Emtia zengini Brezilya emtia ile fakirleşiyor
İhracatının yarısına yakınını emtialar ve sanayi hammaddeleri oluşturan Brezilya, tüm dünyada hissedilen ekonomik yavaşlama ve buna bağlı olarak emtia mallarına azalan talep dolayısıyla diğer gelişmekte olan ülkelerden daha kötü günler geçiriyor.
Geçtiğimiz yıllarda küresel emtia talebi ve siyasi istikrarla hızlı bir ekonomik sıçrama gerçekleştiren Brezilya, küresel durgunlukla yavaşlayan emtia talebi ve politik çalkantılarla zor günler geçiriyor. Brezilya bu nedenle para birimindeki değer kaybını ihracatta fırsata dönüştüremiyor. Ülkenin bulunduğu duruma ilişkin negatif bir değerlendirmeye sahip kredi derecelendirme kuruluşları, daha düşük kredi notları için de açık kapı bırakıyorlar
Eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın 2003’te iktidara gelmesiyle politik istikrarı yakalayan ve bu dönemde ideal yatırım ve ticaret atmosferinden yararlanarak 2010 yılına kadar ortalama yıllık yüzde 4 büyüyen ülke, gelişmekte olan ekonomilerin yıldızlarından biri olmayı başarmıştı.
Fakat küresel ekonominin yavaşlaması ve yatırım ortamında yaşanan bozulmalar ve Amerikan Merkez Bankasının (Fed) genişlemeci politikalarına son vereceğini açıklaması pek çok gelişmekte olan ülke gibi Brezilya’nın da dengesini bozdu.
Son açıklanan verilere göre ülke ekonomisi 2015 yılında yüzde 3,8 daraldı. Ekonomideki bu gerileme ise sürpriz olarak karşılanmadı. 2012 yılında yüzde 1,8, 2013’te yüzde 2,7 büyüyen Brezilya ekonomisi, 2014’te sadece yüzde 0,1 büyüme kaydetmişti.
Hem fırsat hem ayak bağı
Emtialar ve sanayi hammaddeleri, ihracatının yarısına yakınını oluşturan Brezilya, tüm dünyada hissedilen ekonomik yavaşlama ve buna bağlı olarak emtia mallarına azalan talep dolayısıyla diğer gelişmekte olan ülkelerden daha zor günler geçiriyor.
Brezilya'nın parlak yıllardan daralmaya doğru giden hikayesinde, 2013 yılında Fed faiz artırımlarının yaklaştığı ve dünyada sıcak paranın tekrar dünyanın en büyük ekonomisine döneceği algısının yerleşmesi, tıpkı diğer pek çok gelişen ekonomi açısından olduğu gibi, önemli bir kilometre taşı oldu.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Veri Tabanı UN-COMTRADE verilerine göre 2011 yılında ülkenin 256 milyar dolar seviyesindeki ihracatı aralıksız bir düşüşle 2015 yılında 191 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Bu oran 4 yıl öncesine göre yaklaşık yüzde 25'ten fazla bir performans kaybına işaret ediyor.
Verilere göre ihracatta en büyük kalemleri oluşturan emtia ve hammadde türlerindeki keskin düşüşlerin bu kayıpta başrol oynadığı görülüyor. Ülkenin 2011 yılında 44 milyardan fazla olan maden cevherleri ve kimyasal ürünlerde kullanılan hammadde türevleri ihracatı geçtiğimiz yıl 16,7 milyar dolar seviyesine kadar düştü.
Yine ülkenin önemli ihraç kalemlerinden olan demir-çelik söz konusu dönemde yüzde 25’lik bir düşüşle 12 milyar dolar seviyesinden 8,9 milyar dolara geriledi.
Ülkenin 31 milyar dolardan fazla bir rakama tekabül eden petrol, mineral yağlar ve türevlerini içeren ihracatı 2015 yılında 13.7 milyar dolar oldu. Bu, yüzde 56 gibi çok ciddi bir düşüşe işaret ediyor.
Enflasyon ve borçluluk artırıyor
Fed'in genişlemeci politikalara son vereceğinin küresel olarak fiyatlanmaya başlanmasıyla ülkenin para birimi Real son üç yıl içinde ABD Doları karşısında yüzde 91 değer kaybıyla, Rusya'nın para birimi rubleden sonra en fazla değer kaybeden ikinci para birimi oldu.
Değer kaybeden realle birlikte enflasyonda ortaya çıkan artış ve ekonomik güvendeki aşınma ekonominin çarklarının dönmesini gitgide zorlaştırıyor.
Brezilya değer kaybeden para biriminin ihracatta getirdiği fırsatı ise avantaj olarak kullanmaktan büyük ölçüde mahrum. Çünkü ihracatının büyük bir kısmını oluşturan hammadde, emtialar ve petrole olan talep halen düşük seviyelerde seyrediyor.
Ülkenin resmi istatistik ajansının verilerine göre 2012 yılından itibaren yükseliş trendine giren enflasyon geçtiğimiz yıl kasım ayında 2 haneli rakamlara ulaştı. Ocak ayında ise enflasyon yüzde 10.7'ye kadar yükseldi. Artan enflasyon ve realdeki hızlı değer kaybıyla başa çıkmaya çalışan Brezilya Merkez Bankası faiz oranını 14.25'e kadar çıkarmak zorunda kaldı. Bu oran Ekim 2012'de yüzde 7.25 düzeyindeydi.
Ülkenin sorunları bunlarla da bitmiyor. Yaklaşık 151 milyar dolarla, emtia ihracatçısı ülkeler içinde borç yükü en fazla ekonomilerden biri olan Brezilya’nın bütçe açığının gayri safi milli hasılaya oranı 2015 sonunda yüzde 10.3 ile 2000’li yılların en kötü rakamlarını gördü.
Bütçe açığı, faiz giderleri hariç tutulduğunda bile 27.4 milyar dolara ulaştı. Yükselen borç stoku yatırımcılar arasında ülkenin yakın gelecekte borçlarını ödemekte zorlanacağına dair endişeleri artırıyor. Bu da borçları çevirmek için yeni borç bulması gereken otoritelerin işini daha da zorlaştırıyor.
Kredi notu aşağı ivmede
Brezilya'nın kredi notu son üç ay içinde üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu, S&P, Moody’s, Fitch tarafından "çöp" diye nitelendirilen, yatırım yapılabilir seviyenin altına çekildi. Ülkenin bulunduğu duruma ilişkin negatif bir değerlendirmeye sahip olan kredi derecelendirme kuruluşları daha düşük kredi notları için de açık kapı bırakıyorlar.
Tüm bunların üzerine ulusal petrol şirketi Petrobras’ta patlak veren yolsuzluk iddiaları ve bunun muhalefet tarafından borç krizinin aşılması için alınacak kemer sıkma önlemlerini engelleyici bir enstrüman olarak kullanılması ve alınabilecek yapısal önlemlerin gecikmesi ülkenin kredi notunu aşağılara çekiyor.
Bir dönem gelişmekte olan ekonomiler arasında birbirlerine olan benzerlikleri nedeniyle Brezilya ile paralel ekonomiler olarak gösterilen Türkiye ise 2012 yılında yüzde 2,1, 2013’te yüzde 4,2, 2014’te yüzde 2,9 büyüdü. Henüz resmi olarak açıklanmasa da ekonominin bu yılda yüzde 4 civarında büyümesi bekleniyor.