Restoranların yeni sınavı zayıflama ilaçları

Kullanımı giderek artan zayıflama ilacı GLP-1 iştahları kestikçe restoranlar yeni bir zorlukla daha karşı karşıya. Dışarıda yemek yiyenlerin sayısı azalıyor; masalar daha az sipariş veriyor ve restoranda tabaklar küçülmeye doğru gidiyor.

Restoranların yeni sınavı zayıflama ilaçları

AYDİL DURGUN
aydil.durgun@dunya.com

Sosyal ortamlarda giderek daha fazla duyduğumuz di­yaloglardan biri haline gel­di. Çok da uzun sayılamayacak bir süredir görmediğiniz bir arkada­şınız karşınıza hatrı sayılır kilo vermiş şekilde çıkabiliyor: “Gör­dün mü ne kadar zayıflamış? İğ­nelerden kullanıyormuş…”

‘Mucize kilo verme iğnele­ri’ olarak nitelendirilen zayıfla­ma ilaçları obeziteyle mücadele­de son dönemin en etkili silahla­rından. Ozempic ve Wegovy gibi markalar satılan ilaçların etken maddesi semaglutid. Dünyaca ünlü isimlerin bu ilaçla kilo verdi­ğini açıklamasının ardından kul­lanımı giderek arttı. İlacı üreten şirketler servetine servet kattı. GLP-1 adı verilen ilaçlar grubun­da yer alıyor. Bu vücudumuzda bulanan bir hormon; yemek ye­dikten sonra salgılanıyor, insülin artışııyla kan şekerini düzenliyor, tokluk hissini artıyor iştahı kapa­tıyor. Söz konusu ilaçlar da özetle bu hormonu taklit ederek kulla­nıcıların iştahını azaltıyor, tok ol­duğuna ikna ediyor.

ABD’de yaygınlaşmasının ar­dından dünyaya yayılan ilaç Tür­kiye’de de satılıyor.

Azalan iştahların restoranlar için bir karşılığı olmaması elbette mümkün değil. İleride kullanımı­nın daha da yaygınlaşması duru­munda-ki önde gelen kurumların analizleri GLP-1 pazarının 2030’da 100 milyar dolara ulaşacağını ön­görüyor- artan maliyetler, malze­me tedariğinde yaşanan sorunlar gibi başlı başına bir zorluk haline geleceğini söylemek mümkün.

Araştrımalar da bunu gösteri­yor. Bloomberg Intelligence ta­rafından yakın zamanda yayın­lanan bir araştırmaya göre GLP- 1 kullanıcıları dışarıda yemek yemeyi önemli ölçüde azalttı. ABD’de yapılan araştrımanın ka­tılımcıları yüzde 54 oranında çok daha az dışarıda yemek yediği­ni belirtiyor. Hemen hemen aynı oranda GLP-1 kullanıcıları ise da­ha az dışarıdan yemek söylediğini ifade ediyor.

Buna karşılık yüzde 70’i bu ila­cı kullanmaya başladığından da­ha fazla evde yemek pişirdiğini belirtiyor. Katılımcıların yarısı­na yakını da market alışverişinin azaldığı bilgisini paylaşıyor.

Geçen yıl yayınlanan bir Mor­gan Stanley raporu da bu verileri destekler nitelikte. İlaç kullanı­cılarının yüzde 63’ü restoran har­camalarının azaldığını belirtiyor. Yüzde 32 ise market harcamaları­nı azaltmış durumda.

