Çin yavaşlarsa bu ülkeler frene basar!

Çin ekonomisinin ivme kaybı, Latin Amerika'dan Japonya'ya birçok ekonomiyi yavaşlama dalgasıyla tehdit ediyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER - Pekin yönetiminin spekülatif gayrimenkul sektörünü dizginleme ve iç tüketime dayalı ekonomi modeline geçiş çabaları, Çin'in bir zamanlar patlama yapan ekonomisini yavaşlatırken, bu durumu beraberinde bir çok ülke ekonomisi için de önemli bir tehdit oluşturuyor. Çin ekonomisindeki yavaşlamadan etkilenecek ekonomilerin başında Brezilya, Avustralya, Endonezya ve Suudi Arabistan gibi Çin'e emtia ihraç eden ülkeler geliyor. Başta Güney Kore ve Japonya olmak üzere elektronik ile makine parçası satanlar da yavaş Çin'in etkisini hissedecek ülkeler arasında yer alıyor. Analistler şimdi bu beklenti üzerinden olası senaryoları şekillendiriyor. Çin’in yıllar boyu kükreyen ekonomisi dünyanın geri kalanını da peşinden sürükledi. Dev nüfusuyla Çin gelişmekte olan ülkelerin petrolünü içti, demirini kullandı, diğer emtia ürünlerini tüketti. Avrupa’nın lüks ürünlerini ve otomobillerini kullandı. Böylelikle küresel ekonominin önemli motorlarından biri haline geldi. Ancak ekonomisi hız kesmeye başlayınca küresel motor rolü de küçülmeye başladı. Uzmanlara göre Çin ekonomisindeki yavaşlama başka ülkelere de acı verecek.

Pekin yönetiminin spekülatif gayrimenkul sektörünü dizginlemek ve iç tüketimi dayalı ekonomi modeline geçiş çabaları Çin’in bir zamanlar patlama yapan ekonomisini yavaşlattı. Yılın üçüncü çeyreğinde gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.3 büyüdü.

Bu, 2009 yılından bu yana en düşük büyüme hızı. Çin Hükümeti yıl başından bu yana, özellikle ekonomi yapısına yönelik ince ayarlar başta olmak üzere çeşitli öğeleri uygulamaya yönelik reform çabalarına devam ediyor. İç talepteki durgunluğun, gayrimenkul piyasasındaki hareketsizliğin ve bazı sektörlerde kapasite fazlalığının devam etmesi nedeniyle, Çin’in yüzde 7.5’lik büyüme hedefini tutturması olası görünmüyor.

Büyüme 2020’de yüzde 4’e iner

Çin’in 2014 yılı GSYH artışınınyüzde 7.4’e ulaşacağını tahmin ediliyor. Uzun vadede ise beklentiler çok daha düşük. Geçtiğimiz günlerde işdünyasını temsil eden Conference Board, Çin’de büyümenin 2020’de yüzde 4’e ineceğini öngördü.

Associated Press’in 30 ekonomistle yaptığı ankete göre Çin’in ekonomisindeki sıkıntı dünyanın dört bir yanında hisssedilecek. Ankete katılanların yüzde 57’si Brezilya’dan Avutralya’ya kadar birçok ülkede büyümenin Çin’in etkisiyle frene basacağını düşünüyor.

Çin ekonomisindeki yavaşlamadan etkilenen ülkelerin başında bu ülkeye emtia ihraç edenler geliyor. 2012 yılı rakamlarına göre Çin’in ham petrol ithalatının büyüklüğü 220.7 milyar dolarken, yıllık demir cevheri ithalatının büyüklüğü 95.6 milyar dolar, plastik ithalatı 46.2 milyarn dolar ve bakır ile bakır alaşım ithalatı 38.6 milyar dolar. En büyük bir diğer ithalat kalemi soya fasulyesinde alımları ise 35 milyar doları aşmış durumda.

Brezilya’dan Avustralya’ya birçok ülke listede

Çin ekonomisinin yavaşlaması nedeniyle Brezilya ve Avustralya’nın Çin’e sattığı demir cevheri azalırken, Şili’nin bakır ihracatında da düşüş yaşınıyor. Endonezya’nın ise petrol ve kereste ihracatında gerileme var. Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan da Çin’in alımlarını azaltmasını hissedilecek ülkeler arasında sayılıyor. Ülkede enerji talebinin hız kesmesi Çin’e doğalkaynak satan Moğolistan, Türkmenistan ve Sierra Leone için de sıkıntı doğuracak.

Bu arada Güney Kore’nin Çin’e yaptığı elektronik eşya satışları da, akıllı telefon satışlarının azalması ve daha ucuz yerli alternatiflere ilginin artması nedeniyle düşerek Kore’nin ekonomisi üzerinde baskı yaratmaya başladı. çin, Japonla’dan da elektronik ve makine parçaları ihraç ediyor. Çin’in imalat sekötründeki yavaşlamanın önemli kurbanlarından biri Japonya’nın makine sektörü olabilir. Çin’deki yavaşlamanın tasarım ürünler ve lüks tüketim markaları üzerinde de hissedilmesi bekleniyor. Lüks İsviçre saatlerinin üçte birinin Çin’e ihraç edildiği tahmin ediliyor. Ayrıca Çin; BMW ile mercedes benz’in en hızlı büyüyen pazarı.

Ekonomistlerin istisna olarak gördükleri ülke ise ABD. Çin’de satılan Amerikan ürünlerinin önemli bir kısmı yine Çin’de üretildiğinden, ülke ekonomisindeki yavaşlamanın ABD ekonomisini sıkıntıya sokmabı beklenmiyor. ABD’nin Çin’e yaptığı ihracatın toplam ihracatı içindeki payı yüzde 6.5 civarında. Çin’e ihracatın GSYH içindeki payı ise binde 9 dolaylarında.

