'İngiltere’nin ortak pazara erişimi sürecek'
Londra'nın eski Belediye Başkanı Muhafazakar Partili Boris Johnson, İngiltere'nin ortak pazara erişiminin devam edeceğini söyledi.
Avrupa Birliği (AB) referandumunda Brexit (ayrılma) kampanyasının liderliğini yürüten eski Londra Belediye Başkanı Muhafazakar Partili Boris Johnson, İngiltere'nin ortak pazara erişiminin devam edeceğini belirtti.
Johnson, İngiliz The Telegraph gazetesi için kaleme aldığı makalede, "Britanya halkı AB'ye gidip seyahat edebilecek, okuyabilecek, çalışabilecek, ev satın alabilecek ve yerleşebilecek." şeklindeki görüşünü paylaştı.
İngiltere Başbakanı David Cameron'ın ekim ayında görevinden ayrılacağını açıklamasının ardından Muhafazakar Parti'nin genel başkanlığı için adı ilk sırada anılan Boris Johnson, "İngiltere serbest ticareti ve ortak pazara erişimi devam edecek." ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği ile yeni bir ilişkinin kurulması gerektiğini belirten Johnson, "Birleşik Krallık'la büyük gurur duymalı, başarabileceklerimize dair pozitif hissetmeliyiz. Bunları bu 4 ulusla birlikte başaracağız. 2014'te İskoçya referandumu yapılmıştı. Yakın zamanda yeni bir referandum için gerçekte herhangi bir isteğin olduğunu görmüyorum. Birlikte AB ile federal bir sistem yerine serbest ticaret ve ortaklığa dayanan yeni ve daha iyi bir ilişkiyi yaratmak hepiniz için daha iyi" görüşünü savundu.
Brexit kararı sonrasında ekonomi politikalarına da değinen Boris Johnson, "Ekonomi iyi ellerde. Mantıklı insanların çoğu İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney'nin harika bir iş çıkardığını görebilir. Şimdi referandum sona erdiği için artık politik ateş hattında olmadan çalışmalarını sürdürebilir." ifadelerini kullandı.
Corbyn: "İstifa etmeyeceğim"
İşçi Partisi'nin yaklaşık 9 ay önce genel başkanlığı görevine gelen Jeremy Corbyn, partisindeki milletvekilleri tarafından AB referandumu sırasında "isteksiz" bir propaganda yürüttüğü gerekçesiyle istifaya davet ediliyor.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye değerlendirmede bulunan Corbyn, "Partini liderliğini değiştirmek isteyenler, benim de aday olacağım demokratik seçimlere girmek zorunda." dedi.
Kendisinin büyük bir destekle göreve geldiğini vurgulayan Jeremy Corbyn, "Bana oy vermiş insanların güvenlerine ya da İşçi Partisi'nin kendilerini temsil etmesine ihtiyaç duyan milyonlarca destekçimize ihanet etmeyeceğim." diye konuştu.
Öte yandan, ana muhalefetteki İşçi Partisi'nden istifalar da gelmeye devam ediyor.
İngiliz siyasetinde "ana muhalefet partisinin kabinesi" anlamına gelen "gölge kabinede" bir kişi görevden alınırken, istifa edenlerin sayısı ise 11'e yükseldi.
Son olarak İşçi Partisi'nin Avam Kamarası'ndaki gölge lideri Chris Bryant, Gölge Adalet Bakanı Lord Falconer, Gölge Kuzey İrlanda Bakanı Vernon Coaker ve Gölge Başsavcı Karl Turner istifa ettiğini açıkladı.
Turner, bakan olmamasına rağmen gölge kabine toplantılarına katılıyordu.
AB'de kalınmasından yana kampanya yürüten, ancak kampanyaya yeteri kadar destek vermemekle eleştirilen Corbyn, partinin önde gelen isimlerinden Hilary Benn'in gölge kabinedeki görevine dün akşam son vermişti.
Benn'in görevinden alınmasının ardından Gölge Sağlık Bakanı Heidi Alexander, Gölge Gençlik ve Seçmen Bakanı Gloria De Piero, Gölge İskoçya Bakanı Ian Murray, Gölge Eğitim Bakanı Lucy Powell, Gölge Ulaştırma Bakanı Lilian Greenwood, Gölge Çevre Bakanı Kerry McCarthy ile Gölge Maliye Bakanı Seema Malhotra da görevlerinden istifa ettiklerini duyurmuştu.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, 24 saat içerisinde gölge kabineden istifa eden isimlerin yerine partiden yeni isimlerin görevlendirileceğini açıkladı.
Corbyn için güven oyu isteniyor
Geçen yıldan bu yana İşçi Partisi'nin liderliğini üstlenen 67 yaşındaki Corbyn hakkında bazı İşçi Partili milletvekilleri, ülkedeki "Brexit" kararının ardından güvenoyu yoklaması yapılmasını istemişti.
Jeremy Corbyn, seçmenlerin tepkileriyle de karşılaşıyor. Dün başkent Londra'da yapılan eşcinsellerin yürüyüşüne katılan Corbyn, protesto edildi ve istifa etmesi istendi. Ancak Corbyn dün yaptığı açıklamada istifa etmeyeceğini, görevinin başında olduğunu söylemişti.
650 sandalyeli İngiliz Parlamentosu'nda 229 milletvekili bulunan İşçi Partisi, AB referandumu öncesinde, AB'de kalınmasından yana kampanya yürüttü.
23 Haziran Perşembe günü yapılan referandumda halkın yüzde 52'si Brexit yönünde oy kullanmıştı.