Yetişkinler için çocuk menüsü

Bu tablo karşısında bazı resto­ranlar harekete geçti bile. Porsi­yonlar küçüldü, bir lokmalık ta­baklar menüye eklendi. New York’taki restoran zinciri Clinton Hall minyatür hamburger ve pa­tates kızartması ile mini içkiden oluşan 8 dolarlık bir menü satışa sundu. Yaklaşık 60 gramlık köfte­li hamburger ve bundan da düşük gramajlı patates kızartması ya­nında 150 ml’lik içkisiyle bu seçe­nek yetişkinler için yapılmış bir çocuk menüsünü andırıyor…

Sahibi Aristotle Hatzigeorgiou kendi çevresinde çok sayıda GLP- 1 kullanıcısı olduğunu fark edince böyle bir menü oluşturmaya ka­rar vermiş: “Bir-iki lokma yemek birkaç yudum içkiyle tamam olu­yorlar.”

Birçok lüks restoran markasını bünyesinde barındıran Renwick Hospitality Group yöneticilerin­den Gary Wallach de GLP-1 dostu menü arayışındaki müşterilerin vegan-vejetaryen seçenek ara­yanlar kadar yaygınlaştığı görü­şünde. Mekanlarında küçük por­siyonlu ya da müşterilerin iste­dikleri miktarda yiyecekle kendi tabaklarını hazırladığı seçenek­ler olduğunu anlatıyor.

Bazı markalar ise adlı adınca bu işe girmiş durumda. Zincir mar­ka Smootihe King müşterilerine GLP-1 ismiyle menü sunuyor

Bu değişen tüketim alışkanlı­ğından en çok sağlıklı, besin de­ğeri yüksek tabaklar sunmayan restoranlar etkilenecek gibi gö­rünüyor. GLP-1 kullanıcılarının genel gıda tüketimi azaldığından uzmanlar protein ve lif bakımın­dan zengin gıdalar tüketmelerini tavsiye ediyor.

‘GLP-1 dostu’ gıdalar raflarda

Ortaya çıkan bu tablo gıda şir­ketlerini de harekete geçirdi el­bette. Ozempic’in üreticisi ilaç şirketi Novo Nordisk’in CEO’su Lars Fruergaard Jørgensen, ge­çen yıl isim vermeden ilacın gi­derek yaygınlaşmasının sektö­re etkilerinden endişe eden gıda üreticilerinden telefonlar aldığı­nı söylemişti. Gıda devi Nestle ge­çen yıl bu ilacı kullananlara yöne­lik hazırladığı Vital Pursuit isimli hazır yemek serisini satışa sundu.

Bu yılın mayıs ayında Choba­ni’nin satın aldığı Daily Harvest markası da ‘GLP-1 dostu’ ürün­ler sunmaya başladı. Marka üye­lik sisteminin yanı sıra market raf­larında da satılan hazır yemekler satıyor. Örnekleri çoğalmak müm­kün; listeye yakın zaman da yenile­rinin ekleneceğini öngörmek de…

Son olarak en önemli hatırlat­mayı da yapalım: Doktor kontrolü olmadan kullanılması sağlığınızı tehdit eder!

Restoran etiketini de değiştiriyor

GLP-1 etkisiyle doğan bu yeni beslenme biçiminin restoranlar ve müşterileri açısından bir sonucu daha var: Restoran etiketi değiştiriyor. Özellikle lüks restoranlar için... Birkaç arkadaş lüks bir şef restoranına gittiğiniz düşünün. Çokça yemeğin tadına bakmak istiyorsunuz, masaya çeşitli tabaklar geliyor ama o da ne? Masada GLP- 1 kullanıcıları kuş gibi yerken siz tabakların çoğunu mideye indiriyorsunuz. Hesap ödemeye gelince ne yapmalı? Artık Alman usulü gibi GLP-1 usulü hesap ödeme yöntemleri olacak belki de. Peki ya herkesin kendi siparişini verip paylaşım olmayan masalarda? GLP kullanıcısı azalan iştahı nedeniyle tabağını bitiremeyince her düzgün restoranda olması gerektiği gibi o soru gelecek: “Yemeğinizi beğenmediniz mi?” Belki de en iyisi dürüstçe cevap vermek: “Beğendim ama GLP 1 hormonu taklitçisi beni tok olduğuma ikna etti!”

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL