Tüm dünyadan 32 kulübün katıldığı turnuva başladı: Futbolun yeni merkezi ABD
Müjde! Geçen hafta sonu Miami’deki ilk başlama vuruşuyla beraber nurtopu gibi bir futbol turnuvamız oldu: Dünya Kulüpler Turnuvası. FIFA başkanı Infantino’nun sivri zekasının icadı bu turnuvaya ev sahipliği yapan ABD, gelecek yaz da Dünya Kupası’na ana sahnesi olacak. Bir nevi futbolun merkezi ABD olacak diyebiliriz…
Geçen pazar gözünüze çarpmış olabilir. Alman takımı Bayern Münih, ABD’nin Cincinnati kentindeki maçta Yeni Zelanda temsilcisi Auckland City’yi tam 10-0 yendi. Avrupa devi Bayern’in yıldızları Okyanusya’dan gelen yarı profesyonel rakiplerine hiç acımadılar ve attıkça attılar. Sanki bir sezon öncesi hazırlık maçı izledik. Aslında bu, aylardır konuşulan Dünya Kulüpler Kupası’nın ikinci maçıydı.
FIFA birkaç yıldır bu turnuvanın tantanasını yapıyordu. Gianni Infantino henüz FIFA başkanlık koltuğunda oturduğu 2016’da bu turnuvayı tasarlıyordu. İlk plana göre 12 takımlı bir turnuva olacaktı, sonra takım sayısı 32’ye çıktı. Araya COVID krizi dahil bir sürü aksaklık girse de FIFA turnuvayı 2025’te hayata geçirmeyi başardı. Infantino, dünya futbolundaki iktidar mücadelesinde büyük bir koz olarak gördüğü bu turnuvayı düzenleyebilmek için siyasi olarak ABD’nin ve özelde kankası başkan Trump’ın, mali olarak da Suudi Arabistan’ın desteğini almayı başardı.
Bu kadar tantanası yapılan turnuvanın dünyanın en iyi takımlarını ağırlamasını beklersiniz değil mi? Aslında tam öyle değil. Çünkü bir yanda Real Madrid, Paris St-Germain, Manchester City, Bayern Münih gibi Avrupa’nın en kudretli ve en zengin takımları varken diğer yandan işte son derece mütevazı Auckland City var. Zaten Infantino’nun hedefi de kıyasıya bir çekişmeden ziyade tüm kıtaların temsil edileceği kulüpler bazında bir turnuvaydı.
Bunu sağlamak ve özellikle büyük Avrupa kulüplerini cezbetmek için FIFA katılım payı ve performans payı olarak toplam 1 milyar dolarlık para ödülü vaat etti. Turnuvaya önce şüpheyle yaklaşan Avrupa takımları bu vaadi duyunca yelkenleri suya indirdi ve sezonu henüz kapatmışken bir yenisine başladı. Mesela Manchester City teknik direktörü Pep Guardiola 26 Mayıs’ta tatile çıktıklarını 5 Haziran’da geri döndüklerini anlatıyordu. Birçok takım için de benzer durum geçerlidir. Bu turnuva uzun ömürlü olur mu? Dört yıl sonra mesela Suudi Arabistan’da 48 takımlı hale geldiğini görür müyüz? Futbolu yönetenlerin mali iştahını gördükçe şimdiden imkânsız demek zor açıkçası…

32 takıma 1 milyar dolar dağıtılacak
FIFA, turnuvanın yayın haklarını İngiltere merkezli DAZN medya grubuna 1 milyar dolara satmıştı. Geçen yıl Suudi Arabistan yatırım fonu PIF’in ve diğer sponsorların devreye girmesiyle 1 milyar dolarlık ilave gelir de temin edildi. FIFA, bu toplam gelirin 1 milyar dolarlık kısmını 32 katılımcı kulübe dağıtacak. 525 milyon dolar kesinleşmiş katılım payı olarak verilecek. Burada Avrupa kulüpleri aslan payını alırken diğer kıta temsilcilerinin payı daha az. 475 milyon dolarlık kısım ise performans göre dağıtılacak. Grup maçlarında galibiyet ödülü 2 milyon, beraberliğe bir milyon dolar. İkinci tura yükselme primi 7,5 milyon, çeyrek final için 13,1 milyon, yarı final için 21 milyon dolar. Finalist takım 30 milyon, şampiyon takım 40 milyon dolar daha alacak.
New York Times The Athletic Spor yazarı Aslı Pelit: Infantino bu kupayı sürekli ABD’de yapmak istiyordu
Geçen hafta sonu Dünya Kulüpler Kupası başladı ABD’de. Gelecek yıl hakiki Dünya Kupası var. Bir nevi bu iki yıl için ABD futbolun merkezi haline geliyor diyebiliriz. ABD dünya futbolu için neler vaat ediyor?
