Mübarekler aday olmayacak
Mısır'da ordu, çatışmaları durdurmak için taraflar arasında tampon bölge oluşturdu. Uluslararası toplumun itidal çağrıları hükümetten kabul görmüyor. Mısır'ın yapılan telkinlere cevabı "kendi işleriyle uğraşsınlar"...
KAHİRE/WASHINGTON - Mısır'da geçen hafta başlayan hükümet karşıtı gösteriler durmak bilmiyor. Dün başlayan çatışmalarda en az 4 kişinin can verdiği bildirilirken, 500'den fazla yaralı olduğu ifade ediliyor. Bölgede görev yapan gazeteciler de şiddet olaylarından payına düşeni alıyor. ABD başta olmak üzere uluslararası toplum, çözüm için devreye girmeye çalışıyor. Devlet Başkanı Mübarek ve oğlunun seçimlerde aday olmayacağı açıklandı.
Mübarek ve oğlu aday olmayacak
Mısır devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in oğlu Cemal Mübarek'in devlet başkanlığı seçimine katılmayacağını duyurdu. Konuyla ilgili açıklamayı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman'ın yaptığı belirtildi.
Ömer Süleyman ayrıca, şiddete yol açanların cezalandırılacağı ve şiddete karışmadığı halde gözaltına alınanların serbest bırakılacağı sözünü verdi.
Cumhurbaşkanı Mübarek, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, eylüldeki seçimlere katılmayacağını açıklamış ancak protestocular Mübarek'in 'hemen gitmesi' talebiyle gösterilerine devam etmişlerdi. Mübarek'in yönetimi 46 yaşındaki oğlu Cemal'e bırakacağı uzun zamandır konuşuluyordu.
Eski bakanlara seyahat yasağı geldi
Mısır Başsavcısı, bazı eski bakanlara seyahat yasağı koydu.
Resmi MENA ajansının haberinde, Başsavcının seyahat yasağı koyduğu eski bakanların sırasıyla eski İçişleri Bakanı Habib El Adli, eski İskan Bakanı Ahmed El Megrabi ve eski Turizm Bakanı Züheyr Grana olduğu, Ulusal Demokratik Parti'nin eski bir üyesi olan Ahmed Ezz'in de ülkeden ayrılmasının yasaklandığı bildirildi.
Haberde, başsavcının, eski bakanlar ve parti yetkilisinin banka hesaplarını dondurduğu da belirtildi.
Silah sesleri duyuluyor
El Arabiya televizyonu, Mısır'ın başkenti Kahire'de gösterilerin yapıldığı Tahrir Meydanı'nda silah seslerinin duyulduğunu bildirdi.
Televizyonun haberinde, Tahrir Meydanı yakınında çatışmalar olduğu sırada silah seslerinin yükseldiği belirtildi.
Ordu 'tampon' oldu
Ordu, rejimin devrilmesini isteyenlerle Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek yanlılarını ayırmak için bir tampon bölge oluşturmak üzere asker gönderdi. Çatışma çıkmasını önlemek için karşıt kamplar arasında 80 metrelik bir mesafe oluşturuldu.
Mısır hukukçular Birliği ise yayımladığı yazılı açıklamada, dün Tahrir meydanında bulunan Mübarek karşıtlarının, Mübarek yandaşlarının açtığı ateşin hedefi olduğunu, birçok ölü ve yaralı bulunduğunu belirtiyor.
Şiddet olaylarına karışanların ordu tarafından tutuklandığı bildiriliyor ancak bununla ilgili net bir sayı şimdilik yok.
Gazeteciler de şiddet görüyor
Çatışmaları izleyen çok sayıda yabancı gazeteci şiddet gördü. Tahrir Meydanı'nda yaşanan çatışmaları takip eden yabancı muhabir, foto muhabiri ve kameramanların, kendileri açısından durumun son derece gergin olduğunu belirtti. Yabancı gazetecilere yapılan saldırıları kınayan Sınırsız Muhabirler Örgütü, BBC, El Cezire, CNN, El Arabiya ve ABC News, muhabirlerinin kalabalığa karışmış sivil polislerin saldırısına uğradığını veya saldırgan davranışına maruz kaldığını açıkladı.
