İngiltere’de piyasalar ‘azınlık hükümeti’ istemiyor

İngiltere’de perşembe günü yapılacak seçimin beklenildiği şekilde daha çok Muhafazakar Parti ile İngiliz İşçi Partisi arasında geçeceği görülürken, ‘hiçbir partinin çoğunluğu teşkil etmediği bir parlamentoya’ işaret etmesi piyasalarda baskı oluşturuyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER - İngiltere’de perşembe günü düzenlenecek genel seçimler öncesinde seçimin ekonomi ve piyasalar üzerinde nasıl bir etki yaratacağına dair tartışmalar sürüyor. Yapılan son anketlere göre Muhafazakâr Parti ile İşçi Partisi’nin oy oranları başa baş. Bu durumda, mevcut koalisyon hükümetinin partileri Muhafazakarlar ve Liberal Demokratların sandıktan çıkacak sonuca göre aynı koalisyonu devam ettirebileceği belirtiliyor. Böylelikle, genellikle tek partili yönetime alışkın olan İngiltere’de art arda ikinci kez koalisyon hükümeti kurulmuş olacak. Ancak seçim anketlerinin ‘hiçbir partinin çoğunluğu teşkil etmediği bir parlamentoya’ işaret etmesi piyasalar üzerinde baskı oluşturuyor. Parlamentoda çoğunluğu olmayan bir siyasi partinin tek başına kurduğu hükümet anlamına gelen “azınlık hükümeti”, Birleşik Krallık’ta 7 Mayıs’ta yapılacak genel seçim sonucu senaryoları arasında yer alıyor. 

'Azınlık' ekonomik istikrar için kötü 

İngiltere’de bir siyasi partinin tek başına iktidar olması için parlamentodaki toplam milletvekili sayısının yarısından bir fazla olan 326’ya ulaşması gerekiyor. Parlamentoda çoğunluğu olmayan bir siyasi partinin tek başına kurduğu hükümet anlamına gelen “azınlık hükümeti”, İngiltere’de yapılacak genel seçim sonucu senaryoları arasında yer alıyor. İngiltere’de bir siyasi partinin tek başına iktidar olması için parlamentodaki toplam milletvekili sayısının yarısından bir fazla olan 326’ya ulaşması gerekiyor. 2010 yılındaki genel seçimde parlamentoya 306 milletvekili sokan Başbakan David Cameron’ın lideri olduğu Muhafazakar Parti’nin, gelecek ayki genel seçimde 320’ye yakın koltuk kazanabilirse azınlık hükümeti kurmayı deneyebileceği belirtiliyor. Azınlık hükümetinde kabinede hükümeti kuran partiden milletvekilleri yer alıyor ancak yasaları geçirmek için diğer siyasi partilerin desteği gerekiyor. Bu da siyasi partiler arasında birçok konudaki görüş ayrılıkları dolayısıyla kolay olmuyor. “Azınlık hükümeti” olasılığı ülkenin siyasi ve ekonomik istikrarı için olumlu bir seçenek olarak görülmüyor. 

Sterlin kan kaybetti 

Azınlık hükümeti olasılığı nedeniyle geçtiğimiz hafta sterlin dolar karşısında sert bir şekilde gerilerken, borsalarda satış gözleniyor. Yatırımcının tedirgin olduğunun göstergelerinden biri sterlinin dolar ve euro karşısında oynaklığını gösteren endeksin 2011 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkması. Diğer taraftan mart ayından bu yana yatırımcı İngiltere’de hisse yatırım fonlarından yaklaşık yarım milyar sterlin çekti. İngiliz tahvillerinin faizlerinde de oynaklık yaşanıyor. Analistlere göre yatırımcı kendisini siyasi belirsizliğe hazırlıyor. Sterlinin dolar karşısında değer kaybedeceğine dair bahisler arttı ve sterlinde kısa pozisyonlar büyüdü. Yatırımcılar, zayıf bir yönetimin ülkenin büyük cari ve bütçe açığıyla mücadelede başarısız olacağından endişe ediyor. Muhafazakar Parti’nin İngiltere’ye Avrupa Birliği konusunda referanduma götürme olasılığı da yatırımcıyı kaygılandıran bir diğer konu. 

Büyük finans kuruluşlarının seçim sonuçlarının etkisiyle ilgili öngörüleri şöyle: 

Muhafazakar-Liberaller koalisyonu 

Goldman Sachs 
• Şu anki koalisyonun devamını sağlayacak bir sonuç en piyasa dostu sonuç olacaktır. Ancak Muhafazakarların 2017’de Avrupa Birliği konusunda referanduma gitme vaadi ve İngiltere’nin AB’den ayrılma riski İngiliz varlıkları üzerinde baskı oluşturabilir. 

Morgan Stanley 
• Tahvillerinde ralli yaşanabilir. Büyüme üzerinde baskı yaratabilecek AB referandum nedeniyle sterlinde düşüş görülebilir. Referandum, Avrupa’daki diğer ülkelerle kıyaslandığında İngiltere’deki hisselerin değerlemelerini aşağı çekebilir. 

