Deli mi yoksa dahi mi?
ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medyada yaptığı paylaşımlar, başkanın mental sağlığıyla ilgili soru işaretleri yaratırken, uzmanlar Trump’ta “narsistik kişilik bozukluğu” olabileceğine dikkat çekiyor.
Önce sosyal medyada kendisini kral ve Al Capone tipi bir gangster olarak lanse etti. Sonra kendisini savaşın yerle bir ettiği Gazze şeridinde İsrail Başbakanı Netanyahu ile birlikte kokteyllerini yudumlarken gösteren, yapay zeka üretimi- bir video paylaştı. Papa Francis öldükten sonra Beyaz Saray’ın resmi X hesabından yine yapay zekayla yarattığı görselle kendini Vatikan lideri Papa olarak resmetti. Son olarak yine Beyaz Saray’ın resmi X hesabından Star Wars (Yıldız Savaşları) filmlerini anımsatan bir film posterindeki baş kahraman olarak gösterildi. Söz konusu paylaşımda Trump, ışın kılıcı kullanan bir Sith (kötülüğün temsilcisi) avcısı olarak başroldeydi.
ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak’ta devraldığı ikinci başkanlık dönemine sosyal medyada da hızlı başladı ve her geçen gün el artırarak devam ediyor. Ancak gerek kendi kurduğu sosyal medya platformu “Truth Social”da, gerekse de X’te olan paylaşımları gitgide tuhaf bir hal almaya başladı. Özellikle de Beyaz Saray’ın resmi hesabından yapılan “Papa” ve “Star Wars kahramanı” paylaşımları görenleri hayrete düşürdü. Trump'ı Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisi gibi gösteren “Papa Trump” paylaşımına hem Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Katolik nüfus içerisinden hem de İtalya ve Avrupa’daki Katolik nüfus barındıran diğer ülkelerden tepki gösterenler oldu.
Eski İtalya Başbakanı Matteo Renzi X'te şunları yazdı: “Bu, inananları rencide eden, kurumları aşağılayan ve küresel sağın liderinin palyaço olmaktan hoşlandığını gösteren bir görüntüdür.”

Son şakası güldürmedi
Trump, gelen tepkiler üzerine gazetecilere yaptığı açıklamada, Papa görselinin Truth Social ve X hesabında bir “şaka” olarak paylaşıldığını söyledi.
Trump, bir muhabirin konuyla ilgili sorusuna “Benim bununla hiçbir ilgim yok,” dedi. "Sadece birisi şaka olsun diye yapmış. Sorun değil. Biraz eğlenmek lazım, değil mi?" diye yanıt verdi.
Peki Trump bütün bu paylaşımları neden yapıyordu? Amacı kendisini eleştirenleri trollemek miydi, muhaliflerine karşı provokasyon yapmak mıydı yoksa bunları gerçekten içinden gelerek ve inanarak mı paylaşıyordu? Kısacası Trump deli miydi dahi miydi? İşte ben de bütün dünyanın cevabını aradığı bu sorunun peşine düştüm.
Reuters'a konuşan uzmanlar, Trump’ın yapay zeka görüntülerinin, gerçek ve kurguyu yanlış yönlendirebilecek şekilde bulanıklaştırdığını, bunun da problem olduğunu söylüyor.
Boston'daki Northeastern Üniversitesi Yapay Zeka-Medya Stratejileri Laboratuvarı Direktörü John Wihbey ise “Bence yeni bir fenomen görüyoruz - siyasi güç ve anlatı hakimiyeti için organize edilen sosyal medya ve yapay zeka gücünün birleşmesi” diyor.
