Klass & Mestaş’ın üretiminin tamamı ihracata

Dünyanın her kıtasında 80'den fazla ülkeye ihracat yapan Klass & Mestaş, üretiminin tamamını yurtdışına satıyor. Beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteren firma, set üstü ocaklar, tam boy fırınlar, ankastre ocaklar üretiyor. Firma, pişirici grubu üretimine odaklandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Üretiminin yüzde yüzünü ihracata gönderen Klass & Mestaş, midi fırından elektrikli quartz sobaya, gazlı pişiriciden barbeküye kadar uzanan geniş ürün tasarım ve üretim yelpazesini 80’den fazla ülkeyle buluşturuyor. 8 saatte 2 bin 500 adet üretim kapasitesi bulunan firma, son yıllarda Türkiye’nin ihtiyacı olan enerji ihtiyacına destek verebilmek için yenilebilir enerji sektöründe de faaliyet göstermeye başladı.

Firmanın temelinin 1975 yılında üniversitede öğrenci iken ağabeyi Mustafa İncetan tarafından döküm işi yapmak üzere atıldığını belirten Klass & Mestaş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rahmi İncetan, şu anda beyaz eşya üretimi, pazarlaması ve enerji sektöründe faaliyet gösteren firmanın, ilk kuruluşunda sektöre Alev Metal olarak girdiğini anlattı. Uzun yıllar döküm işi yapan ve Devlet Malzeme Ofisi’ne katı yakıt sobası üreten firmanın daha sonra radyan soba ve elektrikli soba üretimine başladığını belirten İncetan, “1994 yılında firmaya benim de okulu bitirerek dahil olmamla birlikte Organize Sanayi Bölgesi’nde imalatımıza devam ettik. Fabrikamızın ilk yeri Kayseri sanayisinin doğuş yeri olan Kumarlı bölgesindeydi. 1996 yılında Kayseri OSB’ye taşınmamızla birlikte beyaz eşya sektörüne tam olarak girdik diyebiliriz” şeklinde konuştu. Zamanla set üstü ocaklar, tam boy fırınlar ve ankastre ocaklar üretmeye başlayarak ürün yelpazesini geliştirdiklerini dile getiren İncetan, pişirici grubu üretimine odaklanmalarıyla beraber bu ürünlerin satış organizasyonunda da daha iyi olabilmek için kendi dış ticaret şirketini kurduklarını söyledi. İncetan, “Son yıllarda ülkemizin ihtiyacı olan enerji ihtiyacına destek verebilmek için yenilebilir enerji sektöründe de faaliyet göstermeye başladık” dedi. 28 bin 400 metrekaresi kapalı olmak üzere 42 bin metrekare alanda kurulu tesislerinde modern teknolojiye uygun makineler ve kabinler kullandıklarını aktaran İncetan, günde (8 saatte) 2 bin 500 adet üretim kapasitesiyle çalıştıklarını anlattı. Kendi ürün tasarımlarını oluşturmak için kendi ARGE’lerini de kurduklarını söyleyen Rahmi İncetan, “Kendi yetiştirdiğimiz ARGE personelimizle yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılıp, pazar araştırmaları yapıp, gelişen dünyayı takip edip, insanoğlunun ihtiyaçlarına yönelik en iyi kalitedeki ürünü uygun fiyata çıkartabileceğimiz kendimize özgün tasarımlar yapmaktayız” diye konuştu. Prototip ve pilot üretim uygulamasının, sistemlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydeden İncetan, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Her yeni ürünün öncelikle prototipi ve pilot üretimi yapılır. Bütün testlerden geçen ve gerekli belgelendirmesi yapılan ürün seri üretime geçer. Mevcut üretim sistemimizde off -line sistemden on-line sisteme geçiş aşamasındayız. Sitemin belirli bölümlerinde online sistem kullanılmakta olup Bant Hata Analizleri ve Audit sonuçları, tedarik değerlendirmeleri yapılmaktadır.”
Dünyanın her kıtasında 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz
Ürünlerinin tamamını Avusturalya hariç dünyanın her kıtasında 80’den fazla ülkeye ihraç ettiklerini vurgulayan Klass & Mestaş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rahmi İncetan, yüzde 100 ihracat kapasitesiyle dünyanın dört bir köşesine hizmet verdiklerini aktardı. Klass markası ve OEM olarak Avrupa, Ortadoğu, tüm Afrika ülkeleri, Türk cumhuriyetleri, Rusya ve Amerika kıtası ülkelerine ihracat yaptıklarını ifade eden İncetan, son zamanlarda OEM üretim yaptırmak isteyen dünya markalarının da firmayı ziyaret ettiğini ve bu sürecin çok olumlu bir şekilde ilerlediğini anlattı. İncetan, “Bu durum hem şahsıma, hem firmamıza hem de ülkemiz adına bizim için gurur kaynağı olmaktadır” dedi. Ar-Ge ekibi olarak pişirici ve ısıtıcı ürün tasarımlarını tamamen kendi bünyelerinde yaptıklarının altını çizen İncetan, ihtiyaç-çözüm ve sonuç süreçlerinden geçilerek üretim için gerekli tasarım şartlarının belirlendiğini, prototip uygulamaları ile imal edilecek ürüne karar verildiğini, gerekli belgelendirmeler ve kontrollerin yapılmasının ardından,prototip onayından sonra kalıp ve makine aşamasının tamamlandığını söyledi. Seri üretime hazır hale gelen ürünün önce pilot üretiminin yapıldığını belirten İncetan, “Pilot üretim uygulamasından sonra seri üretim aşamasına geçilir. Yeni tasarımları oluştururken öncelikle müşteri ve pazar taleplerini göz önünde bulunduruyoruz. Bizi yeni tasarımlara daha çok müşterilerimiz yönlendiriyor ve motive ediyor” dedi.Yeni tasarım ve kalıp çalışmaları için CNC makineler, üretimde kapasite artışı için yeni press kabinleri, montaj bölümünde yeni üretim hatlarını firmanın demirbaşlarına eklediklerini bildiren Rahmi İncetan, ayrıca enerji sektöründe hizmet vermek için güneş paneli sistemleri kurarak elektrik üretimine katkı sağladıklarını hatırlattı. Şu an yurt içi pazara ürün satışlarının bulunmadığını, yüzde 100 ihracat kapasitesiyle çalıştıklarını vurgulayan İncetan, yurt dışında da müşterilerine Klass markası ya da OEM olarak hizmet verdiklerini ifade etti. İncetan, “Klass markamız ile yurtdışı bayiliklerimiz mevcuttur. Ürün sattığımız her ülkede bayiliklerimiz var aslında. Bayilik dışında her gelene satış yapmak gibi bir prensibimiz yok. Ürünlerimizi direkt bayiliklerimiz üzerinden satıyoruz. Orta ve uzun vadede pazarlarda kendi markamızı daha etkin ve pazarda öncelikle kalitemiz ile belirleyici bir konumda olmak istiyoruz” diye konuştu.