Son 5-6 senede Amerikalı yatırımcılar aslında futbolun dünyada diğer sporlara göre ne kadar önemli olduğunu gördü. Şimdi bu pazardan daha fazla para kazanmanın yollarını arıyorlar. Amerikan anlayışıyla futbol çok para kazandıran bir spora dönüşüyor. Messi ABD’ye ilk geldiğinde 3-4 bin dolara maç seyretmeye gidiyordu seyirciler. Bu sebeple FIFA veya diğer turnuvaların burada yapılması hiç sürpriz değil benim için. Ayrıca şöyle bir söylenti vardı yıllar önce: FIFA başkanı Infantino Dünya Kulüpler’i her yıl ABD’de yapmak istiyor. Ama sonra fikrini değiştirdi sanırım.

Bu turnuvada 63 maçlık koca bir fikstür var. Bilet satışlarıyla ilgili bazı sıkıntılar olduğu söyleniyor. Doğru mu?
Bundan birkaç ay önce Messi'li açılış maçının bilet 200-300 dolar arasında satılırken, 68 bin kişilik stadyumu dolduramadıkları için fiyatı 20-30 dolara kadar düşen biletler vardı. Bir de Miami'de son dakikada öğrencilere dört dolardan bilet sattılar. Açıkçası ABD’de herkesin futbola para harcamaya hazır olduğu analizinde bir hata var. O hatanın sebebi de şu anda ABD’nin girmek üzere olduğu resesyon. Çevremde bu yaz tatile gitmekten vazgeçen birçok aile var. Tatile gitmeye parası olmayan insanlardan sen nasıl futbol taraftarından para alacaksın?
2026’daki Dünya Kupası’na da bir yıldan az süre kaldı. 104 maçın 78’ine ev sahipliği yapacak ABD’de stadyumlar ve ortam olarak buna hazır mı?
Turnuva yarın başlasa stadyum ve tesis açısında ABD hazır olur. Bugün, ABD’deki herhangi bir stadyuma gitsem hakikaten harika maç izlemek için harika bir ortam var. Hazır olmadıkları tek şey var: Çim zeminler. Onu da FIFA’nın çalıştığı bir bilim adamları grubuyla gelecek Mayıs ayında kadar hazır olacak şekilde üretecek bir teknolojiyle uğraşıyorlar. Buna karşılık önceki hafta sokakta dolaşsaydın bir sene sonra burada DK olacağını düşünmezdin. Bir sürü kişiye “Neden yapmadınız? Neden daha önce başlamadınız?” sorularını sordum. ABD’deki spor takvimi o kadar yoğun ki futbola daha sonra sıra gelecek tabii. Bu sebeple bence dünya kupasını duyurmaya gelecek yıl Mayıs ayında başlayacaklar.
ABD’de beş aydır siyasi iklim değişti. Göçmenlere yönelik bir operasyon var. Şimdi dünya kupasına katılacak İran, Venezüella, Türkmenistan gibi ülkelerin vatandaşlarına yasak geldi. Mesela bu takımların futbolcularına engel getirmek gibi bir kriz çıkar mı?
Takımların gelmesine dair bir kriz çıkacağını zannetmiyorum. Çünkü onların her zaman özel yetenek kriteri altında muhtemelen özel bir kategorisi vardır. Biliyorsun Gianni Infantino ile Donald Trump çok iyi arkadaş, canciğer kuzu sarması. Infantino arada bir konuştuğunda hep “Merak etmeyin. Biz bütün taraftarları kucaklayacağız, herkes buraya gelebilir” diyor. Ama İranlı, Venezuelalı seyircilerin vize alıp buraya gelmesine imkân yok. Zengin Venezuelalılar Miami'de yaşadığı için onlar nasıl olsa maçı izler diye düşünüyor olabilirler.
Peki ABD, dünyadan gelecek futbol seyircisine ne vaat ediyor?
Futbol yöneticisi Don Garber’ın ‘Dünyanın bankamatiği ABD’ lafına atfen söylüyorum: Burası çok pahalı bir ülke oldu. Şöyle bir örnek vereyim: Sıradan bir öğlen yemeğine iki kişi bahşişle beraber verebileceğimiz rakam 50 ila 60 dolar arası. Avrupa'dan gelecekler için de çok pahalı bir yer. Ama o 48 ülkeden kimler gelecek hakikaten çok merak ediyorum. ABD işte dünya futbolunun bankamatiği haline gelirse Dünya Kupası’nda gerçek taraftarlar olmaz sadece yüzde birlik ayrıcalıklık kesim için için yapılmış ultra özel bir organizasyon olur.