G-20, yeni ekonomik dünya düzeninin merkezinde yer alacak

Teşvik paketlerini sürdürecek G-20, 2012 yılının sonuna kadar bankacılık sektöründe yeni kurallar uygulamasını amaçlıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

PITTSBURGH - G-20 ülkeleri, küresel ekonominin düzenlemesinde daimi bir kuruluş olarak rol alacak. Böylece, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de içinde bulunduğu G-20, küresel ekonomide G-8 ülkelerinden daha fazla söz sahibi olacak.

ABD'nin Pittsburgh kentinde dün başlayan G-20 zirvesiyle ilgili taslak metne göre, G-20 ülkeleri, küresel ekonomideki düzelme sağlamlaşıncaya kadar ekonomiye destek için teşvik paketlerinin sürdürülmesine karar verdi. 

G-20 ülkeleri, 2007 yılında çıkan kredi krizini başlattığı düşünülen finans sektöründeki aşırılıkların dizginlenmesi ve bankaların kayıplarını karşılaması için ne kadar sermaye tutması gerektiği konusunda sıkı kurallar getirilmesi için birlikte çalışma konusunda anlaştı.

Taslak metinde, G-20 liderleri, bankaların sermaye miktarı ve kalitesinin düzeltilmesi ve ödemeler ile primleri de kapsayan aşırılıkların önüne geçilmesi için 2012 yılının sonuna kadar bankacılık sektöründe yeni kurallar uygulanmasını amaçladığı belirtildi.

"Finansal krizin tekrarını önlemeye yardımcı olmak amacıyla hazırlanmış uluslararası kabul gören kurallar, finans koşullarının düzeltilmesi ve ekonominin toparlanmasını sağlama almak için aşamalı olarak uygulanacak" denilen metinde, dünyanın en büyük ekonomileri arasındaki işbirliğinin düzenleyici reformları güvenceye alacağı ifade edildi.

Metinde, "Birlikte hareket edersek, finansal kurumlar, risk almada, ödemelerin uzun vadeli performansla bağlantılı olması ve faaliyetlerinde daha fazla şeffaflık konusunda daha sıkı kurallara sahip olacaklar" ifadesi kullanıldı.

Bankaların, gerekli olduğunda kredi vermeyi desteklemesi için karlarının büyük bölümünü tutması gerektiği vurgulanan metinde, liderlerin, kötü performans halinde yapılan ödemelerin geri alınması, bazı primlerin hisse senedi olarak ödenmesi ve düşük sermayeli bankalarda primlerin gelirin yüzdesine göre sınırlandırılması gibi fikirleri desteklediği kaydedildi. Taslak metinde şöyle denildi:

"Düzenlemede ve denetimde önemli hatalar, artı bankaların ve diğer finans kurumlarının pervasızca ve sorumsuzca risk alması, mevcut krizlere önemli katkıda bulunan tehlikeli finans kırılganlıklarına yol açtı. Ücret politikaları ve pratiklerinde reform yapmak, finansal istikrarı artırmayı amaçlayan çabalarımızın temel parçasıdır."   

Metinde ayrıca, G-20 ülkelerinin, "sağlıklı küresel ekonomiyi güvenceye almak için ülkelere karşı sorumluluğu bulunduğu" belirtildi.

IMF'de oy hakkında reform

Bu arada, Çin ve Hindistan gibi ülkelere diğer bir destek de, G-20'nin, bazı gelişmekte olan ülkelere daha fazla oy hakkı vermek amacıyla Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yeniden biçimlendirilmesinde uzlaşmaya varmasıyla geldi.

Şu anda Fransa ile karşılaştırıldığında Çin'in IMF'deki oy hakkı yüzde 3,7, Fransa'nın ise yüzde 4,9 oranında bulunuyor. Ancak, Çin ekonomisi, Fransa'nın ekonomisinden yüzde 50 daha büyük.

Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin (BRIC), IMF'de yüzde 7 ve Dünya Bankası'nda yüzde 6 olan kotalarının değiştirilerek gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında oy hakkı dağılımının eşit olmasını istiyor.

G-20'de liderler, daha istikrarlı küresel ekonomi, bankacılık sektörünün kurallarında reform yapılması ve küresel ısınma gibi konularda nihai anlaşma için çaba gösterirken, zirveden, gelişmekte olan ekonomiler kazançlı çıkacak gibi görünüyor.

Öte yandan, Beyaz Saray'dan bir sözcü, finans sektörünün düzenlenmesi reformunun zirvenin en önemli gündem maddesi olduğunu, ancak küresel ekonomideki dengesizliklere çözümün de öncelikli olduğunu söyledi.

ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner de, ABD gibi borç yükü fazla olan ülkeler ile Çin gibi ihracat zengini olan ülkeler arasındaki dengesizliklerin giderilmesi yönündeki ABD destekli planın geniş destek gördüğünü bildirdi.