Dünya piyasalarını mercek altına alıyor

İncetan “Üretim yapmanın yanı sıra kendi ürün tasarımlarımızı oluşturabilmemiz, prototip ve pilot üretim uygulamalarımız, on-line ve off -line kalite kontrol sistemlerimiz ve sürekli pazar araştırmamız şirketimizin uluslararası piyasada başarılı olmasının ana etmenleri arasında” diyerek, şunları kaydetti: “Şirketimizin uluslararası pazarlarda lider firmalardan biri olma vizyonuna ulaşması yolunda en önemli etkenlerden birinin ise; işini sürekli gözden geçiren, yeni ve daha iyi yollar arayan çalışanlarımızın sürekli gelişimini sağlamak olduğunu biliyoruz. Bu nedenle düzenlediğimiz seminerler ve eğitim programları ile şirketimizin gelişimi yanında çalışanlarımızın da verimini optimum seviyeye çıkarmayı amaçlamaktayız. Böylece en önemli hedeflerimizden biri olan evrensel kalite ve standartlarda ürün ve hizmetler sunarak müşterilerimizin memnuniyetini sağlama yolunda hızla ilerlemekteyiz. Hızla gelişen dünyada geri kalmış, gelişmekte ve gelişmiş ülkeler olarak 3 çeşit şeklinde adlandırılan ülkelerin kısa bir süre içinde yeni bir sınıflamaya gideceği ve sadece gelişmiş ve geri kalmış ülkeler olarak ayrılacağı gerçeğini görmeliyiz ve ülkemizin bu gelişmiş ülkeler kategorisinde kalması için yapılması gerekenleri Türk milleti olarak el ele omuz omuza vererek çalışmalı ve başarmalıyız.”