Latin Amerika için tehdit

Bu arada, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Çin gibi dış etkenlerin Latin Amerika ekonomilerini baskılamaya devam ederken, iç risklerin de yükseldiğini belirtti. Fitch'in sitesinden yapılan açıklamada, “Latin Amerika’da dışsal güçler ekonomileri baskılamaya devam ederken, iç riskler de yükseliyor. Bölgede ekonomik büyüme oldukça ağır ilerliyor. Sallantılı küresel ekonomik talep, Çin’deki daha düşük büyüme, ABD’de potansiyel bir faiz artışı, düşük emtia fiyatları kredi riskini artırıyor” denildi. Fitch açıklamasında, Latin Amerika’daki güçsüz ekonomilerin yatırımcıların güvenini artırmak için gerekli reformları gerçekleştirmesi gerektiği belirtilirken, Kolombiya ve Meksika’nın Latin Amerika içerisinde yapısal reform ivmesini, artan ABD talebi ile gerçekleştiren ülkeler arasında dikkati çektiği vurgulandı. Latin Amerikaülkelerinde bireysel borçluluk oranının da yükselişte olduğu ifade edilen açıklamada, çalışanların ücretlerinin azaldığı, işsizliğin arttığı belirtildi.

Çin ekonomisinin önündeki zorluklar

Dünya genelindeki şirketlere ticari alacak yönetimi ile ilgili çözümler sunan Coface, piyasaların odağındaki çin ekonomisinin önündeki zorluklar konusunda bir rapor hazırladı. Raporda satır başları şöyle:

Takipteki krediler artıyor

Alacak kalitesi olarak bakıldığında, bu yılın başlarında yayınlanan Çin kurumsal ödeme araştırması raporundaki bulgular ile aynı doğrultuda olarak, Çin’de takipteki krediler (NPL) artıyor. 2014 yılının ilk yarısında takipteki kredilerin mutlak tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,7 artış gösterdi. . Bir tarafta büyümenin istikrar kazandığını, diğer tarafta sanayi katılımcılarının finansman maliyeti ve talep artışındaki yavaşlama sebebiyle giderek artan bir baskı ile karşı karşıya kaldı belirtiliyor. Coface Asya-Pasifik Bölgesi Ekonomisti Rocky Tung konu ile ilgili olarak şunları belirtiyor: “Artan takipteki krediler kredilendirme kalitesi ile ilgili endişelere yol açarken, finansman maliyeti çeşitli sektörler ve kredi olanaklarına erişimi olmayan küçük şirketler için bir kaygı kaynağı olmaya devam ediyor. Dolayısıyla, enflasyon oranı sıkı bir şekilde kontrol altında iken yapılacak geniş tabanlı bir faiz indirimi şirketlerin finansman baskılarının hafifletilmesine ve büyümenin hükümetin yüzde 7,5’lik hedefine yaklaştırılmasına yardımcı olabilir.”

Enerjide düşük talep

Kömürün alternatif yakıt olarak kullanıldığı enerji sektörü de, genel ekonomik ivmenin yavaşlaması ile birlikte daha düşük bir talep artışı yaşıyor. Fiyatlar üzerindeki baskının, kârlılığa zarar vermesi ve finansal güçlükler getirmesi sebebiyle önümüzdeki dönemde risk düzeyinde bir artışa yol açması bekleniyor. Yıl başında iyimserliğin hakim olduğu ahşap-kağıt sektörü nihai talepteki yumuşak artış sebebiyle zayıf fiyat eğilimleri sergiledi. Sektör konsolidasyonun devam etmesiyle birlikte, arztalep dinamikleri 2015 yılında ve sonrasında iyileşebilir.

Tüketim yavaş büyüyor

Çin’deki tüketici sektörü için de orta vadeli görünüm parlak, ancak yakın vadedeki bazı zorlukları akılda tutmak gerekiyor. Büyüyen orta sınıfa, çalışma çağındaki nüfus artışına, yükselen yaşam standartlarına ve gelişen perakende kanallarına dayalı olarak, Çin’deki tüketici piyasasının orta vadede ekonomik büyümenin itici güçlerinden birisi olarak ivme kazanmaya devam edeceği ifade ediliyor. Ancak, yolsuzlukla mücadele programı ile birlikte, zayıflayan gelir artış oranı yakın vadede piyasanın potansiyelini sınırlayabilir.

Gayrimenkul piyasası hareketsiz

2014 yılının ilk yarısında Çin ekonomisinin sönük sektörlerinden birisi, önemli karşı dalgaların yaşandığı gayrımenkul sektörü olmuştur ve sektörün ikinci yarıda bu durumu kayda değer bir şekilde tersine çevirmesi beklenmiyor. Rocky Tung gayrımenkul sektörü ile olarak şunları kaydediyor: “Gayrimenkul şirketlerinin borç düzeyi ve fiyat baskısı giderek daha fazla kaygı verici hale geliyor ve sindirilmesi gereken yüksek düzeydeki gayrimenkul stoku da göz önüne alındığında sektörün yakın vade için kasvetli görünümü devam ediyor.” Bununla birlikte, gayrımenkul sektörü Çin ekonomisinde büyük bir öneme sahip ve sektörde bir çöküşün önlenmesi gereiyor. Orta vadedeki talep için hükümetin yatırım hacmi yerine daha yüksek kalite üzerinde odaklanacak olan şehirleşme planı belirleyici olmaya devam edecek gibi gözüküyor. Kapasite fazlası sorunları metal sanayiini kısıtlamaya devam ediyor ve normalden düşük seviyelerdeki talep artışı kârlılığı daha da düşürüyor.

cinekonomi.jpg

 

Bu konularda ilginizi çekebilir