Merkez Bankası yine birilerini fena kızdıracak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz oranlarında bu ay da değişikliğe gitmedi. Değişiklikten ne anlamak gerektiği açık tabii ki. Faizin artırılması gibi bir olasılık vardı da bu yapılmadı, demek istemiyoruz elbette. Bizde faiz kararı, hep düşüş yönünde olmalıdır, beklenen hep odur. Merkez Bankası’nın işi de, gelişmeler ne yönde olursa olsun, faizi düşürmektir.

Eleştiriler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde başlamıştı. Erdoğan, “Zamanları dolunca gerekeni yaparız” diyerek Merkez Bankası yönetimini görevde tutmayacaklarını açıkça dile getirmişti. Başbakan değişti, değişen bir şey olmadı. Davutoğlu da, Erdoğan kadar sert olmasa da aynı doğrultuda açıklamalar yapmaya devam ediyor. Aslında, Başbakanın değişmesiyle hükümetin Merkez Bankası’na ya da faiz konusuna bakışının kökten değişeceği de beklenemezdi zaten.
Erdoğan ve Davutoğlu dışında bir de ekonomi bakanları var. Temel konuları dış ticaret ve teşvik mevzuatı ve uygulamaları olan ekonomi bakanları, belki de en çok Merkez Bankası’nın faiz politikası konusunda görüş açıklıyorlar. 

İşte Merkez Bankası’nın dün almış olduğu faizi sabit tutma kararı, geniş bir kesimin hoşuna gitmedi. Kredi kullanmakta olanlar, kredi kullanacak olanlar elbette daha düşük faiz isterler. Ama Merkez Bankası ülke ekonomisini bir bütün olarak dikkate almadan, yalnızca düşük faizi tercih edeceklerin konumunu gözeterek adım atmak durumunda olamaz ki… 

Merkez Bankası’nın ne dediği, hangi görüşten yola çıkarak faizde indirime sıcak bakmadığı belli. Merkez, aylardır özünde hep şunu söylüyor:

“Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.”

Merkez yetkisini kullanıyor

Merkez Bankası’na kanunla bir yetki verilmiş. Denilmiş ki, “Enflasyon hedefini hükümetle Merkez Bankası ortaklaşa belirler, bu hedefe ulaşma araçlarını ise Merkez Bankası kendisi seçer”… Hatırlanacaktır, kısa bir süre önce yazdık; Merkez Bankası’nın amaç bağımsızlığı yok zaten, araç bağımsızlığı var.

İşte Merkez Bankası da diyor ki, (bugünler için) “Enflasyonla mücadele aracı olarak faizi bu düzeyde tutmayı benimsiyorum”… 

Ama birileri, “Hayır, enflasyonla mücadele ancak düşük faizle mümkün olabilir” görüşünü dile getiriyor. Neye dayanarak bu görüş ileri sürülüyor peki? Yanit basit: “Ben öyle biliyorum, bana göre öyle…”

Enflasyonda umut 2015’te 

Geçen ayki Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin açıklamada dikkat çeken bir yön vardı. Merkez Bankası, bu yılı enflasyonda bir anlamda kayıp bir yıl olarak görüyor ve özellikle petrol ve diğer emtia fiyatlarının gerilemesinin, 2015 yılında enflasyonda beklenen düşüş sürecini destekleyeceğini öngörüyordu. Bu görüşe neredeyse aynı ifadelerle dünkü toplantı açıklamasında da yer verildi. 
Olabilir, bu beklenti gerçekleşebilir; şimdiden bir yargıda bulunmak zor. Ama petrol fiyatları önümüzdeki yıl boyunca düşük seyreder mi, daha da mı düşer, yoksa kısa bir süre içinde yönüne yeniden yukarı mı çevirir, kestirmek kolay değil doğrusu.

Yeri gelmişken, 2015 yılında hangi düzeyde enflasyon hedeflediğimizi de hatırlatalım. Gerçi ortada tek bir oran yok. 2015-2017 dönemi orta vadeli programına göre 2015 yılının TÜFE bazında yılsonu enflasyon hedefi yüzde 6.3 düzeyinde. Merkez Bankası ise yüzde 6.1’lik bir oran öngörüyor. 
Gerçi farklılık yalnızca 2015 hedefinde değil. Bu yılın gerçekleşme tahmininde de farklılık var. Bu yılın TÜFE tahmini OVP’ye göre yüzde 9.4, Merkez Bankası’na göre yüzde 8.9.

 

1234-008.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar