İran gazeteciyi gazetecilikten men etti!

İran'ın Şark gazetesinin haberine göre, gazeteci Masumi'nin avukatı Ali Müçtehidzade, müvekkilinin aynı olayla ilgili suç duyurusunda bulunulan diğer gazetecilerin aksine, Devrim Mahkemesi'nde yargılandığına dikkati çekti.

Gazeteciye isnat edilen tek suçun "sosyal medya paylaşımı" olduğunu belirten Müctehidzade, mahkemede bu paylaşımla ilgili içeriğin yalan olduğuna dair herhangi bir kanıt sunulmadığını kaydetti.

Sara Masumi, muhaliflerin "ahlak polisini" suçladığı olayla ilgili "gerçek dışı bilgi yayınlamakla" suçlanmıştı.  

Ne olmuştu?

İran'ın başkenti Tahran'da metroda fenalaşıp başını yere çarptıktan sonra hastaneye kaldırılan ve başörtüsü takmadığı için "ahlak polisi tarafından darbedildiği" iddia edilen 16 yaşındaki Armita Geravend, 28 gün kaldığı komadan çıkamayarak yaşamını yitirmişti.

Muhalif kaynaklar, ülke gündemine oturan olayda, genç kızın zorunlu başörtüsü kurallarına uymadığı için fiziksel saldırıya uğradığını ve bu sırada bilincini kaybettiğini öne sürmüştü.

IRNA tarafından yayımlanan olayla ilgili güvenlik kamerası görüntülerinde, metro istasyonunda bir genç kızın, bir grup tarafından trenden indirildiği ve bilinci kapalı şekilde hareketsiz durduğu görüldü.

Güvenlik kamerası görüntülerinde trenin içinden herhangi bir görüntü yer almadı. Daha sonra yayımlanan görüntülerde ise genç kızın arkadaşlarıyla buluştuktan sonra başörtüsü olmadan metroya bindiği ve saniyeler sonra yere düştüğü anlaşılıyor.

Ailesi 'kaza' demişti

Bunun ardından IRNA olayla ilgili Armita'nın ailesiyle yaptığı röportajı yayımlamış ve aile, kızlarının saldırıya uğradığına dair iddiaları reddetmişti.

Armita'nın annesi Şehin Ahmedi Geravend, "Kızım, Şuheda Metrosu'ndan okula gitmek için arkadaşlarıyla randevu almış, tren istasyonuna girdikten sonra tansiyonu düşmüş ve bu sırada dengesini kaybederek kafasını vagonun kenarına çarpmış. Tüm görüntüleri inceledik, olay bir kazaydı. İnsanlardan kızımızın sağlığı için dua etmesini istiyoruz." demişti.

Olay, bazı Batılı medya organlarında yeni bir "Mahsa Emini vakası" olarak sunulmuş ve ABD, İngiltere ve Almanya'dan yetkililer genç kızın "ahlak polisi tarafından darbedildiği" iddialarını dile getirmişti.