KKTC, Türkiye ile yeni mali protokol imzalamayı planlıyor

LEFKOŞA - KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Türkiye ile yeni bir mali protokol imzalanması için Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği kanalıyla girişim yapıldığını açıkladı.

Eroğlu, "İlk etapta 100 milyon TL ihtiyacı karşılayabilir. Ama Maliye Bakanlığının gelir-gider hesaplamaları sürüyor. Bakanlar Kurulunda konu ele alınıp netleştirilecek" dedi.

Derviş Eroğlu, Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı açıklamada, Türkiye'den yatırım projeleri ve ihalelerin devamının da talep edileceğini belirterek, mali yardımla birlikte Türkiye'nin tasarruf talebinde bulunmasının ise normal olduğunu vurguladı.

Hükümetin tasarruf için ek mesailer ile diğer ödemelerde önlem öngördüğünü ifade eden Eroğlu, 13. maaşın kaldırılması, eşel mobil uygulamasının değişmesi gibi önlemlerin ise hükümetin gündeminde olmadığını bildirdi.

Hesapsız istihdamlar ve ek mesailer nedeniyle bütçede büyük bir açık oluştuğunu, bugün 400 milyon TL civarında hesaplanan açığın yıl sonuna 600 milyonu geçebileceğinin belirtildiğini anlatan Eroğlu, şunları söyledi:

"Bütçe hesap-kitap işi... Ayağınızı yorganınıza göre uzatacaksınız. Geçmiş hükümet ayağını yorganına göre uzatmadı ve büyük bir açık devraldık. Ek mesai ödemeleri 25 milyondan 100 milyona çıktı. Kasada 100 milyon TL'nin üstünde piyasaya ödenmesi gereken çekler var. Maliye Bakanlığı bugünlerde gelir-gider durumuyla ilgili çalışma yapıyor. Bugünkü Bakanlar Kurulunda konu ele alınacak. Gelirimiz, giderimiz, açığımız, ihtiyacımız nedir, onu netleştireceğiz tam olarak ve dosyayı Türkiye'ye sunacağız."

Mali açığın giderilmesi için Türkiye ile yeni bir protokolün gündemde olduğunu belirten Başbakan Eroğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği kanalıyla temasların sürdüğünü ve yakın zamanda bu amaçla Ankara'ya gidebileceğini bildirdi.

Türkiye'den talep edilecek miktarın sorulması üzerine Eroğlu, "Şu anki verilere göre belki 100 milyon TL işimizi görebilir, ama kesin rakam gelir-gider hesaplamasından sonra önümüzdeki günlerde netleşecek" dedi.

"Türkiye ve Başbakan Erdoğan'la sorunum yok"

Türk hükümeti ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilerinin "soğuk" olduğuna ilişkin yorumları "Tamamen gerçek dışı" diye niteleyen Eroğlu, bunun için neden olmadığını söyledi. Türkiye'de tüm çevrelerle diyalog içinde olduğunu belirten Eroğlu, "1976'dan beri politikadayım. Bu yaştan sonra kendimi Türkiye'ye anlatma durumunda değilim" dedi.

Referandum ve Annan Planının tartışılması sürecinde partisinin tutumu nedeniyle gücenme olabileceğini sanmadığını belirten Eroğlu, Taşınmaz Mal Komisyonunun kurulma aşamasında ise muhalefet partisi olarak karşı çıktıklarını anımsattı. Eroğlu, "Komisyon kurulurken hükümetteki iki partinin oyları yeterliydi. Biz benimsemedik ve karşı çıktık. Böyle şeylerden dolayı gücenme, kırılma olmaz" diye konuştu.

"Talatla uyum sorunu olmaz"

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile uyumsuzluk yaşayacaklarına inanmadığını söyleyen Eroğlu, "Her salı rutin görüşme yapacağız, müzakere heyetine de uygun bir isim önereceğiz" dedi.

Eroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin yorumlarla ilgili olarak ise "Başkanlığa dönerken o hedefle dönmedim. Tek amacım hükümetin başarısı. Ama vatandaşta o beklenti var" diye konuştu.

UBP Genel Başkanı Eroğlu, "Partiniz KKTC'nin yaşatılmasını ve kurultay kararıyla konfederasyonu savunan bir parti. Şimdi hükümettesiniz ve federal çözüm hedefleyen müzakere sürecine destek belirtiyorsunuz. Çelişki değil mi?" sorusuna da, "federasyonlar devrinin kapandığı, birçok federasyonun bozulduğu bir zamanda en iyi çözümün konfederasyon olduğunu" yineledi.

"Müzakere masasında iki bölgeli federasyon görüşülüyor, ama istekler, talepler konfederasyonu çağrıştırıyor. Önemli olan 'iki kesimlilik, iki bölgelilik, siyasi eşitlik' derken bunların altının doldurulması" diyen Eroğlu, partisinin Kıbrıs sorununa ilişkin talepleri ile Cumhurbaşkanı Talat'ın müzakere masasındaki söylemleri arasında pratikte büyük fark olmadığını kaydetti. Eroğlu, "Anlaşmaya giden yollarda farklılıklarımız olabilir, ama Sayın Talat da biz de anlaşmadan yanayız" dedi.

Federasyonların ancak eşitler arasında mümkün olduğunu, Kıbrıs'taki iki halk arasında ise nüfustan milli gelire kadar birçok alanda eşitsizliğin söz konusu olduğunu vurgulayan Eroğlu, KKTC'nin varlığının müzakere masasında Türk tarafının elini güçlendirdiğini ve müzakerelerden sonuç alınmaması halinde KKTC'nin yaşatılmasından başka seçenek olmadığını da kaydetti.

"Süreci aksatma düşüncemiz yok"

Müzakereler devam ederken süreci aksatma gibi bir yaklaşımları olamayacağını, partisinin de bir anlaşmadan yana olduğunu belirten Eroğlu, "Ama ben CTP gibi karanlığa kurşun sıkmam. Önümü görmek isterim. 'İki bölgeli, iki toplumlu federasyon' derken ne demek isteriz, karşı taraf ne demek ister, bilmemiz lazım... Körü körüne 'birleşik Kıbrıs' deyip kendi kendimi aldatmam" ifadelerini kullandı.

Taşınmaz mal komisyonu

Ulusal Birlik Partisinin (UBP) muhalefet döneminde onaylanan Rumlara eski malları için başvuru olanağı sağlayan Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili tutumlarını da Eroğlu, şöyle özetledi:

"Komisyon kurulurken uygun bulmadık, karşı çıktık ve Anayasa Mahkemesine başvurduk. Ama Anayasa Mahkemesi bizi haklı bulmadı. Bu durumda bu Komisyon devam edecek ve İçişleri Bakanlığı ile işbirliği içinde çalışacak."

Tarih kitaplarıyla ilgili çalışmanın da bu yıl tamamlanacağını belirten Eroğlu, hükümet programında yer alan tam gün eğitim ve tam gün sağlık hedefinin ise ilgili örgütlerle işbirliği içinde zamana yayılmış olarak gündeme geleceğini ekledi.