Genç kızlar sanatla buluşuyor

Bosch Ev Aletleri ve İstanbul Modern’in el ele vererek hayata geçirdiği “Bir Hayalin İzinde” projesi 50 genç kıza farklı disiplinlerde sanat eğitimi sağlarken eğitimde fırsat eşitliği sunmayı da amaçlıyor.

Genç kızlar sanatla buluşuyor

Meltem KERRAR
meltemkerrar@gmail.com

Bosch Ev Aletleri ve İstan­bul Modern işbirliğinde 2023 yılından bu yana de­vam eden “Bir Hayalin İzinde” sa­nat eğitim programı yeni döne­mine başladı. Toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek amacıyla hayata geçirilen proje şu ana dek 90 kız öğrenciyi mezun etmiş. Ha­ziran ayına kadar sürecek prog­ramda İstanbul’un farklı ilçele­rindeki devlet liselerinde oku­yan 50 kız öğrenci sanat eğitimi alacak. Kız çocuklarının sanat­sal ifade biçimlerini keşfetme­lerine ve kültür-sanat dünyasıy­la bağ kurmalarına olanak yarat­mayı amaçlayan proje, İstanbul Modern Koleksiyonu’nda eserle­ri yer alan kadın sanatçıların üre­timlerinden esinleniyor. Katı­lımcı öğrenciler seminerler, alan dersleri, eser inceleme çalışma­ları ve atölyeler aracılığıyla sanat tarihi, resim, heykel, müzik, hare­ket, video ve tasarım gibi farklı di­siplinlerde hem teorik bilgi edini­yor hem de uygulamalı deneyim­ler kazanıyor.

Bu dönemde genç kızlar, Doç. Dr. Ebru Nalan Sülün ve Doç. Dr. Seda Yavuz’un yürüttüğü semi­nerlerde sanat tarihinde iz bıra­kan kadın sanatçıların yolculuk­larını keşfedecek, atölye ve branş derslerinde ise alanında uzman sanatçılarla bir araya gelerek kendi üretimlerini ortaya koya­caklar. Programda Prof. Dr. Tuğ­çe Tuna ile hareket, Asena Akan ile müzik, Burcu Perçin ile resim, Sibel Horada ile heykel ve Gül Il­gaz ile video sanatı çalışmaları da yapılacak.

Bosch Ev Aletleri Kıdemli Pa­zarlama Müdürü Özlem Koçdar projeyle ilgili sorularımızı yanıt­ladı.

Nasıl oldu tüm hikayenin başlangıcı? Marka olarak sizi tetikleyen ve sanata yönlendi­ren nedenleri anlatır mısınız?

BSH çatısı altında faaliyet gös­teren Bosch Ev Aletleri olarak çe­şitlilik, kapsayıcılık ve eşitliği şir­ket kültürümüzün vazgeçilmez parçaları olarak görüyoruz. Ya­şam kalitesini yükselten tekno­lojilerimizle ev işlerinin kadın ve erkek arasında eşit şekilde payla­şılmasını desteklerken kapsayı­cı ve sosyal olarak sürdürülebilir bir gelecek için çocuklara, genç­lere ve kadınlara yönelik projelere imza atıyoruz. Uzun süredir yü­rüttüğümüz kampanyalarla evde eşit iş paylaşımının önemini vur­guluyor, bu anlayışı “Ev işi herke­sin işi” stratejimizle hayata geçi­riyoruz. Bu vizyonun bir devamı olarak hayata geçirdiğimiz “Bir Hayalin İzinde” projesiyle ilk kez eşitlik yaklaşımımızı evin dışına taşıdık. Eşitliğin yalnızca ev ya­şamıyla sınırlı kalmaması gerek­tiğine inanarak, sanat eğitiminde de fırsat eşitliği sorumluluğunu üstlendik. Sanatın dönüştürücü gücüne inancımızla, bu alana tut­kusu olan ancak erişim imkanı sı­nırlı kız öğrencileri çağdaş sanat­la buluşturmak istedik. Bu yol­culukta en doğru adresin, 2004 yılından bu yana 900 bine yakın öğrenciye, ücretsiz sanat eğiti­mi olanağı sunan Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi İstanbul Mo­dern olduğunu biliyorduk. Böyle­ce, İstanbul Modern ve Bosch Ev Aletleri olarak ortak bir değer et­rafında, eşitliği yaşamın her ala­nında destekleme düşüncesinde buluştuk ve bu iş birliğiyle genç kızların hayallerine dokunan pro­jemizi hayata geçirdik.