Bu arada TRT temsilcisi Metin Turan da saldırılardan payını aldı. Mübarek taraftarlarının kamera, cep telefonu ve parasını gaspettikten sonra dövdüğü gazeteci, kendi imkanlarıyla kaçarak Türk Büyükelçiliği'ne sığınmayı başardı. Zaman Gazetesi muhabiri İsa Şimşek de tartaklandı.
Son gelen haberlere göre ise Mısır Ordusu, meydan civarında görev yapan gazetecileri toplayarak daha güvenli bölgelere götürmeye çalışıyor.
ABD devrede
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, yurtdışındaki misyon şefleriyle Dışişleri Bakanlığında düzenlediği toplantıda Mısır ve Ortadoğu'daki son gelişmelerin, ABD'nin küresel liderliği için duyulan ihtiyacın önemini ortaya koyduğunu belirterek, "ABD'nin küresel liderliği için kritik bir zamandayız" dedi.
Dışişleri Bakanı Clinton, "Mısır'daki son olaylar ve daha geniş bölgedeki son gelişmeler, birinci sınıf liderliğe sahip olmamızın ne kadar önemli olduğunu ve ayaklarımızın altındaki zeminin ne kadar hızlı değişebildiğini hepimize hatırlatıyor" diye konuştu.
"Mısır'da değişim zamanı geldi"
Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, Mısır'daki şiddet olaylarıyla ilgili olarak, ''şiddet eylemlerinin Mısır yönetimi tarafından kışkırtılıyor olması halinde, bunun derhal son bulması gerektiğini'' söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama ve Amerikan yönetiminin Kahire sokaklarında meydana gelen şiddet eylemlerini şiddetle kınadığını vurgulayan Gibbs, ''Tüm bu süreç boyunca aynı mesajı verdik. Eğer herhangi bir şiddet eylemi Mısır yönetimi tarafından kışkırtılıyorsa, bu derhal son bulmalıdır. Değişim zamanı geldi ve bu zaman şimdi. Mısır halkının ilerleme ve değişimi görmeye derhal ihtiyacı var" diye konuştu.
İsrail, tehdit görmüyor
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Mısır ile bağların korunması gerektiğini belirterek, Mısır'da işbaşına gelecek herhangi bir hükümete, Mısır-İsrail barış anlaşmasının korunmasının öneminin hatırlatılmasının uluslararası toplumun sorumluluğunda olduğunu bildirdi.
Mısır'daki ayaklanmanın bölgede ''uzun yıllar sürecek bir belirsizlik ve istikrasızlık dönemine yol açmasından endişe ettiğini ifade eden Netanyahu, ''Ama eminim ki, Mısır'da, demokrasiyi yerleştirmek, reformlar yapmak ve ölçülü değişiklikler getirmek isteyen bir iktidar, İsrail ile Arap dünyası arasındaki barış sürecinin de ilerlemesine katkıda bulunur'' ifadelerini kullandı.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, şimdilik Mısır'daki olaylardan dolayı İsrail için bir tehdit oluşmadığını belirtti.
Bu arada Mısır'daki gösterileri izlemek için Kahire'ye giden İsrailli 4 gazetecinin tutuklandığı bildirildi. İsrail radyosunun haberine göre, gazetecilerden 3'ü İsrail'in Kanal 2 televizyonu için, dördüncüsü de İsrail'in Arap kentlerinden Nasıra'daki bir haber portalı için çalışıyor.
"Türkiye burnunu sokmasın"
Öte yandan Mısır hükümeti, uluslararası toplumdan gelen iktidarın değişimine yönelik çağrıları reddetti.
Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hüsam Zeki, uluslararası toplumdan gelen çağrıların ardından yaptığı açıklamada, ''iktidar değişimini'' kabul etmediklerini, çağrıların Mısır'daki durumu alevlendirmeye yönelik olduğunu ifade etti.
Zeki, "ABD, İngiltere, Fransa gibi Batılı ülkelerin, hatta Türkiye'nin her durumda rol oynamaya çalışmasını, Mısır'daki gelişmelere burunlarını sokmasını görmek üzücü" diyerek, bu ülkelerin kendi işleriyle uğraşmasını istedi.
"Bu ülkeleri cüretkar ve eşi benzeri olmayan biçimde Mısır halkı adına konuşmakla" suçlayan Zeki, bu durumun hükümet ve halk tarafından reddedildiğini vurguladı.