En önemli sorun kalifiye personel bulamamak

Sektörel sorunlara da değinen Klass & Mestaş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rahmi İncetan, kalifiye ve nitelikli insan sorununun her sektörde olduğu gibi kendi sektöründe de en büyük sorun olduğunu söyledi. Eğitim siteminde revizyon yapılması gerektiğini savunan İncetani, bu revizyon sırasında da sanayicinin görüşünün alınması gerektiğini belirtti. Üniversitelerden mezun olan gençlere diploma değil bilgi verilmesi gerektiğini aktaran İncetan şöyle devam etti: “Elinde diplomalı fakat bilgisiz bir çok gencimiz ülkemize fayda sağlayamamaktadır. Biz de hem ülke hem de firmalar olarak eğitime destek vermeli, gençlerimizin yetişmesine katkı sağlamalı, staj imkanları vermeli ve bu stajlarda onlara eğitici ve öğretici olmalıyız. Yurt dışına giden beyin göçünü kem devlet hem firmalarımızın birlik olup çalışmasıyla tersine çevirmeliyiz ki; hızla gelişen değişen dünyayı takip edebilmeli ve rekabet gücümüzü korumalıyız. Ayrıca uluslararası pazarlarda maliyetlerle birlikte enerji ve işçilik maliyetlerinin çok artmasına bağlı olarak bizim de verimliliği yeterince artıramamamızdan dolayı gün geçtikçe gücümüzü kaybediyoruz. Verimliliği artırabilmek için sanayide 4.0 ve dijitalleşme konularında etkin çalışmalar yapmalıyız. Dönem dönem sektörümüzde büyük sıkıntılar yaşanıyor. Yenilikler yaparak ürünlerimizi ve kalitemizi geliştirerek taleplere karşılık vermeye çalışmalıyız.”

Bu yıl ürün gamımıza yeni modeller ekledik

Ürün gamlarından da bahseden İncetan, tam boy fırın, profesyonel fırın, ankastre fırın, ankastre ocak, set üstü ocak ve klasik ocak gruplarında ve elektrikli ısıtıcı grubunda farklı ebatlarda ve çok farklı özelliklerde ürünlerinin bulunduğunu dile getirdi.2015 ve 2016 yıllarına nazaran 2017 yılının çok daha iyi geçtiğini aktaran Rahmi İncetan, “Ürün gamımıza yeni modeller ekleyerek ve üretim kapasitemizi arttırarak bu yıl büyümeye gittik ve bunun faydalarını gördük. Üretim ve satış oranlarımız arttı. 2018 yılı için de yakaladığımız bu artışı koruyarak ilerlemek istiyoruz. Ülkemizin üretim ve ihracat kapasitesi de bu oranda ciddi artış gösterdi.2018 yılı için yeni ürünler ve modeller tasarlayarak ürün yelpazemizi genişletmek ve ürünlerimizi daha fazla ülkeye, daha fazla katma değerli ürünler olarak ihraç etmek istiyoruz” dedi. Ulaştıkları kalite seviyesi, 80’den fazla ülkeye ihracat yapmaları ve üretimin yüzde 100 ihracat odaklı olmasının kendilerine başarı getirdiğini savunan İncetan, dünyada A sınıfı denilen markaların Klass&Mestaş’a gösterdiği yoğun ilginin kendilerini gururlandırdığını vurguladı. İncetan, “Ürünlerimizin tasarımı ve üretimi sırasında ürün estetiği, kullanım kolaylığı ve güvenlik konularının büyük bir dikkatle ele alınması, üretimin her noktasında birinci kalite malzeme kullanımı, yüksek nitelikli mühendislerle birlikte kendi alanlarında uzman elemanlarla çalışılması yönüyle şirketimiz; benzer organizasyonlardan farklılık göstermektedir” diye konuştu. Bu özellikler ve kalite politikası sayesinde önemli kalite standartlarından olan CE, GS, CB, SASO, SONCAP ve TSE gibi belgelerle ödüllendirildiklerini anlatan İncetan, ayrıca ihracat yaptıkları ülkelerin kalite standartlarına göre de belge alabildiklerini söyledi.

AB ülkelerine uygulanan vergi muafiyeti Türkiye'ye uygulanmıyor

Türkiye’de Ar-Ge ve verimliliği artıracak çalışmalar yapılabilirse sektörlerinin daha iyiye gideceğini savunan Rahmi İncetan, öte yandan Türkiye’deki maliyet yüksekliği ve Avrupa Birliği’nin serbest ticaret anlaşması olan ülkelerle serbest ticaret avantajlarından istifade edememelerinden dolayı ihracatta ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. İncetan bu sıkıntıyı şöyle açıkladı: “Yani üçüncü bir ülkeye mal satarken AB ülkelerine uygulanan vergi muafiyeti bizim ülkemize uygulanmıyor. Bu da üreticiler olarak bizi ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Eğer serbest ticaret anlaşmaları problemi giderilir; ülkemizdeki maliyetler, vergi yükü ve enerji fiyatları diğer ülkeler seviyesine çekilebilirse ve şehrimizde uygulanan teşviklerde daha avantajlı bir konuma getirilirsek önümüz açık. Bunlar yapılamazsa maalesef sektörde çok fazla sıkıntılı günler yaşanabileceğini unutmamalıyız.”