Güvenlik Konseyi geçici üyeliği, 'üç önemli' temele dayanıyor

Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye'nin 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesinin altında yatan nedenleri açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesinin, Türkiye'nin iç reformlardaki ve dış politikadaki başarısı ve bu başarıların iyi bir iletişimle tüm dünyaya anlatılması temeline dayandığını söyledi.

New York'taki temaslarını tamamlayarak Ankara'ya dönen Babacan, Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Babacan, Türkiye'nin "Batı Avrupa ve diğer ülke" grubunda aday olduğunu, iki koltuk için üç adayın, Türkiye, Avusturya ve İzlanda'nın yarıştığını ve geçen Cuma günü yapılan oylamada 192 ülkenin 151'inin oyuyla, Türkiye'nin 2009-2010 dönemi için BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi seçildiğini ifade etti.

Türkiye'nin 1 Ocak 2009'da görevine başlayacağını belirten Babacan, şöyle konuştu:

"Bu başarı aslında, üç önemli temele dayanmaktadır. Bunlardan bir tanesi, Türkiye'nin son 5-6 yıldır gerçekleştirmiş olduğu reformlardır, yani Türkiye'nin kendi içinde gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik reformlar bütün dünyanın ilgisini çekmiştir, bütün dünya tarafından takdir edilmiştir. Türkiye'nin kendi içindeki başarısı önemli bir faktör olmuştur.

Elde ettiğimiz bu başarının ikinci önemli dayanağı ise Türkiye'nin son 5-6 yıldır uygulamakta olduğu dış politikadır. Türkiye'nin dış politikadaki başarısı, pek çok uluslararası ve bölgesel konuya akılcı yaklaşımları, sorunların barışçıl yollarla çözümü için ortaya koyduğu gayretler, yine bütün dünyanın ilgisini çekmiştir. Üçüncü konu ise bütün bu başarıların iyi bir iletişimle dünyaya tanıtılmış olmasıdır."

Yapılan oylamanın gizli olduğuna dikkati çeken Babacan, oylamanın gizli olmasının durumu farklı bir hale getirdiğini ve ülkelerin desteğini kazanmak için yapılan çalışmaların niteliğinin de farklı bir çalışmayla gerçekleştirilebileceğini ortaya koyduğunu söyledi.

Babacan, bazı ülkelerin yazılı destek taahüdünde bulunabildiğini, ancak bu ülkelerin oylama gününde farklı tercihlerde bulanabildiklerini kaydetti. "Dolayısıyla buradaki kilit faktör gönülleri kazanmak, çünkü oy verme anı geldiği zaman, ki oy kullananlar biliyorsunuz ülkelerin daimi temsilcileri, oy pusulasını hangi ülkenin adını yazıp, katlayıp, attığı tamamen kendisiyle vicdanı arasındaki bir karar" diyen Babacan, ülkelerin başkentlerinden kuşkusuz talimatların geldiğini ve bunların önemli olduğunu, ancak yine de farklılıklar olabildiğini kaydetti.