Liderlere 1915 olayları tepkisi
Türk Dışişleri Bakanlığı Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, ABD Başkanı Barack Obama ve Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un ifadeleri hakkında üç açıklama yayımladı.
Dışişleri Bakanlığı, ABD Başkanı Barack Obama tarafından 24 Nisan dolayısıyla yapılan açıklama hakkında "Açıklamanın, I. Dünya Savaşı'nda yaşananların, Ermeniler kadar Türk halkı bakımından da hassasiyet taşıdığı gerçeğinden kopuk olması ve tek taraflı bir bakış açısını yansıtması sorunludur. Bu seçici ve tarafgir adalet anlayışını reddediyoruz" açıklamasında bulundu.
İşte Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan o açıklama;
"ABD Başkanı Obama’nın 23 Nisan 2015 tarihinde yaptığı açıklamanın Türkler ile Ermenilerin ortak tarihlerinin acılı bölümünü adil bir hafıza temelinde değerlendirmekten çok uzak olduğunu üzüntüyle not ettik.
Açıklamanın, I. Dünya Savaşı’nda yaşananların, Ermeniler kadar Türk halkı bakımından da hassasiyet taşıdığı gerçeğinden kopuk olması ve tek taraflı bir bakış açısını yansıtması sorunludur. Bu seçici ve tarafgir adalet anlayışını reddediyoruz.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 23 Nisan 2014 günü yayınladığı taziye mesajı ile daha sonra Başbakanımız Ahmet Davutoğlu tarafından 20 Ocak 2015 ve 20 Nisan 2015 tarihlerinde yayınlanan açıklamalar konuya Türkiye’nin bakış açısını özenle yansıtan metinlerdir.
Bunlar, geçmişte yaşanan acıları inkâr etmeden, doğru tanım ve tutumlarla paylaşmayı, Osmanlı Ermenilerinin kayıpları dâhil tüm kayıplarımızı birlikte ve saygıyla anmayı, dahası ortak geleceğimizi yeniden inşa etmeyi teklif eden samimi çağrılardır.
Bu tarihi konuda herkesi sağduyuyla hareket etmeye davet eden yaklaşımımıza ve uzattığımız dostluk eline olumlu karşılık almayı umut ediyoruz.
Türklerle Ermenilerin barışmalarına giden yola adil bir biçimde katkıda bulunacak her ülke bu “dostluk projesinin” ortakları olarak tarihteki yerlerini alacaklardır.
Bu çerçevede dost ve müttefik ülkelere düşen rolün ayrı bir önem taşıdığı da açıktır."
Gauck'un açıklamalarına tepki
Dışişleri Bakanlığı'ndan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un ifadeleri hakkında da açıklama yayımlandı.
Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada "Almanya Federal Cumhurbaşkanı Gauck, 23 Nisan 2015 tarihinde Berlin Katedralinde düzenlenen ve Türk kimliğine, tarihine ve toplumuna mesnetsiz ithamların dillendirildiği bir törene iştirak etmiştir. Cumhurbaşkanı Gauck'un, hukuka ve tarihi gerçeklere aykırı şekilde, Türk milletine işlemediği bir suçu isnat etme hakkı yoktur. Toplumsal birlik, bütünlük ve uyumu temsil etme makamında olanlardan, toplumu oluşturan tüm fertlerin hassasiyetlerini dikkate almaları ve daha kucaklayıcı bir yaklaşım sergilemeleri beklenir. Bu bağlamda, Gauck'un, temsil ettiği insanlar arasında bulunan yüzbinlerce Türk asıllı Alman vatandaşının düşüncelerini yok sayması ibret vericidir. Türk tarihi ve kimliği, Türk-Alman toplumunun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu kimliği karalamaya yönelik girişimlere bu toplumun fertleri sessiz kalmayacaklardır. Türk halkı, Almanya Cumhurbaşkanı Gauck'un bu ifadelerini unutmayacak ve affetmeyecektir. Önümüzdeki günlerde, 1915 olayları konusunda bir karar tasarısını ele alması öngörülen Almanya Federal Meclisinin, bu tarihi mesele konusunda tarafsız ve yapıcı bir tutum içerisinde olmasını, Türk-Alman ilişkilerine uzun dönem olumsuz yansımaları olacak bir yaklaşım sergilememesini temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı."
Fransa cumhurbaşkanı Hollande'a tepki
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, uzun süre öncesinden ilan ettiği üzere, 24 Nisan 2015 tarihinde Erivan’da düzenlenen ve iddia edildiği gibi geçmişte yaşanan kayıpların anılmasından çok, Türk kimliğine, tarihine ve toplumuna yönelik iftiraların dillendirildiği bir tören şeklinde cereyan eden etkinliklere iştirak ederek, Ermeni anlatısına verdiği desteğini tekrarlamıştır.
Benzer şekilde, Fransa Başbakanı Valls bugün Paris’te, tarihten barış ve dostluk değil, husumet çıkarma üzerine kurulu bir etkinliğe katılarak tarihsel gerçekleri çarpıtan ve hukuku tahrif eden ifadeler kullanmıştır.
Cumhurbaşkanı Hollande’dan, sözkonusu törenler sırasında, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü sürecinde hangi dine ve etnik kökene mensup olursa olsun, tüm Osmanlı vatandaşlarının büyük acılar yaşadıklarını teslim etmesi beklenirdi. Farklı dinlerin mensuplarının acıları arasında ayrım yapmayan böyle bir yaklaşım, kuşkusuz, Fransa’daki 600 bin Türk tarafından da, olumlu ve kucaklayıcı bir davranış olarak görülürdü. Ancak, Fransa maalesef bir kere daha ayrımcı yaklaşımını sürdürmeyi tercih etmiştir.
Fransa'nın bu haksız ve tarafgir tutumu Türkiye tarafından reddedilmekte ve kınanmaktadır.