Bireysel kredi krizi için yeni başlangıç rehberi

Bireysel kredilerdeki sorunlu yapının çözümü ve birikmiş borç batağından kurtulma yolları için bireysel finansal stratejilere odaklanmak gerekiyor. Ancak bu, kolektif destekle çözülebilecek bir sorun; dünyadaki örneklere bakılarak bazı kurumların tesis edilmesi, düzenlemeler yapılması şart.

Bireysel kredi krizi için yeni başlangıç rehberi

UĞUR GÜNDÜZ / Ekonomist - Bankacı

Adını koyalım, bireysel kre­dilerdeki artışın ve takip­teki bakiyelerin yükseli­şinin temelinde yatan gelir-gider dengesizliği olup, bu dengesizliğin nedeni de vatandaşların lüks tüke­tim bağımlılığı değil, geçinme ref­leksidir.

Geçinme refleksi, kişinin gelir durumunu dikkate almadan zo­runlu gördüğü giderleri / harcama­ları yapmasıdır. Bu harcamaların en büyük finansörü de bireysel kre­diler (Kart, KMH, nakit avans, tü­ketici kredileri) olmaktadır.

Kredi araçlarının gelir açığını kapatmak yani geçinmek için kul­lanılması, mali kırılganlığın en önemli göstergesidir.

Faizin yüzde 1’lerden yüzde 7’le­re çıkması, asgari ödeme oranı­nın yüzde 40’a yükselmesi ve nakit avans kısıtlamaları gibi tedbirler, zaten zor durumda olan bireylerin ödeme güçlüğünü derinleştirerek icra dosyalarının artmasına neden olmuştur. 2023 yıl sonunda 45 mil­yar, 2024 yıl sonunda 110 milyar, 2025 Eylül itibarıyla ise 205 mil­yara ulaşan bireysel kredi takip ra­kamlarına bakıldığında takipteki alacakların her sene en az yüzde 100 arttığı görülüyor.

Bireysel kredilerdeki bu sorunlu yapının çözümü ve birikmiş borç batağından kurtulma yolları için bireysel finansal stratejilere odak­lanmak gerekiyor.

Sorunlu bireysel kredi yapısı için çözümler

Problemli bireysel kredilerin ve artan takip bakiyelerinin yönetimi için dünya genelinde uygulanan ve üzerinde çalışılan temel mekaniz­malar, genellikle borçluya yeni bir başlangıç (fresh start) imkanı sun­mayı hedeflerken, finansal sistemin istikrarını da korumayı amaçlar.

1. Bireysel iflas ve "yeni baş­langıç"

● Borçtan kurtulma süre­ci: ABD ve Almanya gibi ülkeler­de uygulanan bireysel iflas düzen­lemeleri, belirli bir süre (örneğin Almanya'da reformlarla kısaltılan süreler) ve şartlar dahilinde dürüst borçlunun kalan borçlarının silin­mesine (discharge) olanak tanır. Bu, borçluya yeniden ekonomiye katılma ve borç sarmalından kur­tulma şansı verir. Örneğin: 10 yıl hiç gecikmesi olmamış bir müşteri ile ödemeleri gecikmeli ve düzen­siz olan müşteri farklı uygulamala­ra tabi tutulur.

● Türkiye için uygulanabilir­lik: Türkiye'de şirketler için iflas ve konkordato varken, tüketiciler için bu çapta bir "bireysel iflas" ve borç silme mekanizması bulunma­maktadır.

Borçlu iflası yerine, icra hukuku devreye girer.

Dünya örneklerini inceleyerek, dürüst borçlu tanımına uyan ve tüm mal varlığını tasfiyeye açan bireylere yönelik, kısıtlı bir süre sonunda kalan borcun silinmesi­ni sağlayacak bir Bireysel Borç Ya­pılandırma veya İflas Yasası'nın oluşturulması kritik bir reform olacaktır.

Böyle bir yasa, girişimciliği ve ekonomiye katılımı teşvik edip pi­yasaları canlandırır.

2. Borç yeniden yapılandır­ma ve erteleme mekanizmaları

● Uzlaşma ve yapılandırma: Finansal kuruluşlar ve borçlu ara­sında, yasal takibe gerek kalmadan, mevcut borçların faizlerinin dü­şürülmesi, vadelerin uzatılması ve taksitlerin borçlunun ödeme gücü­ne göre yeniden belirlenmesi. Son yapılan düzenleme ile kredi kartla­rı ve tüketici kredilerinin düşük fa­izle, 48 aya kadar yapılandırılması, bu yönde atılan doğru bir adımdır.

● Devlet destekli yapılan­dırma fonları/kurumları: Ba­zı ülkeler (özellikle kriz dönemle­rinde), bankaların bilançolarında­ki sorunlu kredileri devralacak ve borçlularla anlaşarak yeniden ya­pılandıracak özel amaçlı kurumlar veya fonlar kurmuştur.

Örneğin, kurumsal borçlar için kullanılan KGF gibi fonları birey­lere uyarlayabilecek mekanizma­lar harekete geçirilebilir.

● Türkiye için uygulanabi­lirlik: Merkezi Borç Danışman­lığı: Devlet destekli, bağımsız bir Borç Danışmanlığı Merkezi'nin (BDM) kurulması ve borçlular adı­na bankalarla müzakere etme ko­nusunda yetkilendirilmesi sağla­nabilir.