UBS Servet Yönetimi 
• Çoğunluk alamayan bir partinin yönetiminin getireceği riskler nedeniyle sterlin gerileyebilir. İngiltere’nin AB’den ayrılması anlamına gelen ‘Brexit’ endişesi sterlini baskılayabilir. İhraçların azalmasıyla tahvillerde ralli yaşanabilir. Daha önceki deneyimler borsanın yükselebileceğini işaret ediyor ancak Brexit endişeleri borsaya da yansıyabilir. 

Barclays 
• İstikrarsız bir hükümet sterlini ve İngiliz hisselerini zayıflatabilir. AB referandumu olasılığı da sterlin, tahvil piyasası, AB’de riskleri yüksek olan İngiliz bankaları için negatif olacaktır. 

İşçi partisi-Liberaller koalisyonu

Goldman Sachs
Piyasalar, İşçi Partisi-Liberaller koalisyona İşçi Partisi-İskoçya Ulusal Partisi koalisyonundan daha iyi tepki verecektir

Morgan Stanley
• İki risk faktörünü ortadan kaldırdığı için sterlin için olumlu olur; AB referandumu ve geleneksel olmayan bir partiyle güç dengesinin sağlanması. Tahvillere de olumlu yansır. Ancak daha az yatırım dostu bir ortama eğilim ve müdahaleci politikaların şirket karlılığını etkileyebileceği gerekçesiyle borsayı aşağı çekebilir. 

UBS Servet Yönetimi 
• Mali kredibilite nedeniyle sterlin zayıfl ayabilir. Açığı azaltmak için net bir plan olmazsa tahvil ihraçları artabilir. İşçi Partisi’nin vergileri artırma, bankalar ve tütün üreticileriyle ilgili vaatlerini başarılı şekilde hayata geçirmesi halinde borsaların negatif reaksiyonun kısa vadeli olur.

Barclays 
• İşçi Partisi harcamalarda kısıntı ve vergi artışıyla mali konsolidasyon sağlamayı hedefl iyor. Artan vergiler sterlini baskılayabilir. Artan regülasyon ise bankacılık, sigortacılık, enerji ve kamu hizmeti veren şirketlerin hisselerini zayıflatabilir.

İşçi Partisi- İskoç Ulusal Partisi koalisyonu 

Goldman Sachs 
• İskoç Ulusal Partisi ile işbirliğinin İşçi Partisi hükümetini merkezden sola yaklaştıracağı tartışmaları yaşanabilir. Ayrıca İngiltere’nin bütünlüğünü tehlikeye etme pahasına İskoçya yanlısı politikaların güçleneceği beklentisi oluşturabilir. 

Morgan Stanley 
• İskoçya’nın bağımsızlığı için yeniden referanduma gidileceği beklentisi oluşması sterlini düşürür. Ayrıca hükümetin ne kadar kemer sıkma karşıtı ya da müdahaleci olacağına dair yatırımcının karşı karşıya kalacağı belirsizlik tahvillere satış getirebilir. 

UBS Servet Yönetimi 
• Gevşek para politikası algısına karşın faizlerin yükselmesi sterlini destekleyebilir. bu tahviller ve borsalar için olumlu olmayabilir. 

Barclays 
• İskoç Ulusal Partisi kemer sıkmaya karşı ancak İskoçya’ya daha cömert davranması sterlin için olumsuz olabilir. Merkezi İskoçya’da olan şirketlerin hisseleri daha fazla baskı hissedebilir. 

Kesin sonuç yok seçim tekrarlanırsa 

Goldman Sachs 
• İngiltere’de büyümeye ve ülkenin varlıklarına darbe vurur. 

Morgan Stanley 
• Yeni bir seçim olasılığı hisse senedi piyasaların en sevmeyeceği sonuç olur. Ancak uzun koalisyon görüşmelerinden daha pozitif olarak değerlendirileceğinden tahvillerde ralliye yolaçabilir. 

Barclays 
• İstikrarsız bir hükümet olasılığı ve seçimin tekrarlanma riski nedeniyle, seçim sonrasında ülkenin para piyasalarında yüksek volatilite görülebilir.

Liderler ekonomi vaatleriyle ön plana çıkıyor

Başbakan David Cameron, yeniden seçilmesi durumunda 2020 yılına kadar vergi artışı yapmayacağını duyurdu. İşçi Partisi lideri Ed Miliband, Avrupa Birliği ile ilişkileri yeniden geliştireceğini ve Avrupa’daki reformları gündemine alacağını söylüyor. Miliband, çalışan aileler için yüksek yaşam standartları, daha iyi bir sağlık sistemi, güç kontrolü, satın alınabilecek evler ve uçuk kiralara müdahale vaadinde bulundu. Liberal Demokratların lideri Nck Clegg, Başbakan David Cameron’ın Avrupa Birliği ile ilişkilerini yeniden düzenleme sözünün talihsiz bir girişim olduğu ve AB’den ayrılmanın ‘ekonomik açıdan intihar’ olacağı görüşünde. Göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Nigel Farage ise İngiltere’nin AB’den ayrılmasını istiyor.