Krizin kazanan ve kaybeden şirketleri!

Suudi Arabistan’ın başını çektiği bazı ülkelerin Katar’la diplomatik ilişkilerini kesmesinin olası ekonomik etkileri ortaya çıkmaya başladı. Havacılıktan inşaata, finanstan gıdaya kadar birçok sektörü etkileyen kriz en büyük darbeyi Katar cephesinde bankacılığa vurabilir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın ŞAHİNALP

Körfez’deki komşuları tarafından ablukaya alınan Katar’ın izole edilmesinin ağır ekonomik ve mali sonuçları ortaya çıkmaya başlıyor. Dubai merkezli Arqaam Capital verilerine göre, Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır tarafından İslamcı militan gruplara destek vermekle suçlanan Katar’ın ithalatının yaklaşık yüzde 20’si; turizminin de neredeyse yarısı diğer Körfez ülkelerinden sağlanıyor. 2022’de Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan yarımada ülkesinde milyarlarca dolarlık altyapı projeleri de tehlikede.

Son yılların en büyük krizini Bloomberg’e değerlendiren Arqaam Capital Sermaye Araştırmaları Şefi Jaap Meijer, “Suudi Arabistan’ın başını çektiği ülkelerin diplomatik ilişkileri kesme hamlesinin Katar açısından önemli ekonomik sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerin geri kalanı için bu olumsuz etkiler çok daha zayıf olacak. İlk olarak Katar’daki tüketici fiyatları ardından ekonomik büyüme ve kamu projeleri olumsuz etkilenecek” diye konuştu.

Bankalara ağır darbe vurabilir

Katar Krizi’nin bölgedeki şirketleri nasıl etkilediğine baktığımızda bankacılık sektörü ön planda yer alıyor. Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE, Umman ve Bahreyn gibi Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerden gelen yabancı mevduatlar Katarlı bankalar için hayati önemde ancak diplomatik kriz bu mevduat girişini riske atmış durumda.

Katar’ın yerel bankacılık sistemi büyük oranda dış nakit akışına bağımlı. Katar Merkez Bankası verilerine göre nisanda 18 bankanın mevduatının yüzde 24’ünü yerleşik olmayan mevduat oluşturdu. Bu durum Suudi Arabistan’da yüzde 1.2, Birleşik Arap Emirlikleri’nde de yüzde 12 olarak gerçekleşti. Krizin olası en büyük kaybedeni olarak Katarlı bankalar görülüyor. Ülkede bazı bankaların hisseleri geçtiğimiz hafta 2013’ten bu yana dünya çapındaki muadillere göre en ucuz fiyatla işlem gören banka oldu.

Dubai’deki yatırım danışmanlığı şirketi Shuaa Capital PSC’nin araştırma bölüm başkan yardımcısı Aarthi Chandrasekaran, “Katar’ın büyük bankaları önemli miktarda dış finansmana bağımlıdır ve Körfez ülkeleri ve Mısır piyasalarına karşı korumasızdır. Yakın gelecekte keskin bir düzeltmeye rağmen, genel olarak Katar bankalarından uzak duracağız.” diye uyarıyor.

Dubai merkezli broker şirketi Mena’ya göre Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen bankalarından First Abu Dhabi Bank ve Emirates NBD de Katar kaynaklı işlemlerde yavaşlama yaşayabilir.

Katar Havayolları gelirinin yüzde 30’unu kaybedebilir

Uzmanlara göre Körfez Krizi taşımacılık sektöründe en büyük darbeyi kamuya ait olan Katar Havayolları’na vuracak. Adını Barcelona futbol takımına sponsor olmasıyla tüm dünyada duyuran şirket, dört Arap ülkesine 52 günlük sefer düzenliyor. Katar Havayolları gelirinin yüzde 30’unu kaybetmekle karşı karşıya.

Elbette krizi fırsata çevirecek şirketlerde yer alacak. Sektörün önde gelen bazı uzmanları Gulf Air ve Singapur Havayollarının krizin olası kazananı olabileceğini savunuyor. BAE’nin ulusal havayolları Etihad Airways ve Emirates, Katar Havayolları ağından kısa vadede trafiği çekerken potansiyel olarak fayda sağlayabilir.

Danışmanlık şirketi Frost & Sullivan’ın Havacılık Bölümü Müdürü Diogenis Papiomytis ise “Tüm Körfez ülkeleri havayolu markalarını kapsayan olumsuzluğun gerçek kazananı Lufthansa, Singapur, Malezya, Filipin, Tayland Havayolları olacaktır.” diye görüş bildiriyor.

İnşaat ve gayrimenkul sektöründe de krizin olumsuz etkileri yaşanabilir. Bu alanda en büyük kaybeden Dubai merkezli müteahhitlik şirketi Drake & Scull International olabilir. Zira şirket Katar’da yaklaşık 500 milyon dirhemlik (136 milyon dolar) projeye sahip. Dev şirket 2020’de bitirilmesi planlanan Doha Metrosu’nun ilk etabı için 343 milyon dirhemlik sözleşme imzaladı.

Türk şirketleri fırsata çevirebilir

Dört taraftan abluka altındaki Katar, gıda ve su ihtiyacını karşılamak için başta Türkiye olmak üzere İran ve diğer bölge ülkeleriyle görüşüyor. Oyak Yatırım Menkul Değerler araştırma bölüm başkanı Toygun Onaran, yaptığı açıklamada, “Krizin gıda üreticilerinin hisseleri üzerindeki potansiyel etkisi, Katar’ın talep edeceği gıda türüne bağlı olacak.

Talep edilecek ürünlerin süt, kümes hayvanları veya et olması halinde Banvit, Pınar Et ve Pınar Süt bu durumdan yararlanacaktır. Türkiye’nin önde gelen şekerleme ve atıştırmalık üreticisi Ülker, Suudi Arabistan bisküvi pazarında yüzde 18, Mısır’da da yüzde 11’lik paya sahip bulunuyor.

Deniz Yatırım’dan Analist Behlül Katas da, “Körfez’de tırmanan gerilim, bölgedeki şirket faaliyetlerinde genişlemeyi planlayan Ülker adına iyi olmadı” şeklinde özetliyor. Geçtiğimiz hafta Ülker’in borsada işlem gören hisseleri yüzde 6.5 düştü.