Milli Mücadele Hatıraları

Ali İhsan Sâbis: Hepimiz bu fani dünyadan bir gün göçeceğiz. Yakın tarihin aydınlatılması işinden çekinmek, vatana faydalı değildir. İbret almak, dertleri gösterip devasını aramak vatandaşlık icabıdır. Meçhul hakikatler üzerindeki esrarlı perdeleri tarihin tenviri için yavaş yavaş kaldırmak, tarihin hakkını tarihe vermek zamanı gelmiştir.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye'nin millî mücadele dönemi, yürekli insanların bir araya gelerek vatanları için verdikleri destansı mücadelelerle doludur. Cesareti, yetenekleri ve başarılarıyla ön plana çıkmış bir isim vardı: Ali İhsan Sabis.

Ali İhsan Sabis, Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde yüksek lisansını tamamlamış ve İstanbul Üniversitesi'nde Yakın Çağ Tarihi alanında doktora çalışmalarına devam eden önemli bir akademisyen ve yazar olan Erhan Çifçi tarafından yayıma hazırlanan hatıratıyla tarih sayfalarında yerini almaya hazırlanıyor. Erhan Çifçi'nin kaleminden okuyuculara sunulan bu hatırat, millî mücadele dönemine dair farklı bakış açıları kazandıracak nitelikte.

Erhan Çifçi'nin çalışması, Ali İhsan Sabis'in hayatını ve mücadelesini detaylı bir şekilde ele alıyor. Sabis'in millî mücadelede gösterdiği liderlik, cesaret ve başarılar, Türk milletinin vatanı için ne kadar kararlı ve fedakâr olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, Sabis'in hatıratları, dönemin diğer önemli kişilikleriyle olan ilişkilerini ve düşüncelerini de yansıtarak tarih okurlarına zengin bir perspektif sunuyor.

Çifçi'nin çalışması, yalnızca Türk tarihini ve millî mücadele dönemini merak edenler için değil, aynı zamanda liderlik ve cesaret gibi evrensel değerleri anlamak isteyen herkes için de önemli bir kaynak oluşturuyor. Kitap, millî mücadele döneminde yaşanan olayları, bu döneme damga vuran kahramanları ve vatan sevgisinin ne denli güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu gözler önüne sererek tarihe ışık tutuyor.

Önce Topçu Harbiye’sini, ardından ise Erkân-ı Harbiye Mektebini birincilikle bitirerek askerî kariyerine başlayan Ali İhsan Sâbis; sert disiplinli, özgüveni yüksek ve atılgan bir kumandan olarak tanınmış, emrindeki askerler tarafından büyük saygı görmüştür. Birinci Dünya Harbi’nde gösterdiği üstün liyakat sayesinde rütbesi genç yaşında paşalığa terfi ettirilen Sâbis, harp boyunca aksaklık tespit ettiği yerlerde, ilgili makamlara açık ve sert eleştirilerde bulunmaktan çekinmemiştir. Ne var ki bu tavrı Millî Mücadele’nin kritik günlerinde de devam edince üst komuta kademesinin tepkisini çekmiş ve görevden alınmasını beraberinde getirmiştir. Sakıncalı görülen kişiliğinden ötürü Cumhuriyet yıllarında iyice gözden düşen ve deyim yerindeyse “kenara itilen” Sâbis, bu dönemde münzevi sayılabilecek bir hayat yaşamış. Böyle bir atmosferde kırgınlık ve sitem duygularıyla kaleme aldığı hatıraları, yayınlandığı ilk andan itibaren büyük yankı uyandırdı. Nutuk da dâhil olmak üzere, pek çok mecradan kendisine yöneltilen eleştirilere karşılık verirken karakterine uygun sertlikteki bir üslubu tercih etmiş. Bu anlamda Sâbis, taraf olduğu birçok resmî yazışmanın kopyalarını da kullanarak, şahsına yöneltilen iddia ve ithamlara verdiği cevapların altını doldurmaya çalışmış.