Bugün hala 10 kadından 7'si çalışma hayatının dışında

Esra Baykal, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Türkiye'nin kalkınma sürecinde kadınların önemine vurgu yaparak, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi temelli bir perspektifin önemine dikkat çekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Anneleri Anlayan Marka Olmak kitabının yazarı Esra Baykal ülke kalkınmasında etkin bir rol oynayan kadınların, başarı öykülerinin ilham konusu olması gerektiğini belirtti.

Baykal, sözlerine şöyle devam etti: Kız çocuklarıyla yaptığımız görüşmeler, bize etiketlerin kadınlar üzerinde yarattığı baskıyı da bize bunu gösteriyor, “Erkek mesleği” dedikleri ve kendilerini ait görmedikleri meslek grupları var. Bu eğitimde de reforma gitmemiz gerektiğini bize gösteriyor. Dersler verilen bilim insanları örnekleri hep erkekler üzerine, kadınların başarı öyküleri başlı başına ilham verecek bir ders konusu. Eğitim hayatını bir şekilde bitiren kadınlar, iş hayatına girdiklerinde de bu sefer kariyer yolculuklarında engellerle karşılaşıyorlar.

Türkiye’de ancak 10 kadından 3’ü çalışma hayatının içerisinde. Annelikle birlikte kariyer yolculuğu zorlu bir süreç. Pek çok anne, çocuk sonrası işi bırakmak zorunda kalıyor. Oysa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2023 hedeflerinde yer alan iş yeri kreşleri, anaokulu anlaşmaları, annelik destekleri, işe dönüş teşvikleri arttıkça çalışan kadından alınan verim de olumlu yönde değişecektir.

Kaynak: (Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı “Kadın” Raporu 2021. Türkiye’deki çalışan kadın oranı %24’tür.) Aynı durum Türkiye’nin ekonomik gelirini artırmakta önem taşıyan girişimci ekosistemi için de geçerli. Bugün Türkiye’de sadece 142.000 girişimci kadın var. Girişimcilik ekosisteminin %27’si. Bu sayının ise az bir kısmı teknoloji bazlı girişimlerde bulunuyor. Bu çerçevede baktığımızda teknoloji okuryazarlığında kadınların eğitime ve desteğe ihtiyaçları var.

(Kaynak: TOBB Kadın Girişimciler 2021 Raporu) Bunun yanı sıra kadınların çok az sayıda girişime ve ekonomik dünyaya dahil olması Türkiye’nin GSMH’sinde de %25’lik bir açık yaratmıştır. Kadınları finansal okuryazarlık, girişimcilik destek ve eğitimleri konusunda desteklemek de hem kamu hem de özel sektör için önemli adımlardır. Türkiye’de yaşayan kadın profilleri içerisinde girişim desteğine ve pek çok toplumsal nedenden doğan ihtiyaçlar nedeniyle ekonomik desteğe en çok gereksinim duyanlar da bekar annelerdir. Bekar anneler için hazırlanmış herhangi bir sosyal sorumluluk projesi Türkiye’de bulunmuyor.

Özel kampanyalar, promosyonlar, vardiyalı çalışma imkânları, sosyalleşme platformları, psikolojik ve pedagojik destek platformları eksik. Her bilginin ilk kaynağı annedir, çocukta çevre, çocukta eşitlik, çocukta kapsayıcılık konularında fark yaratmak için öncelikle bu bilinci kadınlara yani ana kaynak olan annelere vermek zorunludur. Anne ne kadar bilgili, kaynak ne kadar zengin olursa, onun beslendiği birey de farkındalığı o denli yüksek olacak ve dünyamız, ülkemiz daha yaşanılır bir yer olacaktır.

Çevre veya sürdürülebilirlik projelerinde de aynı durum söz konusu. Çevre projeleri çocukların zihinde somutlaştırıldıkça, annenin de sürece destek vermesi gerekiyor. Bugün çocuklara yönelik pek çok çevre farkındalığı projesi var. Ama pek çoğunun içinde veli entegrasyonu eksik. Çocuğun okulda öğrendiğini evde devam ettirmesi için velinin de bilgilendirilmesi atlanmamalı.

Paydaş kapitalizminin önemi

Esra Baykal, paydaş kapitalizm için: “İçerisinde yer alan kamuoyunun en büyük kısmını kadınlar oluşturuyor. Her markanın, firmanın ana odağı kadınken, onlara yapılacak yatırımlar firmaların itibarı ve sadakat yaratma adımları için de önem az etmektedir” diyor ve açıklamasına şöyle devam ediyor: Anneler, entelektüel olarak gelişmeye açıktır.

Bugüne dek öncelik olmamış olan bu konunun, bakanlıklar ve özel sektör tarafından gündeme alınması, çocuklarına “iyi örnek olmak” isteyen anne için de heyecan yaratacaktır. Kaldıraç etkisini yaratmak zor değildir, ufak çaplı başlayacak projeler, gönüllülük destekleri ile büyüyecek ve toplumun her alanına yayılacaktır. Dönüşüm, dönüştüren ve yaratıcılığa sahip anne üzerinden giderse, etkisi daha geniş çaplı olacaktır. Kaynak: (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı “Kadın” Raporu 2021. Türkiye’deki çalışan kadın oranı %24’tür.)