KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a muhtıra
Milli Varoluş Konseyi, Kıbrıs müzakerelerinin, Kıbrıs Türk halkının iradesi görmemezlikten gelinerek, CTP kadrolarından oluşan ekiple sürdürülemeyeceğini savundu
LEFKOŞA - KKTC'de sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu, Milli Varoluş Konseyi, "Kıbrıs müzakerelerinin, Kıbrıs Türk halkının iradesi görmemezlikten gelinerek, muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) kadrolarından oluşan ekiple sürdürülemeyeceğini" savunarak, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a "muhtıra" verdi.
Milli Varoluş Konseyini oluşturan örgütler, önce Lefkoşa Girne Kapısı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu, sonra da Cumhurbaşkanlığı'na yürüyerek muhtırayı Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Sarıca'ya verdi.
Güner Göktuğ tarafından verilen muhtırada, Konsey'in Talat'ı "Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğundan beri büyük dikkat ve endişeyle izlediği" ifade edildi.
"Kıbrıs Türklerine devlete sahip olmayı ve egemen olmayı layık görmeyerek, 26 yıldır onurla yaşattığımız KKTC'yi tasfiye eden çözümleri savunmanıza inanamıyoruz" ifadesi kullanılan muhtırada, Talat'ın "Kıbrıs Türklerinin adadaki varlığını tehlikeye atan Annan Planını büyük bir iştahla savunmasının da anlaşılmaz olduğu" iddiasında bulunuldu.
Muhtırada, ilgili örgütlerin, Talat'ın "Egemenliğin modası geçmiştir" saptamasını, "Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ı masada tutmak gibi anlaşılmaz ve inanılmaz basit bir gerekçeyle Kıbrıs Türklerinin egemenlik hakkından vazgeçme anlamına gelen, tek egemenliği kabul etme bahanesi" olarak algıladığı ifade edildi.
"Talat'ın beyanları anayasanın açık ihlali"
KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ın "egemenlik konusunda verdiği taviz ve beyanların" anayasanın açık ihlali olduğu da iddia eden konseyin muhtırasında, "Yanınıza aldığınız, azınlıktaki ve en son 19 Nisan seçimlerinde Kıbrıs Türk halkının iradesine ters düştüğü için seçmen tarafından cezalandırılmış CTP'nin militan yandaşlarından oluşan bir ekiple Kıbrıs Türk halkına sizin çözümlerinizi zorla kabul ettirme çabası içinde olduğunuzu üzüntüyle görmekteyiz" denildi.
Konsey, iddialarını şöyle sürdürdü:
"Dünya tarihi, bugüne kadar kendi devletini tasfiye etmek için Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş bir cumhurbaşkanına daha tanık olmamıştır" görüşü savunulan muhtırada, "Federasyon, birleşik Kıbrıs, tek egemenlik, tek devlet, tek temsiliyet, birleşme, BM kararları, AB dayatmaları Kıbrıs Türk halkının tercihi değildir. Bunlar sadece sizin, CTP'nin ve bazı tabela partilerinin tercihidir."
Milli Varoluş Konseyinin Talat'a hitaben kaleme alınan "muhtıra"sında şu ifade kullanıldı:
"Uyduruk 24 Nisan iradesi, sizi ancak buraya kadar getirebildi. Şimdi 19 Nisan 2009'un gerçek iradesi geçerlidir. Eğer 19 Nisan iradesinin gereklerini yerine getiremeyecekseniz; hemen istifa ediniz. Görevi Kıbrıs Türk halkının gerçek temsilcilerine bırakınız. Birçok olgunun modası geçebilir, ama namusun, şerefin, haysiyetin, verilmiş sözlere ve edilmiş yeminlere sadakatin ve özellikle egemenliğin modası asla geçmez."
Milli Varoluş Konseyinin etkinliği sırasında, Kıbrıs Türk ve Rum tarafından 50 sivil toplum örgütü, Lefkoşa ara bölgede, Talat ve Rum lideri Dimitris Hristofyas'a destek bildirisi dağıttı.