Küresel ısınma ile mücadele ekonomik krize de çözüm üretecek
Konferansın başkanlığını yürütecek olan İklim ve Enerji Bakanı Connie Hedegaard, "Küresel ısınma ile mücadele, ekonomik krize de çözüm üretecek" diyor
KOPENHANG - Uzun süredir büyük umutlar bağlanan Kopenhag İklim Konferansı Danimarka'da başladı. 192 ülkeden 15 bin kişinin katılması beklenen konferans, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için son şans olarak değerlendiriliyor. Buna rağmen çevre uzmanları, toplantının umulanın aksine önemli sonuçlar vermeyeceği kuşkusunu taşıyorlar. Her ne kadar çok uzun zamandır konuşuluyor olsa da, BM ülkeleri arasında toplantı öncesinde varılan bir mutabakat yok. 2007 yılında Bali'de bir araya gelen ülkeler, küresel ısınmaya yönelik ortak bir karar almak için Kopenhag'ın son tarih olacağı konusunda anlaşmaya varmışlardı. O günden bu yana küresel ısınma hız kazandı ve acil olarak küresel bir cevap gerekiyor. Bu konferanstan beklenen üç somut adım var. Bunlar;
-CO2 salınımının azaltılmasında ülkeler bazında net rakamlar açıklanması.
Bağlayıcı kararlar alınması
-CO2 salımının azaltılmasına yönelik çalışmalar için net ve ülke bazında bütçeler açıklanması
-Ormanlık alanların korunmasında bağlayıcı kararlar alınması.
Kopenhag Konferansı‘nın başkanlığını Danimarkalı İklim ve Enerji Bakanı Connie Hedegaard yürütüyor. Görüşmelerde çok önemli bir rol oynayacak olan Hedegaard, finans krizinin küresel ısınmaya karşı harekete geçmemek için bir bahane olarak görülmemesi gerektiğini söylüyor ve tam tersine, küresel ısınma ile mücadelenin krize çözüm yaratacak unsurlardan biri olduğunu vurguluyor.
Durum acil, herkes fark yaratabilir
"Küresel ısınmanın sonuçlarına karşı korumak için çok sınırlı bir zamanımız var. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) yapılması gerekenleri son derece açık bir şekilde ortaya koydu:
Önümüzdeki 40 yıl içinde karbon emisyonlarını yarı yarıya azaltmak zorundayız.
Gelişmiş ülkeler sorumluluklarını kabul etmek zorundalar. Küresel ısınmaya yönelik kamuoyu bilinci son yıllarda arttı, fakat bu duyarlılığın tüm vatandaşlara, hükümetlere ve iş dünyasına ulaşmasını sağlamalıyız. İklim değişimi küresel bir sorun ve küresel bir cevaba ihtiyacımız var. Vermek istediğimiz mesaj son derece açık: Durum çok acil ve herkes fark yaratabilir" diyen Hedegaard, şu yorumlarda bulunuyor: "Finans krizi küresel ısınmaya karşı harekete geçmemek için bir neden olamaz. Tam tersine küresel krizle mücadeleye yönelik politikalar, istihdam yaratmak ve ekonomiyi canlandırmaya yönelik politikalarla çok fazla sayıda ortak noktaya sahip. Küresel ısınmayı ekonomilerimizi yeşillendirmek, büyümeyi canlandırmak ve yeni teknolojilere yatırımı hızlandırmak için bir fırsat olarak görmeliyiz."
Danimarka örneği
Yeşil teknolojinin, Danimarka'nın son yıllardaki finansal büyümesinde temel rol oynadığını söyleyen Hedegaard şunları söylüyor: "Küresel ısınmanın yol açtığı tehlikelere karşı dünyanın her geçen gün daha fazla bilinçlenmesi, enerji kullanımını azaltacak akıllı çözümlere yönelmesi ile Danimarka sahip olduğu bu avantajı kullanmaya ve yeşil teknolojilerini geliştirmeyi sürdürecek. Yeşil teknoloji ihracatımız 2007 yılında 52 milyar Danimarka kronu olarak gerçekleşti. 2008 yılında dünya genelinde kullanılan her dört yel değirmeninden birisi Danimarka'da üretildi."