“Depremden etkilenen dükkânını kaybeden kitapçılara destek olmamız gerekiyor”

Koridor Yayınları Yayın Koordinatörü Büşra Oktay, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen, dükkânını kaybeden kitapçılara destek olunması gerektiğini söyledi.

Dünya Kitap sayfalarında yayınev­leri ile yaptığımız özel röportaj­larımıza Koridor Yayınları ile de­vam ediyoruz. Yayın Koordinatörü Büş­ra Oktay ile yayıncılık üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

Dünya Kitap okuyucuları için ken­dinizden bahseder misiniz?

2020 yılında Sabancı Üniversitesi Psi­koloji bölümünden mezun oldum. 2021 yılında Queen Mary University of Lon­don’da klinik psikoloji yüksek lisansı yap­tım. Lisansım sırasında ve mezun olduktan sonra psikolojinin farklı alanlarında ça­lışsam da hayat boyu yapmak istediğim işin çocukluğumdan beri gözlemleme fırsatı bulduğum ve öğrenciyken yarı za­manlı olarak çalışmaya başladığım aile işim, yani yayıncılık olduğuna karar ver­dim. Her alanda aktif olmaya, yayıncılı­ğın mutfağını ve sahasını öğrenmeye ça­lışıyorum.

“Depremden etkilenen dükkânını kaybeden kitapçılara destek olmamız gerekiyor” - Resim : 1

Yayınevinizden çıkan kitapların içerikleri nelerdir?

2005 yılında kurulan Koridor yaklaşık 20 yıldır farklı türlerde çıktı okurun kar­şısına. Yayımlayacağımız kitapları özenle seçiyor, çoksatanı değil hep satanı yaka­lamaya çalışıyoruz. 2015 yılında da Dün­ya Klasikleri dizimize başladık ve herkes tarafından yayımlanan klasiklere biz ne katabiliriz, farklı ne yapabiliriz diye dü­şündük. Önceliğimiz iyi çeviriydi ve pro­jeye Ahmet Arpad, Levent Bakaç, Çağlar Tanyeri, Uğur Büke, Furkan Özkan, Hülya Arslan, Işık Ergüden ve Süleyman Doğru gibi Türkiye’nin önde gelen çevirmenle­riyle başladık. Okurun ilk dikkatini çeken bez ciltli baskı oldu, bu bizim adımıza bir avantaj tabii ama bazı okurlarda da “süs­lü” kapak kötü çeviri önyargısı var. Bu ön­yargıyı kırmaya çalışıyoruz. Yurt dışında­ki kitapçılara girdiğimizde farklı klasik baskılarını görüyoruz, Türkiye’de neden olmasın dedik.

Ülkemiz acılı günler yaşıyor. Pan­demi sonrası depremin getireceği ekonomik sorunlar nasıl aşılabilir?

Evet, maalesef. Bir kez daha depremde hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rah­met, yakınlarına sabır ve yaralılara şifa diliyorum. Hepimizi çok etkileyen bir sü­reç oldu, günlük hayatlarımıza dönmekte zorlanıyoruz. Umarım daha aydınlık gün­ler görebiliriz. Yayıncılık toplumdan bağımsız düşü­nülemez, toplumda yaşanılan her şey sek­törümüzü direkt olarak etkiliyor. Bu ül­kenin gerçeklerine ışık olacak, yaralarına merhem olacak kaynaklar sunma gibi bü­yük bir sorumluluğumuz var. Türkiye’de­ki okuma kültürünü yaşatmaya yönelik adımlar atmamız gerekiyor. Şu an bunu konuşmak için çok erken belki fakat dep­remden etkilenen, dükkânını kaybeden kitapçılara destek olmamız gerekiyor.

“Depremden etkilenen dükkânını kaybeden kitapçılara destek olmamız gerekiyor” - Resim : 2

Pandemi sürecinde ise fuarların olma­ması, okulların uzaktan eğitime geçmesi sektörü olumsuz etkiledi belki ama kitaba olan ilgi artmıştı. YAYFED’in yıllık raporlarına baktığı­mızda 2020 Eylül ayında, yani pandemi­nin etkilerinin en çok yaşandığı günlerde Türkiye’de yaklaşık 49 milyon kitap üre­tilmiş. Bu sayı 2022’de 41 milyona düş­müş. OKUYAY Platformu’nun 2019’da yaptı­ğı Türkiye Okuma Kültürü Araştırması’nı incelediğimizde 2008’deki rapora kıyasla Türkiye’deki okuma oranının son üç ayda bir veya daha fazla kitap okuduğunu söy­leyenlerin yüzde 30’dan yüzde 64’e çık­tığını; yaş azaldıkça okuma oranının art­tığını ve dünyada sosyal medya kullanı­mı artan gençlerin okuma oranı düşerken Türkiye’de sosyal medyayı yoğun kulla­nan gençlerin okuması da artıyor

Geçtiğimiz yılı yayıneviniz açısın­dan nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yukarıda bahsettiğim gibi 2022 yılı ya­yıncılık sektörü açısından zor bir yıldı. Biz de birçok yayınevi gibi üretimimizi azalttık, önceliğimiz hâlihazırda bilinen yazarlarımızın yeni kitaplarını yayımla­mak oldu. Risk alamadık maalesef, bu da hepimizi olumsuz etkiledi. Yine de krizi fırsata çevirmeye çalıştık ve yoğunluğu­muzun daha az olduğu bu dönemde gele­ceğe yönelik çalışmaya başladık. Yayıne­vi olarak geliştirmemiz gereken noktaları belirledik ve bunlar üzerine toplantılar yaptık. Aslında bu kriz zamanı bizim için bir dönüşümün başlangıcı oldu. Pande­miden sonraki ilk İstanbul Kitap Fuarı’n­da okurla tekrar buluşmak, yayımladığı­mız kitaplara ilgilerini görmek, sorularını yanıtlamak ve önerilerini dinlemek be­nim için belki de 2022’nin en motive edici zamanıydı.

Bu yılki planlarınızdan bahseder misiniz?

2022 yılında ekibimize yeni katılan isimler oldu ve onların ekibe uyum süre­ciyle birlikte tüm yılı yeni yayın programı oluşturarak, toplantılar yaparak geçirdik.

“Depremden etkilenen dükkânını kaybeden kitapçılara destek olmamız gerekiyor” - Resim : 3Ortaya çıkan sonuçtan çok memnu­num. Bu yılki yayın programının ekibi yansıttığını düşünüyorum, hepimizi çok heyecanlandıran kitaplar var. Birkaç ör­nek verecek olursam Tracy Chavelier’in Vermeer’in İnci Küpeli Kız’ını konu alan tarihi kurgu romanı ve Kieran Setiya’nın felsefenin yolumuzu bulmamıza nasıl yardımcı olabileceğini gösterdiği popü­ler felsefe kitabı yakın zamanda okurlar­la buluşturacağımız başlıklar arasında. Umarım okurlarımız bu heyecanımıza ortak olur. Buna ek olarak okurlarla birebir tema­sın önemine inandığımız için bu yıl ken­di ekibimizle ulusal fuarlarda daha aktif olup okurlarımızla daha sık buluşmaya çalışacağız.

Kaynak: HABER MERKEZİ