'Suriye seçimleri göstermelik'
Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nadal, Suriye'de Esad rejiminin düzenlediği seçimin 'göstermelik' olduğunu, gerçek seçimlerin ancak siyasi geçiş döneminden sonra gerçekleşeceğini söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Romain Nadal, Suriye'de Esad rejiminin düzenlediği seçimi ''göstermelik'' olarak niteledi ve gerçek seçimlerin ancak siyasi geçiş dönemi ve yeni anayasanın kabulünden sonra düzenlenebileceği uyarısında bulundu.
Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan Nadal, ''Fransa'ya göre baskıcı Esad rejimi tarafından düzenlenen bu seçim sadece göstermeliktir'' ifadelerini kullandı.
''Bu seçimlerin hiç bir kampanya düzenlenmeden, baskıcı Esad rejimin denetiminde ve hiç bir uluslararası gözlemciye izin verilmeden gerçekleştiğini'' belirten Nadal, ''BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca, sadece siyasi geçiş dönemi sonrası bu ülkede gerçek seçimlerin düzenlenebileceğini'' kaydetti.
Milyonlarca Suriyelinin yerlerinden edilmesi dolayısıyla bu seçime katılamayacağını anımsatan Nadal, siyasi geçiş dönemi ile birlikte yeni anayasa hazırlanmadan seçimin düzenlenemeyeceğini vurguladı.
Nadal, Suriye'de gerçek seçimin sadece "BM gözetiminde ve uluslararası kriterlere uygun olarak şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleşebileceğini" kaydetti.
Romain Nadal, dün yaptığı açıklamada da Suriye'de Esad rejimine bağlı güçlerinin Halep ve Doğu Guta'daki saldırılarının ateşkesi ve barış görüşmelerini tehdit ettiği uyarısında bulunmuş ve ''Esad rejimi ve destekçileri bu saldırılar yüzünden yeni bir insani kriz ve barış görüşmelerinin başarısız olmasının da sorumlusu olacaktır." ifadelerini kullanmıştı.
BM ise yine dün yaptığı açıklamada, Suriye rejiminin düzenleyeceği genel seçimlerle ilgilenmedilerini, odak noktalarının Cenevre'deki müzakereleri olduğunu bildirmişti.
'Almanya Suriye'deki seçimi tanımıyor'
Almanya, Suriye'de yarın yapılacak seçimleri ve sonuçlarını kabul etmeyeceğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, Federal Basın Merkezinde düzenlenen basın toplantısında, AA muhabirinin, Suriye'de düzenlenecek seçimler hakkında Alman hükümetinin ne düşündüğünü sorması üzerine şöyle konuştu:
"Almanya Suriye'de düzenlenen seçimleri ve sonuçlarını kabul etmeyecektir. Mültecilerin durumu da göz önünde bulundurulduğunda bir iç savaş durumunda özgür ve adil seçimlerin yapılabilmesi imkansız bir şey. Tüm raporlar, ülkeden edinilen intibalar ve aklıselim düşünce de bize bunu söylüyor."
Basın toplantısında Türkiye ile ilişkilere değinen Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Türkiye ile sığınmacılar konusunda varılan mutabakatın önemli olduğuna inandıklarını belirterek bu uygulamanın başarılı olması ve Ege Denizi üzerinden yasa dışı göçün durdurulmasının hem Almanya'nın hem de Türkiye'nin çıkarına olduğunu söyledi.
Seibert, sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak bunlardan bağımsız olarak bilim ve sanat alanında düşünce özgürlüğünü öngören anayasamızın 5. maddesine tümüyle bağlıyız. Bu değerlerimiz Başbakan Merkel'in de açık bir şekilde ifade ettiği gibi yurt içinde ve yurt dışına yönelik geçerlidir. Bu özgürlüklerin partner ülke Türkiye için de geçerli olması gerektiğini açıkça söylüyoruz. Son zamanlardaki gelişmelerden endişe duyduğumuzu da. Pazartesi günü Başbakan Merkel'in siyasi danışmanı Christoph Heusgen ile Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Türkiye'de yargılanan gazeteci Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar ile bir araya geldik. Görüşme muhataplarımız bize Türkiye'deki basın özgürlüğünün genel olarak kötüleştiğini söylediler. Biz de ülkemizde basın ve düşünce özgürlüğünün oynadığı rolün önemini vurguladık. Bunun sadece bizde değil partner ülkelerimizde de önemli olması gerektiğini ifade ettik."
Seibert, Türk hükümetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren mizah programını hazırlayan Jan Böhmermann hakkında dava açılması talebiyle Alman hükümetine gönderdiği nota konusunda da henüz karar alınmadığını belirtti.
"Benzer hakaretler İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yöneltilseydi Alman hükümeti nasıl karar verirdi?" sorusu üzerine Seibert, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, somut olarak Türk hükümetinin bir notasını incelediklerini kaydetti.
Seibert ayrıca Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisi Genel Sekreteri Andreas Scheuer'in ülkede bir İslam Yasası çıkartılmasıyla ilgili görüşlerini değerlendirirken, Alman Anayasası'nın ülkede yaşayan tüm insanların temel hak ve özgürlüklerini koruduğuna dikkati çekti.