Roma sofrasının hayalini kurmak
Akra Meze Festivali’nin konuşmacılarından Doç. Dr. Elif Gözler Çamur, Akdeniz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrencileriyle ve Antalya’nın gastronomi meraklılarıyla birlikte bir Roma dönemi akşam yemeği hayali kurdu; bir masalın içine koydu bizi.
Antalya, Pamfilya bölgesinin kalbi... Dünyayı fethetmeye giden Büyük İskender kenarından dolaşıp geçer; Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar gelir geçer; biz kalırız. Roma’dan kalma Hadrian Kapısı’ndan geçer, su yollarından su içer, Aspendos’ta gösteriler izleriz.
Antalya bir yanına Torosları alır, bir yanına falezleri, Akdeniz’i öyle bir kucaklar ki şaşar kalırsın. Dünya yuvarlak olur, gökyüzü daha mavi, deniz daha mavi görünür.
Antalya’da dün kralların, soyluların tragedyalarının izlendiği tiyatrolar ve odeonlardan bugün halkın sanatının sesi yükseliyor. Sinemanın gücü en çok Antalya’da hissediliyor. 62’nci yılında Altın Portakal, Türkiye’nin en saygın festivallerinden biri olarak dimdik ayakta. Şehre festivalin simgesi Venüs heykelleri yerleştirilmiş; pırıl pırıl parlıyor. Sinemaseverler, sanatçılarla birlikte filmleri izliyor, ‘kalpten’ buluşmalar gerçekleşiyor.
Hem turizm hem tarım kenti
Akra Meze Festivali biterken başlayan Altın Portakal Film Festivali, güzel buluşmalara ve harika sofralara tanıklık etti. 7 Mehmet’te gastronomi dünyasının şefleri ve sinema dünyasının ünlü isimleri yan yana masalarda buluştu. Antalya anılarımız, ortak hafızamız tazelendi; yeni hatıralar oluştu.
Akdeniz Reklamcılar Derneği başkanı bu dönem Sevgili Emre Noyan. Uzun bir süredir aşık olduğu Antalya’da yaşıyor, akademide deneyimlerini gençlerle paylaşıyor ve Antalya markasına değer katacak projeler üretiyor. Ayaküstü iki şahane kampanya fikri ile gecemizi şenlendirdi, yine heyecanlandırdı bizi.
Antalya dünden bugüne büyüyen bir düş. Dünyanın en güzel kentlerinden biri ve aynı zamanda hem turizm hem de tarım kenti. Tanrının bu kadar cömert davrandığı başka bir şehir yok yeryüzünde. Hakkını verebilmek için çok çalışmak gerek.