Minare kararına dış tepkiler artıyor

Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner, İsviçre'de yeni minare yapımına ilişkin düzenlenen referandumda, seçmenin kararının "bir hoşgörüsüzlük ifadesi" olduğunu belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

PARİS - Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, İsviçre'de yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmeyeceğine karar vermek amacıyla düzenlenen referandumda, seçmenin yasağa destek verme yönündeki kararının "bir hoşgörüsüzlük ifadesi" olduğunu belirtti.

Bernard Kouchner, RTL radyosuna yaptığı açıklamada, "bu karardan ötürü biraz kızgın olduğunu, çünkü minare yapılamamasının bir dine baskı yapma anlamına geldiğini" söyledi.

İsviçrelilerin en kısa zamanda bu karardan geri döneceğini ümit ettiğini belirten bakan, "bunun bir hoşgörüsüzlük ifadesi olduğunu ve kendisinin de hoşgörüsüzlükten nefret ettiğini" kaydetti.

Referandumda, seçmenin yüzde 57,5'i yasağa destek vermişti.

Öte yandan Kouchner, Le Figaro gazetesine verdiği demeçte de, İran'ın uranyum zenginleştirme çabalarına değindi ve sorunun diplomasi yoluyla çözümünde Tahran yönetimine "son bir şans tanınması" gerektiğini söyledi.

Fransa Dışişleri Bakanı, daha sert AB yaptırımı getirilmesinin ne derece caydırıcı olacağının sorulması üzerine, "Diyaloğa son bir şans tanıyalım" diye konuştu.

İran'ın, yakıtın kullanılacağı sadece bir nükleer tesisi olmasına rağmen, 10 yeni uranyum zenginleştirme tesisi inşa edeceğine yönelik açıklamasını sorgulayan Kouchner, Tahran yönetiminin, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun taleplerini reddetmesinin büyük bir tehlike arz ettiğini kaydetti.

Karar Almanya'da geniş yankı uyandırdı  

Öte yandan, İsviçre'de yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmeyeceğine karar vermek amacıyla yapılan referandumda, seçmenin yüzde 57,5'inin yasağa destek vermesi Almanya'da geniş yankı buldu.

Berliner Kurier gazetesi, ''İsviçre, Minarelere Karşı Oy Kullandı" başlığıyla verdiği haberde, ''Alp ülkesinin yüzde 57,5'i ülkenin itibarını yıktı'' yorumunda bulundu.

Haberde, Bern hükümetinin, İsviçre parlamentosunun, kiliselerin ve ekonomi birliklerinin 2007 yılında başlatılan minareleri yasaklama inisiyatifine karşı çıktıkları, ancak başarılı olamadıkları belirtildi.

Ekonomi ve turizm birliklerinin, bu referandum sonucunun ülkenin imajına zarar vereceği yönünde endişe duydukları ifade edilen haberde, birliklerin İsviçre'nin çoğulculuk ve din özgürlüğü gibi değerlere sahip çıkması ve ülkenin nefret ve yabancı düşmanlığıyla bağlantılı hale getirilmemesi yönünde uyarılarda bulundukları kaydedildi.

B.Z gazetesi de ''Minare Yasağı Dünyayı Öfkelendirdi'' başlığını kullanarak, Vatikan'ın da bu sonucu eleştirdiğine dikkati çekti.

Frankfurter Rundschau gazetesi de, ''İsviçre Sağa Kaydı'' başlığıyla duyurduğu haberde, İsviçre halkının Müslümanları şoke ettiği belirtildi.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Federal Meclis Üyesi Wolfgang Bosbach, Berliner Zeitung adlı gazeteye yaptığı açıklamada, İsviçre'deki bu sonucunun ciddiye alınması gerektiğini, sonucun Almanya'da geniş çevrelerde bulunan ''toplumun İslamlaşma korkusunun'' bir ifadesi olduğunu kaydetti.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis Üyesi Sebastian Edaty, aynı gazeteye yaptığı açıklamada, İsviçre'deki sonucun problemli olduğunu, din özgürlüğünün garanti altına alınması için çeşitli dinlere mensup insanlar için ibadethanelerin yapılmasına olanak sağlanması gerektiğini, İsviçre'deki gibi bir sonucun Alman Anayasası'na uygun olmadığını kaydetti.

Berlin Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Parti üyesi Bilkay Öney de, İsviçre'de yaklaşık 400 bin Müslümanın yaşadığına ve sadece 4 tane minareli caminin bulunduğuna dikkati çekerek, ''Kendini tarafsız olarak kabul eden bir ülkede 4 tane minare sorun oluyorsa, o zaman Allah oradaki Müslümanlara yardım etsin'' dedi.

Göring-Eckardt, Bosbach'ın sonucun ciddiye alınması yönündeki açıklamasını da eleştirerek, Bosbach'ın ne dediğini düşünmesi gerektiğini sözlerine ekledi.