Kedilere değil, çocuklara!
Uyku saati gelen, ama bir türlü uyuyamayan bir çocuğu anlatıyor İrem Uşar. Küçük bir çocuk, yatağında bir o tarafa bir bu tarafa dönerken, babasının masalları bile uymasını sağlamıyor…
MİNİK OKURLARA / İPEK BAYSAN
Karanlık çöküp gece ilerleyince, biz yetişkinler uykunun peşine düşeriz. Günün yorgunluğunu atmak, stresten uzaklaşmak için çoğu zaman en güzel sığınaktır zira. Ama o sırada, tam gözlerimiz kapanmak üzereyken, evin içinde çılgınca koşturan, enerjisi bitmeyen birileriyle karşılaşırız ve uyku bir anda kollarımızın arasından süzülüp hızla uzaklaşır! Kim bu uyku düşmanları diye sormayın, onları yatak altlarından, koridorlardan, odadan odaya koşarken çıkardıkları seslerden tanıyorsunuz aslında: Kediler ve çocuklar! Uykuyu çağırma şekli farklı onların…
Kedisi olanlar için bir çözüm öneremiyorum, ev sahibi onlar sonuçta; ne zaman isterlerse o zaman yatarlar! Ama çocuklar için, uykuyu birlikte çağırıp rüyalara dalabileceğiniz bir kitap tavsiye edeceğim (kedilerin ulaşamayacağı yerlerde saklayınız!): Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan, İrem Uşar’ın yepyeni kitabı “Uykusunu Arayan Çocuk.”
Uyku saati gelen, ama bir türlü uyuyamayan bir çocuğu anlatıyor İrem Uşar; Merve Atılgan’ın resimlemeleri de her sayfada tatlı tatlı gülümsetiyor yine. Küçük bir çocuk, yatağında bir o tarafa bir bu tarafa dönerken, babasının masalları bile uymasını sağlamıyor… Babası da pes edip horlamaya başlayınca ne yapsın çocuk, biraz gezip uykusunu aramaya karar veriyor. Yanından ayırmadığı pelüş pandasını ve fenerini alıp, penceresine dayalı merdivenden aşağı iniyor.
Bir atı ziyaret ediyor ilk önce; birlikte uyumayı kabul ediyor at. Ama ayakta uyumak hiç de “çocuk oyuncağı” değil… Oradan ayrılıp, tepetaklak sallanan yarasaya, mağaradaki ayıya, göldeki fl amingoya, ağaç dalındaki leopara, otların arasındaki yavru zürafaya, kayalardaki Mirket Ailesi’ne gidiyor sırayla. Hepsi nasıl uyuyorsa, tıpkı onlar gibi uyumayı deniyor. Gecenin sonunda uykuyu bulacağı yer neresi olacak peki?..
Çocuklarınızla ne kadar zaman geçirdiğiniz değil, birlikte değerlendirdiğiniz zamanın kalitesi önemli; son yıllarda uzmanlardan sık sık duyduğumuz, çokça hak verdiğimiz bir görüş bu. Buradan yola çıkarak mı bilinmez, uykudan önce çocuğuna kitap okumak isteyen yetişkinler de her geçen gün artıyor. Ama o çocuklar yatakta put gibi uzanıp sizi dinleyecek sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Özellikle okuma çağı öncesindeki çocuklar, kendilerine okunanların temposunu, kelimelerin tınısını ve öyküye ne kadar dâhil olabildiklerini önemser. “Uykusunu Arayan Çocuk” tam böyle bir kitap işte. İrem Uşar’ın kullandığı kelimeler özenle seçilmiş. Anlatılanlar da, çocukların dâhil olmak isteyeceği türden. Birlikte okurken kimi zaman bir fl amingo, bazen de zürafa gibi durmayı denediklerini göreceksiniz… Enerjisini atan çocuk uyumak ister; değilse annesi ya da babası başucuna geçmiş, mır mır kitap okumuş… Kimi kandırıyorsunuz! Uyku vakti yaklaşırken çocukları ve kedileri toplayın yamacınıza… Hep beraber takılın “Uykusunu Arayan Çocuk”un peşine; yorulunca uykuyu da bulacaksınız…