”Dünya, şiddetle karşı karşıya”

Binyıl Projesi, 46 ülkenin silahlı çatışma, 56 ülkeninse siyasi istikrarsızlık riskiyle karşı karşıya bulunduğu belirtildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NEW YORK - Uluslararası Araştırma Merkezi Binyıl Projesi, enerji ve gıda fiyatlarındaki tırmanış, su yetersizliği ve iklim değişikliğinin gelecek 10 yılda dünyadaki istikrarsızlık ve şiddetin yeniden artmasına yol açabileceğini açıkladı.

Uluslararası Araştırma Merkezi Binyıl Projesinin bu yılki raporunda, enerji ve gıda fiyatlarının artması, enerji ve gıda rezervlerinin azalması, hükümetlerin yetersiz kalması, su yetersizliği, küresel ısınma, çölleşme ve kişilerin hareketliliğindeki artış yüzünden, dünyanın yarısının sosyal istikrarsızlık ve şiddete karşı güçsüzleştiği kaydedildi. Raporda, 46 ülkenin (2,7 milyar kişi) silahlı çatışma, 56 ülkeninse (1,2 milyar kişi) siyasi istikrarsızlık riskiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekildi.

BM Gıda ve Tarım Örgütünün tahminlerine dayanan raporda, gelişmekte olan ülkelerin talepleri, enerji, gübre fiyatları ve ekim alanlarının biyoyakıt olarak kullanılmasının artması ile pazardaki spekülasyonlar yüzünden 37 ülkenin gıda kriziyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi. "Temel gıda fiyatlarının iki kat arttığının" vurgulandığı raporda, buğday ve pirinç fiyatlarının 2006'dan bu yana yüzde 129 arttığı örnek verildi.

Yaklaşık 3 milyar kişinin günde 2 doların altında kazanarak yaşamaya çalıştığı belirtilirken, daha ciddi politikalar izlenmemesi nedeniyle uzun vadede sosyal bir çatışmanın kaçınılmaz olduğu kaydedildi. Raporda, 2050'ye kadar dünya nüfusunun 6,7 milyardan 9,2 milyara çıkmasının tahmin edildiği, 9,8 milyara ulaştıktan sonra doğurganlığın azalması nedeniyle 2100 yılında nüfusun 5,5 milyara düşebileceğine de dikkat çekildi. Kişi başına yılda 1000 metreküpten az su düşen su fakiri ülkelerde 700 milyon kişinin su ihtiyacını karşılayamadığı belirtilirken, bu sayının 2025'e kadar küresel büyüme, iklim değişikliği ve su talebindeki artış nedeniyle 3 milyara çıkabileceği vurgulandı. Tüm bu karanlık tahminlere rağmen raporda, bilim, teknoloji, eğitim, ekonomi ve yönetim alanlarında kaydedilen ilerlemelerin dünyanın bugünden daha iyi olmasına yardım edebileceği de belirtildi.