IMF: Türkiye ilham verici müslüman ülke

IMF Birinci Başkan Yardımcısı Lipton, Türkiye'nin ekonomik reformlarını överek, " Türkiye güçlü orta sınıfıyla canlı bir yükselen piyasa haline geldi. Gerçekleştirdiği reformlarda AB üyelik beklentisinin ilk dürtüyü oluşturdu" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


LONDRA - IMF Birinci Başkan Yardımcısı David Lipton, Türkiye'nin temel ekonomik reformları yapmayı tercih ederek canlı bir yükselen piyasa ekonomisi haline geldiğini belriterek, "Türkiye aynı zamanda Bir Müslüman ülke olarak ilham verici bir örnek oluşturuyor" dedi. Lipton Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için ekonomik reform çağrısı yaparken "Reform planları teknik olarak ne kadar güçlü olursa olsun, halkın geniş anlayış ve kabulü olmadan uygulanamaz" hatırlatmasında bulundu.

Lipton London School of Economics'te yaptığı "Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da Ekonomik Dönüşümün Etkinleştirilmesi" başlıklı konuşmada, bölgenin kendine özgü bir yapısı bulunduğunu, her ülkenin de kendi yolunda ilerlemesi zorunluluğuyla karşı karşıya bulunduğunu bildirdi. Bölgede dönüşümlerin birbirinden etkilendiğini belirten Ancak Lipton şunları söyledi.
"Orta ve Doğu Avrupa'da komünizmin çöküşünden sonra AB üyeliği beklentisi, siyasi ve ekonomik bir çıpa olarak hizmet eden ve piyasa bazlı ekonomilere dönüşüme yönelmeye yardımcı olan güçlü bir vaat oldu. Türkiye de, temel ekonomik reformları yapmayı tercih etmiş, güçlü ve büyüyen bir orta sınıfla birlikte canlı bir yükselen ekonomi haline gelmiş, ilham verici bir Müslüman ülke örneği oluşturuyor. AB üyeliği beklentisi orada aynı zamanda reformlara yönelik ilk dürtüyü sağladı."

Halkın anlayış ve kabulü olmadan reform olmaz
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da güçlü dış ekonomik çıpanın şu anda eksik olduğunu, zamanın; bölgede toplumun enerjisini ortak hedefe doğru kanalize edecek bir dönüşüm stratejisi ve bölge ülkelerinin ekonomik geleceğiyle ilgili siyasi liderler ve kanaat önderleriyle, yol haritası için dinamik bir diyalog sağlama zamanı olduğunu belirten Lipton şu konulara değindi:
"-Reform planları teknik olarak ne kadar güçlü olursa olsun, halkın geniş anlayış ve kabulü olmadan uygulanamaz.
-Orta Doğu'nun tarihi bir kavşakta bulunduğuna net olarak inanıyorum ve bölge insanlarıyla birlikte olmak için kendi önyargılarımızı geride bırakamazsak pişman oluruz.
-Bugün, tıpkı doğunun batıya olduğu gibi, batının da doğuya ulaşmaya ihtiyacı var. Sadece birlikte yolculuk edersek anlamlı bir çağdaşlaşma ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika için entegrasyon göreceğiz. Bölge desteğimize layık. Zaman harekete geçme zamanı."