Onlar da artık milyonerler kulübünde
Kadın sporunun görünürlüğü ve geliri tüm dünyada büyük bir hızla artıyor. 10 milyonlarca izleyici kadın yıldızları ve takımlarını izlemek için ekran karşısına geçiyor. Bu sayede hem yayın gelirleri hem de ticari gelirler büyük bir hızla artarak milyar dolarlık bir ekonomi yaratıyor. Ama daha gidecek çok yol var…
Geçen yaz, yaklaşık 20 gün boyunca Paris’te Olimpiyat Oyunları’nı spor yazarı olarak takip ederken dünya sporunun en büyük yıldızlarını çıplak gözle izleme fırsatı da yakaladım.
Ve Simone Biles, Katie Ledecky, Keely Hodgkinson, Faith Kipyegon, Paola Egonu gibi dünya sporunun kadın yıldızlarını izlerken bir kez daha farkına vardım: Eşit şartlarda mücadele ettiklerinde kadın sporcular erkekler kadar izleniyor, onlar kadar ilgi çekebiliyor.
Hele Olimpiyatlar seviyesinde bu denge çok daha açık bir şekilde gözümüzün önünde uzun yıllardır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi ısrarla eşitlik politikası uygulayınca Paris 2024’te aynı sayıda kadın ve erkek sporcuyu izledik. Olimpiyat geçmişinde sağlam bir temele sahip jimnastik, yüzme ve atletizm haricinde diğer dallarda da kadınların etkisi fazlasıyla hissedildi.
Örneğin ABD’de Biles ve Sunisa Lee’nin mücadele ettiği artistik jimnastik finalleri 30 milyondan fazla kişiyi ekran başına topladı. Keza Britanya’da Keely Hodgkinson’ın atletizmde altın madalya kazandığı 800 metre yarışını yaklaşık 8 milyon kişi izledi. Türkiye’ye gelince, 6 Ağustos’taki Türkiye – Çin kadınlar voleybol çeyrek final maçı AB grubunda en çok izlenen ikinci programdı. İki gün sonra İtalya ile oynanan yarı final maçı tüm günde en çok izlenen TV programı oldu.

Tabii Olimpiyatlar’daki izlenme oranları ve ilgiyi diğer uluslararası turnuvalarla kıyaslamak kolay değil ama 2020’den sonra özellikle Kuzey Amerika, Doğu Asya ve Avrupa’da kadın sporuna ilginin hızla arttığını gözlemek mümkün. Daha fazla izleyici kadın sporcuları ve takımlarını izlemek için ekran karşısına geçiyor ve bu sayede hem yayın gelirleri hem de ticari gelirleri hızla artıyor.
Deloitte’un bu yıl yayınladığı ‘Beyond the billion-dollar barrier’ raporuna göre 2024’te tüm dünyada kadın sporunun geliri bir önceki yıla göre yüzde 91 artarak ilk kez milyar dolar eşiğini geçti ve toplam 1 milyar 880 milyon dolara ulaştı. Deloitte’un tahminine göre 2025’te de küresel kadın sporu pazarı yüzde 25 büyüyerek 2 milyar 350 milyon dolara çıkacak.
Elbette bu sıçramanın ana motoru ABD. ABD’de kadın sporuna yapılan yatırımda büyük bir patlama yaşanıyor son beş yılda. Sadece geçen yıl ülkenin en çok konuşulan spor yıldızlarından birine bakalım: Üniversiteli basketbolcu Caitlin Clark’ın öncülük ettiği üniversiteler liginin finalini 18.9 milyon Amerikalı izledi. Bu rakam erkekler finalindeki yaklaşık 4 milyon kişi daha yüksekti. Clark, mezun olur olmaz bu ilgiyi kadınlar profesyonel ligi WNBA’in 2024 sezonuna taşıdı ve orada da rekor seyirci ortalamaları görüldü. Bu sayede WNBA yönetimi geçen yaz imzaladığı yeni yayın hakları sözleşmesiyle sezon başına 200 milyon dolar kazanacak. Eski anlaşmada sezonluk gelir sadece 60 milyon dolardı.

Kadın futbolunun yükselişi
Ayrıca ABD’de erkek profesyonel sporuna yatırım yapmak yalnızca milyarderlerin ayrıcalığında olunca diğer yatırımcılar kadın takımlarına yöneldi. Bir süredir WNBA’de veya futbol ligi NWSL’de yeni takım kurabilmek veya mevcutlardan birini satın alabilmek için kıyasıya bir yarış var. Mesela Bay FC ve Bos Nation takımlarının sahipleri NWSL’e dahil olabilmek için iki yıl evvel 53’er milyon dolar ödemişti. Bu yıl Denver takımının ödediği rakam 110 milyon dolara çıktı. Keza kadın futbolunun popülaritesinin, tüm dünyada nasıl patladığına şahitlik ediyoruz.

FIFA Kadınlar Dünya Kupası 2019’dan itibaren çok daha geniş izleyici kitlesine erişen bir turnuva haline geldi. İngiltere’de, Avustralya’da, Fransa’da 10 milyonlarca kişi kadın takımlarını ekran başında izliyor. Buna paralel olarak gelirler de artıyor. 2019’da FIFA 24 takıma 30 milyon dolar dağıtmıştı. Dört yıl sonra takım sayısı 32’ye, dağıtılan ödül miktarı 110 milyon dolara çıktı. 2027’deki turnuva için Netflix gibi dev yayıncıyla anlaşan FIFA, ödül miktarını erkeklerle aynı seviyeye çıkarmayı amaçlıyor. İki yıl sonra 32 takım yaklaşık 500 milyon doları paylaşabilir.
Tüm bu olumlu gelişmelere karşın, kadın sporunun daha kat edeceği çok yol var. Özellikle futbol gibi erkek egemen sporlarda kulüpler seviyesinde eşit gelir beklemek henüz bir hayalden ibaret. Buna karşılık Dünya Kupası gibi milli takım organizasyonlarında ve Olimpiyatlar gibi küresel etkinliklerde kadın ve erkek sporculara aynı şartları sağlamak, eşit para ödülü dağıtmak yerinde bir uygulama olacaktır.
Yeni turnuvalar yolda

Mevcut ligler ve turnuvalar dışında yenilerine de yatırım yapılıyor. UEFA, futbolda kadın futbol kulüpleri için gelecek sezondan itibaren ikinci bir turnuva başlatıyor. 44 takımın yer alacağı turnuvanın ismi UEFA Women's Europa Cup olacak. ABD’de yeni kurulan voleybol ligleri de dikkat çekiyor. Bu yılın başlarında ilk kez düzenlenen League One Volleyball (LOVB) yaklaşık 160 milyon dolarlık yatırım aldı.
Tenisçiler zirvede
1970’lerin başında öncü dokuz oyuncunun girişimiyle profesyonelliğe erken geçen kadın tenisi sonraki kuşaklar için büyük bir fırsat yarattı. Onların sayesinde en çok para kazanan kadın sporcular listesinin en tepesinde her daim tenisçiler olur. Sportico’nun son sıralamasına göre dünyanın en çok para kazanan sporcusu toplam 30,4 milyon dolarlık geliriyle Amerikalı tenisçi Coco Gauff. İlk 10’da Gauff’un dışında beş farklı ülkeden beş tenisçi daha var.