ABD'de gelir eşitsizliği endişlendiriyor
Amerikalı ekonomistler, ülkedeki gelir dağılımında giderek artan adaletsizliğinden endişeli, ülkenin en zengin yüzde 5'lik kesimi ile diğer gelir grubu arasındaki uçurum gittikçe artıyor
NEW YORK - ABD'de en zengin ile fakir grup arasındaki gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderek artması, ülkenin ekonomistlerini endişelendiriyor.
En zengin Amerikalılar ile diğer gelir grupları arasındaki gelir farkının hiç bir zaman olmadığı kadar açıldığını söyleyen 30'dan fazla ABD'li ekonomist, bu durumun Amerikan ekonomisine çok ciddi olumsuz etkilerinin olacağını söyledi.
AP haber ajansına konuşan ekonomistler, ülkede orta gelir grubuna ait kişiler azalırken zenginlerin artmasının tartışılması gerektiğini ifade etti.
Ekonomistler, yüksek ödemeler ve borsa gelirlerinin zengin Amerikalıların cebine akması, ülkenin büyük çoğunluğunu oluşturan düşük ve orta gelirli tüketicilerin kazançlarındaki artışın çok düşük kalmasını ülkenin önündeki en önemli sorun olarak gördüklerini belirtti.
Amerika'nın deneyimli ekonomistlerinden Scott Brown bu konuda, ''İstenilen daha geniş bir harcama kitlesinin oluşması, daha fazla insan para harcamalı'' şeklinde yorumda bulunarak, zenginlerin para harcamasının ekonomiyi iyileştireceğini ancak zenginliğin dağıtılmasının ekonominin istikrarlı büyümesi için daha iyi olduğunu söyledi.
Alışveriş Merkezleri Uluslararası Konseyi Ekonomisti Michael Niemira da aynı konu ile ilgili olarak, ''Borsadaki bir dalgalanma, zengin Amerikalıların harcamalarını anında kesmesiyle sonuçlanır. Daha geniş bir gelişme daha istikrarlı olacaktır'' diye konuştu.
Hükümet kayıtları ve akademik çalışmalar, Amerika'da gelir dağılımının son 20 yılda giderek kötüleştiğini ortaya koyuyor. Son 20 yıl içinde Amerika'nın en zengin yüzde 5'lik diliminin gelirleri yüzde 17 artmasına karşın,ülke ekonomisinin yüzde 20'lik dilimini oluşturan orta sınıfın ise aynı sürede gelir artışı sadece yüzde 5 civarında kaldı.
FED geri çekilmeye hazır değil
ABD'li ekonomistler, ülkenin ekonomik yapısı göz önünde alındığında FED'in geri çekilmesi ve tahvil alımlarını durdurması için zamanın erken olduğuna dikkat çekti.
FED'in her ay gerçekleştirdiği 85 milyar dolarlık tahvil alımlarını, Amerikan ekonomisindeki iyileşmeden dolayı azaltacağı yönündeki spekülasyonların çoğaldığına dikkat çekilen haberde, tahvil alımlarının uzun vadeli kredilendirmeleri düşük vadede tutmak ve bu şekilde insanların borç para ile harcama yapmasını sağlamak niyetiyle yapıldığına, aksi takdirde tüketici harcamalarının çok azalacağına vurgu yapıldı.
Ekonomistlerden bazıları ise ABD ekonomisinin FED'in yardımına ihtiyacı olmadığına, FED alımları olmadan da ülke ekonomisinin yüzde 3 oranında sağlıklı bir büyümeyi yakalayabileceğine inanıyor.
Araştırmaya katılan ekonomistler, ülke ekonomisindeki toparlanmanın 4 yıl önce başladığını ve toparlanmada en üst noktaya gelinmediğini ifade ederek, en yakın bir ekonomik duraklamanın ise en az üç yıl uzakta olduğu yönünde görüş bildirdi. Ekonomistler, 2014'te ekonomik büyümenin 2.9 seviyesinde olacağı ve bunun 2005 yılından bu tarafa en sağlıklı büyüme temposu olacağına inandıklarını söyledi.
''Sağlık reformu piyasaları etkilemez''
ABD Başkanı Obama'nın muhalefet ile ciddi sorunlar yaşamasına ve hükümet kapanmasına kadar giden tartışmalara yol açan sağlık reformu hakkında görüş bildiren ekonomistler, bu yasa çerçevesinde getirilen sağlık sigortası zorunluluğunun işe alma sektörüne olacak etkisinin çok düşük seviyede kalacağı görüşünü savundu.