Genç kızlar sanatla buluşuyor - Resim : 1

Projede devlet koruması al­tındaki çocuklara da yer veri­liyor. Bu noktadaki yaklaşımı­nızdan söz eder misiniz?

Eşitlik bizim için erişim fırsat­larının da adil olması anlamına geliyor. Devlet koruması altında­ki çocuklarımız, potansiyellerini ortaya koymak için çoğu zaman desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Biz de projemiz kapsamında bu destek ihtiyacına cevap veriyor ve her yıl bu genç kızlarımız için özel kon­tenjan ayırıyoruz. Bu çocukları­mızı sadece katılımcı değil, aynı zamanda birer ilham kaynağı ola­rak görüyoruz. Özgüvenlerinin güçlendiğini, sanatla birlikte ba­kış açılarının geliştiğini, kendile­rini ifade edecekleri bir alana eri­şebildiklerini görmek bizim için çok değerli. Koruncuk Vakfı gibi kurumların yönlendirmeleriyle bu öğrencilerimize ulaşıyor, her biriyle birebir ilgileniyoruz. On­ların sanata dokunduğu her an, “Bir Hayalin İzinde”nin neden var olduğunu bize yeniden hatır­latıyor.

Küresel bir marka olarak sa­natın yanında olmak, sanatla birlikte ilerlemenin markanı­za kattığı artı değerler neler oluyor?

Biz teknolojiyi insan yaşamı­nı kolaylaştırmak için geliştiri­yoruz; sanat ise yaşamın kendi­sini anlamlandırıyor. Bu iki ala­nın kesişiminde durmak markaya çok güçlü bir derinlik kazandırı­yor. Bu proje ile toplumsal fayda üretmenin sadece ekonomik ya da çevresel değil, kültürel boyutu ol­duğunu da gösterdik. Ayrıca, kü­resel ölçekte toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki duruşumu­zun somut bir yansıması olarak hem çalışanlarımız hem de pay­daşlarımız için gurur kaynağı ol­du bu proje.

Projenin mezunları da var artık. Sonraki programlar ve mezunlar için kurum içi yer verme gibi farklı düşünceleri­niz var mı?

Mezun genç kızlarımız İstanbul Modern’le bağlarını koparmıyor. Birçok öğrencimiz yaz dönemini müzede çocuk atölyelerinde staj ya da gönüllü çalışarak geçirdi. İlk yıl mezunlarımız ülkemizin fark­lı şehirlerindeki üniversitelerin tasarım, restorasyon, görsel ile­tişim, müzik, sahne sanatları gi­bi bölümlerini kazandılar. Atölye eğitmenlerimize sanatçı asistan­lığını yapan öğrencilerimiz de var. Bizim için bu projenin en büyük başarısı. Çünkü hedefimiz sadece bir eğitim programı sunmak değil, bir yolculuk başlatmaktı. Mezun­larımızın sanat alanında üniver­site eğitimine yönelmesi, gönül­lü ya da profesyonel çalışmalar­la müze hayatına dahil olmaları, hayal ettiğimiz dönüşümün ger­çek bir zemine oturduğunu gös­teriyor.

