Tarımsal üretici birlikler yasası değiştirilmeli

İbrahim Afyon - Kayseri Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı ve Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ASHİB) Yönetim Kurulu Üyesi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tarımsal üretici birlikler yasası, üreticilerin ve tarım sektörünün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde değiştirilmeli

Türkiye Yumurta Üreticileri Tarımsal Birliği (YUM-BİR), Yumurta üreticileri tarafından 2006 yılında, 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu hükümlerine göre, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın onayı ile kurulmuş, yumurta sektörünün sorunlarına çözüm aramak ve üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla çalışan bir üretici örgütü. Bünyesinde yumurta üretiminin yoğun olduğu il/ilçelerde kurulmuş 12 birlik bulunmakta. Bunlar, Afyonkarahisar, Çorum, İzmir, Gaziantep, Kayseri, Konya, Bandırma, Başmakçı, Tavşanlı, Manisa, Bolu, Balıkesir Yumurta Üretici Birlikleri. Tüm üyeleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na kayıtlı olup, bakanlığın belirlediği şartlarda üretim yapmakta. Yum-Bir üyeleri Türkiye yumurta üretiminin yaklaşık %85’ini üretmekte.

Türkiye’de 1980’lerde gelişmeye başlayan, yumurta sektörü, modern altyapısı ve kalite standartları ile birçok ülke ile rekabet edebilecek düzeyde. Sürdürülebilir bir yapıya sahip olan yumurta sektörü, hem kendi insanının hayvansal protein ihtiyacını karşılamakta hem de birçok ülkeye yaptığı ihracat ile insanlığın beslenmesine katkı sunmakta.

Türkiye’de bakanlığa bağlı 1046 kayıtlı ticari işletme bulunmakta ve bu işletmelerde yıllık 18-19 milyar adet yumurta üretilmekte. Yine bakanlığa kayıtlı çok az sayıda küçük işletmede yıllık 70-80 milyon adet organik yumurta üretilmekte.

Yumurta üretimi 2006-2016 yılları arası %122 büyüdü, kişi başı üretim 261, tüketim 203 adede yükseldi. Yumurta üretici fiyatları 2007-2016 yılları arasında yaklaşık %70 civarında artarken, aynı yıllar arasında yem fiyatları %157 oranında arttı. On yıllık süreçte yumurta fiyatlarında artış birçok yılda enfl asyonun altında kalırken, yem fiyatları enfl asyonun üzerinde arttı. Nitekim 2006 yılında 3.1 adet yumurta ile 1 kg yem alınabilirken, 2016 yılında 4.85 adet yumurta ile 1 kg yem alınabilmekte. Kısaca söylemek gerekirse üreticiler maliyet/ fiyat kıskacında üretimlerini sürdürmeye çalışmakta. Yumurta üreticileri, bakanlığımızdan 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikler yasasının değiştirilmesini, üretim planlamasına gidilmesini, kayıt dışı tavukçuluğa dur denilmesini ve kimin tarafından, nerede üretildiği bilinmeyen yumurtaların satışına engel olunmasını ve gıdalarda bilgi kirliğinin önlenmesini istemesine karşın netice tam olarak alınamamıştır. Bu yüzden taleplerimizi biz kez daha yineliyoruz.

Plansız üretim, yumurta sektörünün en zayıf yanlarından birisi. Üreticilerin sırf büyüme kaygısı ile pazarlamayı planlamadan üretim yapması nedeniyle ihtiyacımızda yaklaşık %30 daha fazla üretim yapılmakta. Arz fazlası yumurta ihracat yoluyla eritilmeye çalışılsa da bazı aylarda fiyatların düşüşüne engel olunamamakta.

Önerimiz, yıllık nüfus ve kişi başına tüketim artışı ile ihracat potansiyelini esas alarak bakanlığımız öncülüğünde üretimin planlanmasıdır. Ticari yumurta üretimi yapabilmek için, her üreticinin bakanlıktan gıda/yem işletmecisi olarak onay almak ve gıda mevzuatına göre pazarlamak zorunluluğu vardır. Buna rağmen son yıllarda izin ve onay almaksızın üretim yapan işletmeler çoğalmış ve kayıt dışı tavukçuluk yaygınlaşmıştır. Kayıtsız, onaysız, üretim standartları yerine getirilmeden üretilen yumurtalar, yumurta ve etiketleme tebliğine aykırı olarak pazarlanmakta. Salma tavukçuluğun bir başka tehlikesi ise bulaşıcı tavuk hastalıklarına kaynaklık etmesidir. İşletmelerinin yakınlarında uygunsuz koşullarda ve yaban kuşları ile temas halinde yetiştirilen tavukların her türlü hastalık riskine açık olması ve hastalığı ticari işletmelere bulaştırma potansiyelidir.

Yum-Bir olarak kayıt dışı tavukçuluğun kanatlı sağlığı ve gıda güvenliği için büyük bir risk olduğunu bir kez daha dile getirmek ve bu tür üretimlerin ivedilikle kayıt altına alınmasını istiyoruz.

Yumurta üreticileri olarak muzdarip olduğumuz bir başka konuda yumurtanın da içinde olduğu bazı gıdalara ilişkin medyada sıklıkla yer alan olumsuz beyanlardır. Konu uzmanı olmayan bazı kişilerin hiçbir bilimsel veriye dayanmayan, meşhur olmaya dönük ya da maksatlı olarak yaptığını düşündüğümüz açıklamaları tüketicileri yanıltmakta ve tüketimi olumsuz etkilemektedir. Gıdanın uluslararası bir silah olma potansiyeli ve hayati önemi de göz önüne alınarak, Bakanlığımızın bilgi kirliliği ile mücadelede üreticilerin yanında yer almasını talep etmekteyiz. Kamuo yunun doğru bilgilendirilmesi, risk yönetimi ve risk iletişimi 5996 sayılı kanunun 25 ve 26’ncı maddeleri hükümlerine göre sadece Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yetkisindedir. Bakanlık, bu yetki çerçevesinde, yanlış bilgilendirmelere karşı bağımsız bilim insanları, meslek odaları, sektör ve sivil toplum örgütlerinin yer aldığı bir platform oluşturarak, kamuoyunu doğru bilgilendirme yapmasını sağlamalıdır.

Çünkü karalanan gıdalarda, bizler hedefte olsakta, asıl hedef, hamimiz olan, bizleri periyodik, haberli, habersiz denetim altında tutan, ürünlerimizin kontrolünü ve onayını yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır.

Yukarıda açıklayamaya çalıştığımız sorunların yanı sıra, her yaştaki insan için vazgeçilmez bir gıda olan yumurta da KDV oranının diğer bazı tarımsal ürünler gibi toptan da %1 değerlendirilmesi ki bu sistemle devletimizin kesinlikle kaybı olmayacaktır. Ve 2005'te yasalaşan ve eksikliği baştan kabul edilen, içerik ve işlevinin tamamlanacağı söylenen, 5 hükümet 3 bakan değiştiren 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri yasasının üreticilerin ve tarım sektörlerinin ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda değiştirilirse, yumurta sektörüne önemli katkılar sunacağını değerlendirmekteyiz.