12. Çin- AB zirvesi, Nanjing'de yapıldı
Çin Başbakanı Ven, bazı ülkelerin Çin'e karşı korumacılık uygulamalarının "adil olmadığını" savunarak "Çin'i frenlemeye çalıştığını" ileri sürdü
PEKİN - 12. Çin-Avrupa Birliği (AB) zirvesi, Çin'in doğusundaki Nanjing şehrinde yapıldı.
Çin Başbakanı Ven Ciabao, zirvede yaptığı konuşmada, bazı ülkelerin Çin'in para birimi yüenin değerinin artırılmasını talep ederken, Çin'e karşı korumacılık uygulamalarının "adil olmadığını" savunarak "Çin'i frenlemeye çalıştığını" ileri sürdü.
Ven, küresel kriz devam ederken yüenin değerini istikrarlı tutmanın, Çin'in ekonomik gelişmesine yararlı olduğu gibi, dünya ekonomisinin toparlanmasına katkı yaptığı görüşünü dile getirdi ve "mevcut koşullarda Çin-AB ilişkilerinin daha stratejik, kapsamlı ve istikrarlı olması gerektiğini" ifade etti.
5 anlaşma imzalandı
Bir gün süren zirveye Çin Başbakanı Ven Ciabao, Avrupa Birliği dönem başkanlığını yürüten İsveç'in Başbakanı Fredrik Reinfeldt ve AB Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso başkanlık etti.
Zirvede esas olarak Çin-AB ilişkileri, ekonominin toparlanması ve iklim değişikliği konuları ele alındı. Bunun yanı sıra iki taraf arasında teknolojik işbirliği ile yaklaşık sıfır emisyonlu kömür kullanımı projesi, enerji verimliliği, binaların kalitesi, Çin'in ticaret ve yatırımlarının sürdürülebilir gelişmesi ve çevre koruma alanlarında beş işbirliği anlaşması imzalandı.
AB Komisyonu Başkanı Barroso, zirveyi mevcut ve gelecekteki olası sıkıntıların aşılması için önemli bir fırsat olarak niteledi.
İklim değişikliyle ilgili olarak Çin'in daha fazla somut taahhütte bulunmasını isteyen Barroso, "Kopenhag'da daha kapsamlı ve küresel bir anlaşmaya varılabilmesi için bütün taraflardan yapabilecekleri her şeyi yapmalarını istiyoruz" diye konuştu. Barroso, Çin ile AB arasında bazı konularda fikir ayrılıklarının sürdüğüne de işaret etti.
Çin Uluslararası Radyosunun bildirdiğine göre, Reinfeldt de Çin'in göze çarpan sosyal ve ekonomik gelişmesiyle dünya ekonomisine yaptığı katkıyı olumlu değerlendirdi.
Resmi China Daily gazetesinde çıkan yorumda ise, iki tarafın zirvede dolaylı olarak Çin-ABD arasındaki gelişmelere değinmesinin beklendiği kaydedildi.
Yorumda, ABD'nin Çin'e verdiği stratejik önemden dolayı, özellikle de Başkan Barack Obama'nın son Çin ziyaretinden sonra, AB içinde Çin ile ekonomik ve siyasi koalisyonun kaybedileceği şüpheleri ortaya çıktığı görüşüne yer verildi.
Ortak bildiri
12. Çin-AB zirvesinden sonra yayımlanan ortak bildiride, iki tarafın stratejik ortaklık ilişkilerini geliştirme niyetleri ifade edilirken, uluslararası toplumun karşı karşıya bulunduğu ciddi sorunlara, ortak yanıt verilmesi gerektiği savunuldu.
Ortak bildiride, belirgin küresel sorunlar olarak iklim değişikliği, finans krizi, enerji ve kaynak güvenliği, gıda güvenliği, çevre ve kamu sağlığı sıralanırken, terörizm dahil olmak üzere geleneksel olmayan güvenlik tehditleri, kitle imha silahlarının kaldırılması, sınır ötesi organize suçlar ve bulaşıcı hastalıkların küresel düzeyde ilgi gösterilmesi gereken sorunlar olduğu belirtildi.
Dünyadaki istikrarsızlık ve belirsizlik faktörlerinin dünyanın barışı ve kalkınması için tehdit oluşturduğu ve buna karşı işbirliğini ve eşgüdümü yoğunlaştırmanın daha acil hale geldiği uyarısı yapıldı.
İki taraf arasındaki en yüksek düzey siyasi istişare mekanizması olan Çin-AB zirvesi ilk kez 1998'de toplandı.