Terapi İstanbul Psikiyatri Kliniği’nden Klinik Psikolog Ayşe Kayhan ise Donald Trump’ın paylaşımlarında “ihmal edilmiş çocuk” sendromunun bütün emarelerini gösterdiğini belirtiyor. Kayhan, Trump’ın davranışlarını şöyle değerlendiriyor: “Trump, demans belirtilerinin başlayabileceği bir yaşta. Bir lider olarak kendisine yatırım yapan ve kendi yeteneklerini geliştiren bir kimlikten de bahsetmiyoruz. Oldukça sarkastik ve “Ben buradayım, beni görün” diye bağıran çocuksu bir kimlikten bahsediyoruz. Bulunduğu yerde güçlendikçe daha fazla ‘Beni yenemezsiniz’ algısına kapılan, başkalarının aklıyla dalga geçen bir kimlik. Tabii bu durumun oluşmasında Trump’ın çevresinin de etkisi çok fazla. Onun yaptığı her şeye ‘Çok iyi olmuş’ diyen bir ekip var orada. Sosyal medyada bir paylaşım yaptığı zaman ‘Çok iyi bir espri olmuş başkanım’ diyen birinin olması, onun için yeterli zaten.”
Yetersiz narsist kişilik bozukluğu
Peki böyle bir profil, psikolojik olarak neye işaret ediyor? Ayşe Kayhan’a göre bu tip kimliklerin altında mutlaka bir “yetersiz narsist kişilik bozukluğu” gibi patolojik bir tanım yer alıyor:
“Sürekli olarak ‘Ben varım, ben buradayım, ben başkanım, beni indiremezsiniz, ben çok önemliyim’ mesajı veriyor. Peki gerçekten yönetimsel davranış gösteriyor mu? Hayır. Olaylara vakıf mı? Hayır. Kendi koyduğu iddia ve hedeflerin gerçekleşmesi, kısacası istediği oyuncağın alınması için direnen şımarık, hayli sarkastik bir profilden bahsediyoruz. En kötüsü de cahil olması. Tarihsel akıştan bihaber, küresel konjonktürden bihaber bir cehaletin dünyayı yönetmesi söz konusu.”

Bilişsel gelişimi çocuk gibi
Peki bu profile sahip bir siyasetçi, aldığı siyasi kararları duygularına mı düşüncelerine mi dayanarak verir? Klinik Psikolog Ayşe Kayhan’ın bu soruya cevabı net: “Dürtüsel kararlar. Yani 5 saat süren bir toplantıda kendisine az söz verildiği takdirde ‘Aman yeter, sıkıldım’ diyerek çıkıp gidebilir. Şu anda da birçok konuda dürtüsel davranıyor zaten.
Bir çocuk gibi düşünün. Siz hiç hayır demediğiniz bir çocuğun düşünce geliştirmesini beklemezsiniz. Çünkü hayır dediğiniz bir çocuk, onu ‘evet’e çevirmek için bir takım düşünceler geliştirir, sosyal zekasını kullanır, sizi ikna etmek için çaba sarfeder, bütün bunlar da bilişsel gelişimi sağlar. Trump’ın gördüğüm kadarıyla bilişsel gelişimi istediği oyuncağı almak, istediği parayı kazanmak, istediği ülkeye sahip olmak vs. üzerine kurulu. Sonuç olarak bu kişinin bu yetkilerle bir devleti yönetirken altını- üstünü, toplumsal psikolojik refleksleri, gelenekleri hesaba katarak bir karar vermesini beklemiyoruz. Çünkü bu tür bilgiler onun için gereksiz ve sıkıcı.”
Peki Trump kendisini sosyal medyada Papa olarak resmederken gerçekten de Papa olmayı mı istiyor? Ayşe Kayhan, “Ben buna olmaz diyemem” diyor:
“Neden olmasın? Yanındakilerden biri ‘Neden olmasın başkanım, neden siz Papa olmayasanız?’ derse bu yola çıkabilir. Vatikan’a gidip ‘Ben geldim, artık papa seçmenize gerek yok’ der mi? Der. Sonra sağlam bir tepkiyle karşılaşırsa ‘Aman şaka yaptım’ der, olur biter.”