Takibe intikal eden borçlar ödenmeye/ kapatılmaya çalışıldı­ğında çıkarılan fatura anlaşmaz­lıklara yol açmakta ve süreci uzat­maktadır. BDM bu sorunu çözmek­te önemli rol oynar.

● Yasal zorunlu yapılandır­ma (Sınırlı): Bireysel takipteki alacaklar için, belirli bir limitin al­tındaki borçlarda, bankaları belirli standartlar (vade, faiz) çerçevesin­de yapılandırma yapmaya zorunlu kılacak yasal düzenlemeler yapıl­malıdır.

3. Borçlanmayı önleyici yapı­sal tedbirler

● Kredi notu ve gelir ilişki­si: Kredi limitlerinin (kredi kartı, tüketici kredisi ve açık hesap top­lamı), kişinin kanıtlanabilir aylık net gelirinin belli bir katını aşma­yacak şekilde yasal üst limitlerle sınırlandırılması. Mevcut düzen­lemelerdeki gelir kısıtlamalarının daha katı ve uygulanabilir hale ge­tirilmesi.

● Finansal okuryazarlık eği­timi: Okul müfredatlarına ve ye­tişkin eğitim programlarına, birey­leri mali planlama, bütçe yöneti­mi, faiz maliyetleri ve borçlanma riskleri konularında bilinçlendire­cek zorunlu finansal okuryazarlık derslerinin eklenmesi.

Borç sarmalından çıkışın 5 kritik yolu

1-Acil eylem planı

● Durumu kabullenme ve detaylı borç envanteri çıkar­ma: Tüm borçlarınızı (kredi kar­tı, kredi, avans, eşe-dosta borç vs.) faiz oranı, anapara, asgari ödeme/taksit tutarı ve vadesi ile birlikte bir tabloya listeleyin.

● Aylık net gelirinizi ve zo­runlu yaşam giderlerinizi (kira, fatura, gıda, ulaşım) ayrı ayrı he­saplayın. Gerçekçi bir nakit akışı tablosu oluşturun.

2-Borç konsolidasyonu ve yapılandırma

● Tek bir yapılandırma kredisi altında toplama: En yüksek faizli borçları kapatmak için, daha düşük faizli tek bir tü­ketici kredisi kullanmayı veya mevcut bankanızla tüm borçla­rı tek bir yapılandırma kredisi altında toplamayı deneyin. Bu, hem faiz yükünü düşürür hem de takip etmeyi kolaylaştırır.

● Ödeme zorluğu başlamadan veya yasal takibe girmeden önce, bankanızla görüşerek vadeleri uzatmayı ve aylık taksitleri dü­şürmeyi talep edin. Bankalar ic­ra yolları tüketilmeden faiz ya da borç indirimine olumlu bakmaz. Oysa iyiniyetli, uzun süre sorun yaşamamış/yaşatmamış bu tür müşterilerin faiz ya da borç indi­rim taleplerini dikkate almaları doğru olacaktır.

3-Borç ödeme stratejisi be­lirleme

● Çığ yöntemi (Avalanche method): Teknik olarak en hız­lı borç bitirme yöntemidir. Lis­tenizdeki en yüksek faizli borca öncelik vererek ona ekstra öde­me yapın, diğerlerine sadece as­gari/taksit ödemesini yapın. En yüksek faizli borç bitince, oraya giden parayı bir sonraki yüksek faizliye yönlendirin.

● Kartopu yöntemi (Snow­ball method): Psikolojik olarak daha motive edicidir. En küçük borca öncelik vererek ona ekstra ödeme yapın. En küçük borç bi­tince, oraya giden parayı bir son­raki küçük borca yönlendirin.

4-Ek gelir aratma ve gider kısıtlama

● Gereksiz tüm abonelikleri ve zorunlu olmayan harcamaları derhal kesin.

● Mümkünse ek bir iş bula­rak veya sahip olduğunuz eşya­ları satarak (ikinci el pazarları) hızla borç kapatmak için ek na­kit yaratın.

5- Uzun vadeli finansal di­siplin

● Acil durum fonu (ne­fes alma yastığı) oluşturma: Borçlarınızı öderken dahi, en az 3-6 aylık zorunlu yaşam gideri­nizi karşılayacak miktarda bir parayı, kolayca ulaşılabilir ve gü­venli bir hesapta (likit fon/va­deli hesap) biriktirmeyi hedefle­yin. Bu fon, beklenmedik bir har­cama (hastalık, iş kaybı, araba tamiri) çıktığında kredi çekme veya kart kullanma ihtiyacını or­tadan kaldırır.

● Bütçe yapma ve takip: Her ay, gelirinizi ve harcama­larınızı (tercihen mobil uygu­lamalar veya tablolarla) takip edin. Bütçenizi şu temel kura­la göre şekillendirin: Gelir - ta­sarruf - zorunlu giderler = Kalan harcanabilir para.

Borçlar bittikten sonra, kre­di taksitlerine ayırdığınız para­yı otomatik olarak birikime yön­lendirerek disiplini sürdürün.

Sonuç olarak, bireysel kredi­lerde yaşanan sorun kişisel de­ğil makroekonomik sonuçlar ya­ratan ve ancak kolektif destekle çözülebilecek bir sorundur. Do­layısıyla dünyadaki örneklere bakılarak bazı kurumların tesis edilmesi, düzenlemeler yapıl­ması şarttır. Ancak işin özünde finansal okuryazarlık ve plan­lı harcama yetkinliğinin artırıl­ması yani bireyin rasyonel dav­ranışa sahip olması yatmaktadır.