SANATIN 'ARTI'SI

ENKA Sanat’ta tiyatro zamanı

ENKA Sanat, son dönemin en çok konuşulan yapımlarıyla ENKA Oditoryumu’nda tiyatro severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 18 Kasım Salı akşamı Kanadalı oyun yazarı Morris Panych’in dünya çapında ses getiren kara komedisi “Bulaşıkçılar” sahnelenecek. Işıl Kasapoğlu rejisiyle sahnelenen oyunda Özge Özpirinçci, Ahsen Eroğlu, Şebnem Sönmez ve Ekin Eryılmaz başrolleri paylaşıyor. Kadın oyuncularla sahnelenecek ilk versiyon olmasıyla dikkat çeken yapım, sisteme, sınıf ayrımına ve görünmeyen emeğe kara mizahın diliyle ayna tutuyor. 25 Kasım Salı akşamı sahnelenecek “Linçler ve Dudaklar” ise Halil Babür’ün yazıp yönettiği; Cihat Süvarioğlu, Hare Sürel, Onur Gürçay, İlyas Özçakır ve Ceren Köse’nin rol aldığı çarpıcı bir yapım... Eskimek, uyum sağlamak ve haklı olma temalarını merkeze alan oyun, bir zamanların incelikli yazarıyken internet fenomenine dönüşen Cemal’in içsel çöküşünü anlatıyor. Genç kuşağın ödüllü yazar ve yönetmeni Ahmet Sami Özbudak imzalı “Tebdil” , 27 Kasım Perşembe akşamı izleyiciyle buluşacak. Burak Üzen, Erkan Akbulut, Fehmi Karaarslan, Gülşah Fırıncıoğlu, Özge Borak ve Onur Erdemir’in rol aldığı oyun, farklı dünyalara ait ikiz kardeşlerin yıllar sonra gizemli bir davetle yüzleşmesini konu alıyor. “Tebdil”, aile, kimlik ve geçmişle hesaplaşma temaları etrafında dokunaklı bir hikâye sunuyor. Biletler, Biletix ve ENKA Sanat Gişesi’nde.

Genç kızlar sanatla buluşuyor - Resim : 2

Gülseren Südor’un "Timeless & Spaceless" sergisi Galeri Diani’de

Galeri Diani, duayen ressam Gülseren Südor'un, doğayı sembolik anlamlar yükleyerek özel bir unsur olarak öne çıkardığı, son bir yılda ürettiği yapıtlarına yer veriyor. Aynı zamanda, bir zaman gezgini ve zaman kaydedicisi olarak da tanınan Südor bu kez yaşamının farklı bir dönemini ele alarak hazırlık yaptığını özellikle belirtiyor. Sanatçı, "Öz yaşam öykümü yazar gibi, oluşturduğum bu sergimde; İnsanlığın geçmiş ve gelecek güncel yaşamında doğanın varlığının etkilerini ve yine insanoğlunun doğanın üzerindeki olumlu/ olumsuz etkilerin irdeledim. Oluşturduğum her kompozisyonun bir diğer eş değerini yaparken amacım; doğanın, yaşamın bana sunduklarını, kendi içsel yalnızlığımda eğip-büküp sonuçta donmuş statik bir yaşam sahnesi olmaması için yeniden kurguladım. Sergilenen yapıtlarımda, özellikle kendime özgü esinlerden olduğu kadar, yine bilinçle, sonuca ulaşabilmek için doğaya bire bir sadık kalarak yansıtmamaya özen gösterdim. Kısaca, doğada-yaşamımda neyi görüp içselleştirdiğim, ne gibi izlenimler elde ettiğimden yola çıkıp zaman ve mekan kavramlarının sonuca bağlanmadığı özerk kompozisyonlar oluşturdum” diyor.

Çini mürekkebi tarama tekniğinin öncülerinden olan Gülseren Südor’un yaşamdan ve doğadan ilham alan yapıtlarından oluşan, “Timeless & Spaceless” Sergisi 29 Kasım 2025’e kadar Pazar ve Pazartesi günleri hariç Galeri Diani’de izlenebilir.