Kuzeyin zarif başkenti: Stockholm
14 ada üzerine kurulu Stockholm, hem bir ada kentinin huzurunu hem de büyük bir başkentin dinamizmini bir arada sunuyor.
İsveç’in başkenti Stockholm, Baltık Denizi kıyısında, Mälaren Gölü’nün denizle buluştuğu noktada yer alıyor. 14 ada üzerine kurulu şehir, 50’den fazla köprüyle birbirine bağlanıyor. Bu coğrafi yapı sayesinde Stockholm, hem bir ada kentinin huzurunu hem de büyük bir başkentin dinamizmini bir arada sunuyor. Yaklaşık 970 bin kişinin yaşadığı şehirde ulaşımda en çok tercih edilen araç ise bisiklet.

Stockholm’ün kalbi, tarihi dokusunu koruyan Gamla Stan (Eski Şehir). Dar taş sokaklar, pastel renkli evler ve Stortorget Meydanı, geçmişin Stockholm’ünü bugüne taşıyor. Nobel Müzesi, insanlığa katkı sunan bilim insanlarının hikâyelerini anlatırken, Belediye Binasının kulesinden şehri kuşbakışı izlemek özellikle gün batımında unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Abba Müzesi'nde interaktif sergi
Stockholm, müzeleriyle adeta açık hava kültür başkenti. Vasa Müzesi’nde 17'nci yüzyıldan kalma devasa savaş gemisi göz alıcı bir biçimde sergileniyor. Hemen yakınındaki Nordiska Müzesi, İskandinav yaşam tarzına dair etkileyici bir panorama sunuyor.
Modern sanat tutkunları için Fotografiska, çarpıcı sergileri ve 23:00’e kadar açık olan bar/restoranıyla şehirdeki favori duraklardan biri. Ayrıca Stockholm metrosu da dünyadaki en uzun sanat galerisi olarak anılıyor; her istasyon farklı bir sanatçı tarafından tasarlanmış.
Müziğin yıldızlarını sevenler için ABBA Müzesi, interaktif sergileriyle ziyaretçilerini grubun büyülü dünyasına davet ediyor.

Lezzet durakları ve "fika" kültürü
Stockholm, gastronomi açısından da etkileyici. Şehrin en sevilen pazarlarından biri olan, 19:00’a kadar açık Östermalms Saluhall, taze deniz ürünleri ve İsveç peynirleriyle göz dolduruyor. Geleneksel köfteler (köttbullar) ise patates püresi ve yaban mersini sosuyla servis ediliyor.
Yeme-içme önerilerine gelirsek: Restaurant Agaton (Gamla Stan), İtalyan mutfağı ve pizzalarıyla beğeni topluyor. Barrels Burgers & Beer, gurme burger sevenler için birebir. Geleneksel İsveç mutfağını nostaljik bir atmosferde deneyimlemek isteyenlere ise Tennstopet tavsiye edilir.
Gecenin ritmi ve caz tınıları
Stockholm’de gece hayatı sade ama keyifli. Özellikle Stampen Jazz Bar, canlı müzik performansları ve sıcak atmosferiyle akılda kalıcı bir deneyim sunuyor. Orada geçirdiğimiz akşamı hâlâ keyifle anıyoruz.
İsveç’in olmazsa olmazı “fika”, bir kahve molasından çok daha fazlası. Yavaşlamanın, sohbet etmenin ve anı paylaşmanın adı. Bizim favori durağımız, Gamla Stan’daki küçük, samimi bir kafeydi. Yanında tarçınlı çörek (kanelbulle) ile sunulan sade kahvenin tadı hâlâ damağımızda.
Önemli not: İsveç’te neredeyse hiçbir yerde nakit para kullanılmıyor. Tüm alışverişler kart veya mobil uygulamalarla yapılıyor. Gitmeden önce buna göre hazırlıklı olmakta fayda var.

Stockholm metrosu: Dünyanın en uzun sanat galerisi
Stockholm Metrosu sadece bir toplu taşıma sistemi değil, aynı zamanda “dünyanın en uzun sanat galerisi”. 100 istasyonunun 90’ından fazlası, 150’den fazla sanatçının katkıda bulunduğu heykeller, mozaikler, resimler, enstalasyonlar ve mimari tasarımlarla süslenmiş. 1950’li yıllarda temelleri atılan bu proje, İsveç’in tarihini, kültürünü ve doğasını yansıtan bir açık hava müzesine dönüşmüş. Sanatçılar, istasyonları tasarlarken genellikle çevredeki kültürel, tarihi veya doğal unsurlardan ilham almış. Her istasyon, bir sanat galerisi gibi işlev görerek yolcuları İsveç’in kültürel, tarihi ve doğal zenginlikleriyle buluşturuyor. Bu metro, sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda bir sanat yolculuğu.
