IŞİD korkusu Ortadoğu'da savunma harcamalarını patlattı

Dünya askeri bütçeleri kısarken, IŞİD, Suriye, Yemen gibi birçok bölgesel tehditle karşı karşıya kalan Ortadoğu, savunmaya harcamalarını hızla artırıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER - Geçtiğimiz yıl dünyada savunma harcamaları artış gösterdikten sonra bu yıl ekonomik büyüme tahminlerinin aşağı çekilmesi ve petrol fiyatlarının düşmesinin birçok ülkeyi savunma bütçelerini daraltmaya itmesi bekleniyor. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitütüsü'ne göre 30 yıl süren düşüşlerin ardından geçtiğimiz yıl dünyada savunma harcamaları reel anlamda yüzde 1.7 yükseldi. Rusya, Çin, Suudi Arabistan harcamalarını artırarak diğer bölgelerdeki düşüşü dengelediler. Ancak bu yıl sektördeki harcamaların yeniden düşmesi bekleniyor. En parlak pazar ise birçok koldan bölgesel tehditlerin arttığı Ortadoğu. 

Suudi Arabistan geçtiğimiz yıl ABD ve Çin'in ardından en çok harcama yapan ülke oldu. Suudi Arabisbtan ve Körfez'in diğer üç büyük savunma müşterisi Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Katar'ın 2014'te harcamaları 2012'ye kıyasla yüzde 44 artarak 109.9 milyar dolara ulaştı. Gelecek beş yılda Ortadoğu'nun savunma bütçesinde artışın devam edeceği öngörülüyor. 

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne göre de 2015, küresel savunma sektörü için kötü bir yıl olacak. SIPRI, küresel askeri harcamaların 2015 yılında 2013 yılındaki 1.7 trilyon dolara göre yüzde 6 azalarak 1.6 trilyon dolara ineceğini tahmin ediyor. 

Rusya'nın ekonomik baskılar nedeniyle son yıllardaki çift haneli artışlardan çok uzak olacağı hatta harcamaları küresel harcamalar içinde değerlendirilmeyen IŞİD'in bile Irak ve Suriye'de kontrolü altındaki bölgelerde yapması gereken harcamalar nedeniyle savunmaya daha az fon ayıracağı belirtiliyor. 

Ortadoğu ve K.Afrika 6 yılda 920 milyar $ harcayacak 

Harcamaların 2010 yılından beri reel olarak yüzde 8 azaldığı Avrupa'da da bir takım belirsizlikler mevcut. Avrupa'daki hükümetler askeri harcamaları artırma taahhüdünden bulunmuşlardı ancak bütçeleri denkleştirmede zorlanmaları harcamaları ilişkin soru işaretleri doğuruyor. Avrupa'nın en büyük savunma bütçesine sahip İngiltere'de, kazananı kestirmenin zor olduğu genel seçimler öncesinde sektöre yönelik fonların azalabileceği belirtiliyor. 
Ortadoğu'da ise harcamalar önemli bir hızla artıyor. 2014 ve 2020 döneminde Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesini kapsayan MENA'da savunma harcamalarının düşük petrol fiyatlarına rağmen 920 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 2008'de dünyadaki savunma harcamları için yüzde 5.2 olan MENA'nın payı yüzde 7.8'e çıktı. 

Irak, Suriye, Yemen ve İran silahlanmayı tetikliyor 

Irak, Suriye ve Yemen'deki çatışmaların yarattığı bölgesel güvenlik tehditleri savunmayı kısa vadede önemli kılarken, uzun vadede bu trendin devam etmesi uzmanlara göre huzursuzluk veren bir silahlanma yarışına dönüşebilir. 

2013 yılında dünyada en hızlı büyüyen beş savunma pazarının dördü Ortadoğu'da yer almıştı. Bu trend hızlanarak sürüyor. Körfez'deki petrol zengini krallıklar, savunmaya yönelik harcamalarını hızlı bir şekilde artırıyor. Düşük petrol fiyatları, 1999 yılında olduğu gibi, alım furyasını biraz yavaşlatabilir fakat şimdilik başta Suudi Arabistan olmak üzere Ortadoğu'ya silah satışları adeta patlamış durumda. Riyad, 2014'te savunmaya iki yıl öncesine göre yüzde 43 artışla 80.8 milyar dolar harcadı. SIPRI verilerine göre Suudi Arabistan geçtiğimiz yıl ABD ve Çin'in ardından en çok savunma harcaması yapan üçüncü ülke oldu. Körfez savunma müşterilerinin dört büyüğü Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Katar'ın 2014'te harcamaları 2012'ye kıyasla yüzde 44 artarak 109.9 milyar dolara ulaştı. Gelecek beş yılda Ortadoğu'nun savunma bütçesinde artışın devam edeceği öngörülüyor. Ortadoğu ülkelerinde talebi, bölgedeki askeri değişimler tetikledi. Özellikle IŞİD'in yarattığı tehdit ve İran'ın bölgesel hedefl eri Körfez ülkelerindeki silahlanmayı ateşledi. SIPRI kidemli araştırmacılarından Pieter Wezeman, Wall Street Journal gazetesine yaptığı açıklamada, bölgede askeri harcamların artması yönündeki baskının 1990'ların sonundan bile yüksek olduğunu ve Ortadoğu ülkelerinin farklı yönelrden gelen birçok tehdit ile karşı karşıya olduklarını belirtti. 

