Trump hızlı, diğerleri daha hızlı olmalı

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com

Trump’ın başkanlık koltuğuna oturması daha dün gibi olsa da, özür dilerim zaten daha dün, Obama dönemi politikalarından çok farklı olduğunu gördüğümüz vaatlerini yerine getirmeye başladı bile.

Önce sağlık reformunun bazı sembolik maddelerini iptal etti ve daha fazlasının geleceğine işaret etti. Ardından zaten Kongre tarafından onaylanmamış olan TPP anlaşmasını iptal etti ve son olarak da 7 ülkeye vize sınırlaması ile Meksika duvarı konusunda ilk adımları attı. Vize sınırlamasına dâhil ülkeler arasında İran da var ve bir sonraki adım nükleer teknoloji konusunu düzenleyen anlaşmanın iptal edilmesi olacaktır. Bu başkanın bir imzası ile iptal edilebilecek bir anlaşma olmasa da Trump alacağı kararlarla İran’ı anlaşmadan çıkmaya zorlayabilir.

İlk bir hafta içinde bu gelişmeler yaşanırken gerek Trump gerekse ekonomi bakanlığına atanan Mnuchin, doların kuvvetli olduğunu ve bundan çok memnun olmadıklarını açıkladı. Bu tip açıklamalar kısa vadede piyasalar üzerinde etkili olsa da ana dinamikleri değiştirmekte yetersiz kalacaktır. Tarafsız bir kurum olan Bütçe Ofisi (CBO) ABD ekonomisinin tam istihdam ve potansiyel büyümeye çok yakın olduğunu gösteren bir raporu salı günü kamuya sundu. Bu ekonominin 2017-18 döneminde ısınmaya başlayacağı ve FED’in 2015-16’ya oranla daha hızlı faiz artıracağı anlamına geliyor. Trump’ın vaatlerine yönelik adımlar attığı gerçeği yılın sonuna doğru bir mali paket açılma ihtimalini de yükseltiyor.

Tüm bunlar ABD’nin diğer ana ekonomilerden daha olumlu bir noktada bulunduğunu gösteriyor. Ancak Dolar dediğimiz zaman ancak karşısındaki kuru da ifade ettiğimizde bir anlam yükleyebiliyoruz. Dolar/TL, dolar/euro, dolar/ yuan gibi. Dolardaki yükselişin temelinde de sadece ABD ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmeler yer almıyor. Avrupa Birliği’nden çıkma kararı alan İngiltere ortaya çıkan belirsizlik nedeni ile geçmiş dönemlerde rahatlıkla fonladığı GSMH’nin yüzde 5’ine varan rekor cari açığını eskisi kadar rahat fonlayamayacak. Bu durumda FED’in kaç kez faiz artıracağı önemini yitiriyor ve İngiltere’nin imzalayacağı ticaret anlaşmaları ile tabii olacağı vergiler vs öne çıkıyor. Elbette bu konular netleşene kadar da Pound değer kaybedecektir.

Trump’ın her fırsatta eleştirdiği Çin 2016 yılında yaklaşık 1 trilyon dolar rezerv yitirdi. Nedeni FED’in aralık ayında faiz artırması değildi… Çin ekonomisi büyük bir dengesizlik içinde ve sermaye çıkışları engellenemiyor. Söz konusu olmasa da Çin Trump’ın tavsiyesine uyarak Yuan’ı serbest piyasaya bıraksa Amerikalıların isteğinin tam tersi yaşanacak ve daha da değer kaybedecek. Bir ülkeyi manipülatör ilan etmek için koyulmuş kurallar net: ABD ile ticaret fazlasının 20 milyar doları geçmesi, cari fazlasının GSMH’ye oranının yüzde 3 ve üstü olması ve son olarak yıl boyunca tek yönlü olarak kurlara GSMH’nin yüzde 2’si oranında müdahale etmesi gerekiyor. Çin ilk 2 maddeye uysa da son maddede kurunun değerini korumak için mücadele ediyor. Bir sabah uyandığımızda ABD’nin (artık) haksız yere Çin’i manipülatör ilan etmesi hemen reel bir etki yaratmaz. Önce en az 1 yıl boyunca sürecek görüşmeler vs söz konusu ancak sinyal etkisi çok kuvvetli olur.

AB’nin kasım ayında cari fazlası 36.1 milyar euro oldu. Almanya’nın ise 24.6 milyar euro. Bu iki rakam bile Euro bölgesi ekonomisinin nasıl bir çarpıklık içinde olduğunu göstermeye yeter. Fransa, Hollanda ve Almanya, İtalya’da da bir erken secim söz konusu olabilir ki kesinlikle fiyatlanmış değil, sadece yeni liderlerini seçmeyecek aynı zamanda Avrupa Birliği projesini de oyluyor olacak. ECB’nin varlık alımları 2017’de sona ermek zorunda kalacak. Bu Euro’yu destekleyecek bir gelişme olsa da bölgenin ne ABD gibi hızla tam istihdama doğru hareketlenmesi ne de ECB’nin faiz artırması söz konusu olacak.

Kısacası ABD doları kuvvetleniyor cümlesi belki de eksik bir cümle. Diğer kurlar da değer kaybediyor cümlesini de eklememiz gerek. Petrodolarların eskisi kadar çok olmadığı, regülasyonların arttığı, gelişmekte olan - gelişmiş ülke büyüme makasının azaldığı ve daha avantajlı yatırım imkanları sunan bir ABD’nin söz konusu olduğu ortamda dolar değer kazanacaktır. Aksi bir hareketi sağlamak için ise yukarıda örneklerini verdiğim büyüme, siyasi belirsizlik, piyasa dostu regülasyonlar gibi konularda hızla mesafe almak gerekiyor. Trump’tan daha hızlı…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019