TAM, tam da olması gerektiği gibi

Arnavutköy’de çok şık, çok güzel bir mekan var artık; TAM Ocakbaşı. TAM’ın açılımı; Türev’in Adana Mutfağı. Hayat, şef Türev Uludağ’a tam da bildiği yerden gelmiş.

TAM, tam da olması gerektiği gibi

Türev ile tanışıklığımız 2021 yı­lında ben Adana Lezzet Festiva­li’ni hazırlarken başladı. Bir ortak arkadaşımız bizi tanıştırdı, Türev, ben Adana Lezzet Festivali’ni yap­tığım 3 yıl boyunca bana hem çok yardım etti, hem de hayatımıza çok büyük neşe kattı. Efsane fes­tivallerin arka planında büyük eğ­lencenin, şahane sofraların, Ada­na usulü ağırlamanın altında hep Türev vardı. 100’ün üzerine çık­mayalım dediğimiz 250 kişiyle so­kakları kapattığımız, davullu zur­nalı geceler yaşadık, yaşattık bir­likte. Sağolsun, “candır, gardaştır, yoldaştır. “

TAM, açıldığından bu yana ne­redeyse bütün İstanbul hayırlı ol­suna gitti. Ben gidemedim. 5.Glo­bal GastroEkonomi Zirvesi hazır­lıklarının en yoğun günleriydi.

Nihayet gidebildim. Her şey çok iyiydi. İçli köfte tam Adana usulü, cevizli ve haşlama olarak geldi. Çiğ köfte bir değişik, daha da doğulu sanki, çok beğendim.

Adana kebap tam olması gerek­tiği gibi geldi. Başlangıç için gelen mezeler de çok güzeldi, kebapçıda meze sevmiyorum ama az tahin­li patlıcan mütebbel, humus, tuz­lu yoğurtlu pirpirim ve Türev’in Samandağ evlerinden gelen biber salçası ve nar ekşisi ile hazırlanan muhammarasına hayır demedik, hepsi çok lezzetli ve usulündey­di. Etme turşu yörük evlerinden çıkmış gelmiş, yanında sac ekme­ği Çukurova’nın buğdayı karakıl­çıktan, incecik. Müşteriler tekrar ediyor, ocakbaşı komşularımız tavsiyelerde bulundu, denenmiş, onaylamış demek ki. Yolu açık ol­sun.

İstanbul’da şu sıralar en popüler işletmeler kebapçılar, boğaz hat­tında eve dönerken baktım hepsi dolu. İstanbul’da kebap işinin bu kadar tutmuş olmasının birçok se­bebi olabilir, kan kaybeden yeme içme dünyasında insanlar daha garanti lezzetler peşinde, bildiğini yemek istiyor bu çok net.

Plastiksiz festival

Geçen hafta sonu Kadıköy Mü­ze Gazhane’de Plastic Free Festi­val’e katıldım. Çevresel risk taşı­yan ve kullanımı oldukça yaygın­laşan plastiklerin etkisi hakkında birey ve kurumları bilinçlendir­meyi amaçlayan, özellikle tek kul­lanımlık plastik atık oluşumunun önüne geçmek ve sürdürülebilir tüketim ve üretim alışkanlıkları oluşturmak için ortaya çıkan bir organizasyon. Ben etkinliğe Et­ki Çemberleri Vakfı'nın kurucusu sevgili Aylin Gezgüç’ün davetiyle katıldım.

Moderatörlüğünü üstlendiğim panelde Ingredy kurucusu Betül Bildik, yarı zamanlı Biga'da ya­şan girişimci Demet Ayaz, Ece­köy Peynirleri danışmanı ve gıda mühendisi, süt ürünleri eksperi Nurper Özcan konuşmacıydı. Be­tül Bildik’i ilk günden bu yana ta­kip ediyorum, Anadolu gezilerim­de konuştuğum kooeperatif tem­silcileri ve yerel üreticiler Betül Bildik de geldi diyince çok mutlu oluyorum. Çünkü Betül Bildik’in gitmesi demek ürünün pazara gir­mesi, ticarileşmesi demek. Bildik, şef mutfaklarına nitelikli ürünle­rin ulaşmasını sağlıyor.

Eceköy peynirleri çok nitelikli, Festival alanına kurdukları stant­tan birkaç çeşit aldım. Lor süt ko­kuyor, hafta sonu hemen tükettik. Çıbrıka ise Biga’ya Bulgaristan göçmenleriyle gelmiş, peynire gir­miş, harika bir lezzet katmış. Özel­likle kızartmalık çıbrıkalı peynir çok iyi.

Nurper Özcan’ın hikayesi ise çok farklı. Tahmin edilmesi im­kansız coğrafyalarda çalışıyor, ye­rel kadınlarla mandıralarda, ev­lerde tarifleri kayıt altına alıyor, Anadolu’nun kadim peynirleri­ni geleceğe taşıyor. Badara yay­lasında, Hakkari Yüksekova’da, Kazova’da, İsmek Kursunda veya OdUrla’da hep o var.

Müthiş hikayeler, adanmış ha­yatllar, sürdürülebilirlik açısın­dan çok kıymetli çalışmalar.

Bir de unutmadan Pınar Özde­mir Hotiç’i dinledim, Longevity, bütüncül wellbeing düşünce lide­ri, pozitif yaş alma lideri. 1991 Tür­kiye Güzeli. Pınar’ı çocukluktan tanırım, aynı apartmanın çocuk­larıyız. Ben hep bir abla durumun­dayım, o zaman da öyleydim. Pı­nar’la aramız 4-5 yaş olmalı, o yaş­larda çok gibi gelirdi. Pınar 2016 yılında bir karar veriyor ve hayatı­nı tamamen değiştiriyor, eğitimler alıyor, topluluğunu oluşturuyor ve kadınlara ilham veriyor. Özellikle menopoz konusunda farkındalık yaratıyor. Ben çembere dahil ol­dum, yazımı yazarken harika bir konuşmayı dinliyorum ve haya­tımda pas geçtiğim menopoz ko­nusunda ne kadar bilgisiz olduğu­ma da hayret ediyorum.