ABD-AB zirvesinde iklim değişikliği konusunda görüş birliğine varıldı

Taraflar Kopenhag'da düzenlenecek zirvede bir anlaşmaya varılabilmesine yönelik çabaların artırılması konusunda görüş birliğine vardı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

WASHINGTON - ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ABD-AB zirvesinde taraflar, iklim değişikliği konusunda gelecek ay Kopenhag'da düzenlenecek zirvede bir anlaşmaya varılabilmesine yönelik çabaların artırılması konusunda görüş birliğine vardı.

ABD-AB zirvesi, ABD Başkanı Barack Obama, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Dış Politika ve Ortak Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve AB Dönem Başkanı İsveç'in Başbakanı Fredrik Reindfeldt'in katılımıyla Beyaz Saray'da yapıldı.

Zirvenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Obama, "iklim değişikliği konusunu kapsamlı olarak konuştuk ve hepimiz, bu konuda ilerlemeye dönük bir çerçevenin yaratılması için Kopenhag toplantısına kadar olan sürede çabalarımızı iki katına çıkarmanın zorunluluk olduğu yönünde görüş birliğine vardık" dedi.

Barroso da, aynı konuda, öncesine oranla bugün daha inançlı olduğunu söyleyerek, "Obama, iklim görüşmelerindeki iklimi değiştirdi. ABD'nin güçlü liderliğiyle bir anlaşmaya varabiliriz" diye konuştu.

Zirvenin ardından yayımlanan ortak bildiride de liderlerin, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da kapsamlı bir uluslararası anlaşmanın teşvik edilmesinde uzlaştığı, ayrıca gelişmekte olan ülkelerce iklim konusunda gösterilen çabaları desteklemek ve güçlü karbon pazarlarının geliştirilmesi çabalarını güçlendirmek için önemli çapta mali kaynakları "harekete geçirme" kararı aldığı belirtildi.

Öte yandan, uluslararası haber ajanslarının bildirdiğine göre Barroso, zirveden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Kopenhag'daki toplantıda, Kyoto tipi bir tam teşekküllü bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasının zor olduğunu, bunun için yeterli vaktin bulunmadığını, ancak bir çerçeve anlaşmanın mümkün olduğunu söyledi.

Afganistan

Zirveye damgasını vuran bir diğer konu da Afganistan olurken, her iki taraf, yeniden seçilen devlet başkanı Hamid Karzai'ye iyi yönetim ve ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklara odaklanması çağrısında bulundular. Taraflar, Afganistan konusunda uluslararası bir konferansın düzenlenmesine de destek verdiler.

Orta bildiride, "Afgan hükümetiyle birlikte çalışmayı ve iyi yönetim, insan haklarına saygı, cinsiyet eşitliği ve demokratik kalkınmanın desteklenmesine yönelik yenilenen çabaları dört gözle bekliyoruz" ifadesi kullanıldı. Bildiride, bu hususların, Kabil'de de düzenlenebilecek bir uluslararası konferansta desteklenebileceği kaydedildi.

Karzai'nin göreve yeniden seçilmesinden dolayı tebrik edildiği bildiride, Afgan halkının iradesini temsil eden yeni bir hükümetin kurulması isteği dile getirildi. Bildiride, "Yeni hükümeti Afganistan'ın karşı karşıya olduğu zorluklara odaklanan bir gündemi acilen geliştirmeye çağırıyoruz" denildi.

Enerji ve ekonomi konuları

Zirvede alınan önemli kararlardan biri de, iki taraf arasında bakanlar düzeyinde enerji konseyinin kurulması kararı oldu. Ortak bildiride, "Enerji güvenliğini geliştirecek ve iklim değişikliği konusundaki hedeflerimizi başarmamızda bize katkı sağlayacak bakanlar düzeyinde ABD-AB Enerji Konseyi'nin oluşturulmasında görüş birliğine vardık" ifadesi kullanıldı.

ABD ile AB arasındaki ticarete ilişkin de bildiride, "dünyanın en büyük ekonomileri olarak, korumacılıkla mücadele edilmesi üzerinde anlaştık" denilirken, Obama da, ortak basın toplantısında, "güçlü, sürdürülebilir ekonomik büyümeye olan bağlılığımızı ve ticaretin genişletilmesi ile ABD-AB arasındaki korumacı tedbirlere direnç gösterilmesi yönündeki niyetimizi yeniden teyit ettik" diye konuştu.

İran ve Ortadoğu

İran'ın nükleer faaliyetlerine ilişkin olarak da ortak bildiride, "Bu konuda diyalog ve müzakere yoluyla kapsamlı, uzun vadeli ve uygun bir çözümün bulunmasına yönelik bağlılık" dile getirildi.

İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi gereğine işaret edilen bildiride, "İran'ın hakları var, ancak sorumlulukları da var" denildi. İran'daki insan haklarının durumuna ilişkin duyulan endişenin de dile getirildiği bildiride ayrıca, İsrail ve Filistin'in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı iki devletli çözüm de dahil olmak üzere, Orta Doğu'da kapsamlı ve kalıcı bir barışın sağlanmasına yönelik kararlılık ifadesine yer verildi.