruz. Ayrıca istenilen kapasiteye ulaşılabilirse Çerkezköy’de 2-2.5 milyon liralık yatırımla yeni fabrika kurulumumuz gündemde. 2013’te pazar payında yüzde 5’lik dilime ulaşmak istiyoruz. Son kullanıcının çok ciddi bilinçlendirilmesi gerekiyor. Pazarın her yıl yüzde 4 civarında büyümesi bekleniyor. Bu da diğer doygunluğa ermiş ülkelere göre çok küçük bir rakam, ancak evcil hayvan satışı da her yıl yaklaşık yüzde 8 artış var ve her 100 ailenin 7 si mutlaka bir hayvan bakıyor. Sektörümüze 2013’te damgasını vuracak, yeni gelişme’nin Barf olduğunu söyleyebilirim. “Biyolojik olarak uygun çiğ besin” anlamına gelen BARF beslenme diyeti, çiğ besin tüketimi yapamayan kedi ve köpeklere, taze et, sebze ve meyvenin gerekli oranlarda karıştırılmasıyla oluşturulan doğal bir mama seçeneği” bilgisini verdi.
 
'Yunanistan’a da mama ihracına başlıyoruz'
 
Tropikal Pet CEO’su İzzet Saban sektöre 1999’da girdiklerini belirterek ekonomik ve premium mama pazarında faaliyet gösterdiklerini anlattı. Saban  ciro bazında yüzde 19 pazar payına sahip olduklarını tahmin ettiklerini kaydederek şu bilgileri verdi: Kendi üretimimiz ve ithalat yoluyla oluşturduğumuz ürün portföyünü Türkiye’de 3 bin 500'nin üzerinde pet shop, veteriner, yerel ve ulusal zincir mağazalara satıyoruz. 2011’de 5 milyon dolar yatırımla yenilediğimiz fabrikamız, yılda 30 bin ton civarında üretim kapasitesine sahip. Almanya, İtalya, Hırvatistan, Bulgaristan, Irak, Litvanya, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Mısır, Cezayir ve İsrail'e mama ihraç ediyoruz. Şimdi Yunanistan başlayacak. Kendi markalarımız Goody ve Champion'un yanı sıra Beaphar gibi firmaların Türkiye temsilciliğini de yürütüyoruz. Yaklaşık 350 kalem mama, yem ve aksesuar türü ürüne sahibiz. 2012’de Goody markamızı yeniledik. Kedi ve köpek sahiplerine uygun fiyata kalitesi yüksek uygun fiyatlı yeni Goodyi yarattık. Asıl büyük yatırımımızı ise yepyeni bir Champion markası yaratarak yaptık. Kedi köpek mamasının bir yem olmadığını anlatmak gerekiyor. Tropikal olarak bunun iletişimini Goody markamıza yükledik. Paketlerimizin arka tarafını, niye mamayla beslenmeliyiz şeklinde dizayn ettik. 2013’te 2 markamızda da faaliyetlerimizi yoğunlaştırmayı düşünüyoruz. Champiyon’u premium segmentte kurguladık. Diğer markalar 200 lirayken, biz Champiyon’u 100 lira da konumlandırdık. 2013’te sosyal sorumluluk projelere ağırlık vereceğiz. Bizi mamayla besleyin diyeceğiz. B u gibi projelerle firmamızı bu doğrultuda büyütmeyi düşünüyoruz"
 
'6 bin veterinerlik kliniği var'
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Komite Başkanı Talat Gözet Türkiye'de 25 tane veterinerlik fakültesi olduğunu, mezunların kamuda iş bulamıyorlarsa, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük kentlerde serbest veterinerlik muayehanesi  açtıklarını belirterek "Son yıllarda arttığını söyleyebiliriz. Türkiye'de 6 bin adet veterinerlik kliniği var. Bunların tamamı pet olarak çalışmıyor. Yüzde 20'sinin yani bin 200 kadarının, yine özellikle büyük kentlerde pet olarak çalışıyorlar. Örneğin Konya'da 450 civarında klinik var. Ama bunlar büyük baş için çalışıyor. Büyük kentlerde pet çalışıyorlar. İhtiyaca göre çoğalıyor" diye konuştu. Gözet,  evcil hayvanların artık evin bir ferdi olarak görüldüğüne dikkat çekerek "Bir de bu işin ticaretini yapanlar var. Pet shoplar. Bunlar kedi köpek balık kuş satıyorlar. 1 veteriner hekim çalıştırmak zorundalar. Son çıkan yasal düzenlemelerden sonra kapatmak zorunda kalıyorlar. Azalacaklarını söyleyebiliriz"dedi.