Ürdün, Bahreyn, BAE, Katar ve Suudi Arabistan; Suriye'deki IŞİD hedefl erine düzenlenen hava saldırılarına katıldılar. Bazen ABD ile ortak yürütelen bu saldırılara son olarak Mısır da destek verdi. Mısır, 21 Mısırlı Kıpti'nin infaz görüntülerinin yayınlanmasının ardından Libya'daki IŞİD hedeflerini vurdu.

Batılı savunma şirketlerinin iştahı kabarıyor 

Ortadoğu'nun talebindeki artış Batılı savunma şirketlerinin iştahını kabartıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nin Başkenti Abu Dabi'de geçtiğimiz günlerde düzenlenen ve sektörde ağırlığı giderek artan Uluslararası Savunma Sanayi Fuar ve Konferansı'na ABD ve Avrupalı şirketlerin yanında China national Aero-Technology Import & Export ile Brezilya merkezli Embraer gibi rakipleri de katıldı. Kesenin ağzını açan Ortadoğulu müşteriler için yeni bazı ürünler görücüye çıktı fuarda. Bölgede ortaya çıkan yeni tehditler, her zamanki alışveriş listesinde yer alan savaş uçakları, tanklar ve tüfetlerin dışında bazı ekipmanlara ilgiyi artırıyor. Ortadoğulu müşteriler artık siber saldırılarla mücadele edebilecekleri ve bazı grupların yer hareketlerini takip edebilecekleri yollar bulmak istiyor. Ayrıca İran ile ilgili olası bir tehdite karşı daha sofistike anti-füze sistemleri alıyorlar. Geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan, L-3 Communications Holding yapımı küçük bir casus uçağı olan Spydr'dan sekiz adet sipariş verdi. ABD, Afganistan'da Taliban'ın inlerini ve yerleştirdiği yol bombalarını tespit etmek benzer bir sistem kullanmıştı. Avrupalı havacılık ve savunma grubu Airbus da, geçen ay Lübnan İçişleri Bakanlığı'nın, istihbarat servisi için açtığı güvenli bir radyo sistemi ihalesini kazanmıştı. 

Dünya genelinde düşüşe geçmesi beklenen savunma harcamaları sektörün satışlar açısından en büyüğü olan Lockheed Martin ve Avrupa'nın lideri olan BAE Systems gibi Batılı silah üreticileri için kötü haber olabilir. Fakat sektör uzmanları harcamalardaki gerilemenin Rusya ve Çin ağırlıklı olmasının Batı şirketlerine etkisinin sınırlı olacağını söylüyor. Lockheed martin geçtiğimiz ay, 2016'da karlılığa döneceği tahmininde bulunmuştu.

NATO ülkeleri savunma taahhütlerini tutturamayacak

Türkiye'nin de üyesi olduğu NATO'nun savunmaya en çok para harcayan altı ülkesinden sadece ikisi, beş yıy önceki NATO Zirvesi'nde verdikleri askeri bütçelerini koruma taahhüdünü yerine getirebilecek gibi gözüküyor. ABD'nin askeri bütçesinin GSYH'ye oranı, olması gereken yüzde 2'lik tavanın da üzerinde yüzde 3.4 olarak tahmin ediliyor. Fransa'nın GSYH'sinin yüzde 1.5'ine denk gelen savunma harcamalarını 2015'te koruyacağı belirtiliyor. Washington'dan sonra NATO'nun en büyük savunma harcamacısı İngiltere ise bu yıl askeri bütçesini 55 milyar dolardan 54 milyar dolara indirecek. Ekonomik büyüme dikkate alındığında bu meblağ, harcamaların GSYH'ye oranının yüzde 2.07 seviyesinden yüzde 1.88'e indiği anlamına geliyor.

Rusya'nın harcamaları % 10 daralacak kendi silahını kendi üretecek

Batı'nın uyguladığı yaptırımlar ve ekonomik durgunluk Rusya'nın savurma sektörünü büyük bir baskı altına soktu. Batılı ülkeler tarafından Ukrayna'daki ayrılıkçıları silah sağlamakla suçlanan ancak iddiaları kabul etmeyen Rusya'nın askeri harcamaları bu yıl dikkatle izlenecek. Geçtiğimiz ay Maliye Bakanı Anton Siluanov, savurma dışında hemen tüm sektörlerde hükümet harcamalarının azalacağını söylemişti. Ancak devlet kontrolündeki savunma şirketi Rostec'in CEO'su Sergei Chemozov , Abu Dabi'de yaptığı bir açıklamada, kesintilerin askeri harcamaları etkileyebileceğini ve ülkenin askeri bütçesi bu yıl yüzde 10 daralabileceğini söyledi. Chemozov bu oranını kesin olmadığının da altını çizdi. Batı tarafından uygulanan yaptırımların Rusya'yı kendi silahlarını kendi üretmeye zorladığını ifada eden CEO, yaptırımlardan önce, birçok savunma tesis ve fabrikasına sahip olan Ukrayna'danz silah tedarik edildiğini, 2017 itibariyle tüm ithalatın yerine yerli üretime bırakmasının planladığını kaydetti. Yüksek petrol fiyatlarının son bulduğu ve ülkenin gelirini önemli ölçüde azaldığı ortamda savunma ekipmanlarının Rus yönetimi için iyi bir döviz kaynağı olabileceğini dile getiren Chemozov, güçlü doların ülkenin silah ihracatına destek olacağını belirtti ve ekledi: "Rusya'nın gelecek üç-dört yılda teslim edeceğği 40 milyar dolarlık siparişi var ve en büyük müşteriler Hindistan, çin, Ortadoğu ve Latin Amerika. Rostec, 2014 yılı satışlarının 20.2 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi. Kesin rakamlar mart ayında açıklanacak.