"Avrupa ekonomisi geride kalıyor"

İngiltere Maliye Bakanı Osborne Euro bölgesini eleştirerek son altı yıl boyunca Avrupa ekonomisinin hız kestiğini vurguladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LONDRA - İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, Avrupa Birliği'nin son altı yıl içerisinde ekonomik büyümede hız kestiğini belirterek, "Aynı zaman dilimi içerisinde Hindistan ekonomisi üçte bir oranında, Çin ekonomisi yüzde 70 oranında ekonomik büyüme kaydetti" dedi.

Osborne, "Avrupa Konferansı" konuşmasında Avrupa ekonomisinin daha güçlü adımlar atması gerektiğini vurgulayarak, "Son altı yıl boyunca Avrupa ekonomisi hız kesti. Aynı zaman dilimi içerisinde Hindistan ekonomisi üçte bir oranında, Çin ekonomisi yüzde 70 oranında ekonomik büyüme kaydetti. Önümüzdeki 15 sene içerisinde, Avrupa'nın küresel üretim çıktısındaki payı yarıya inecek. Hata yapmayalım, kıtamız geride kalıyor" uyarısında bulundu. 

Avrupa Birliği içerisinde güçlü yeni reformların gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret eden Osborne, "Ekonomik başarı olmazsa Avrupa Birliği demokratik olarak meşru olarak değerlendirilemez. Ekonomik kriz boyunca Avrupa kıtasının her yerinde Avrupa Birliğine olan desteğin sert bir şekilde azaldığını görebilirsiniz" değerlendirmesini yaptı.

Osborne, "İki şeye ihtiyacımız var; ilk olarak Avrupa Birliğinde ekonomik güvenliği ve küresel yarışta rekabet etmesini sağlayacak ki bu alanda pek iyi durumda değil ekonomik reformlara ihtiyacımız var. İkinci olarak, Euro birliği Euro biriminin işlerliği konusunda gereken entegrasyon için girişimde bulunuyor. Bizim Euro birliğinde olmayan ülkelerin de Avrupa Birliği içerisinde kalmasını sağlayacak, onların da çıkarlarını ve haklarını koruyacak anayasal reformlara ihtiyacımız var" diye konuştu.

"Bu şekilde devam edemeyiz" 

Avrupa'nın, diğer gelişmekte olan ülkelerin gerisinde kalmaması gerektiğini vurgulayan Osborne, "Angela Merkel, Avrupa'nın dünya nüfusunun yüzde 7'sine sahip olduğunu, dünya ekonomisinin yüzde 25'ini oluşturduğunu, dünyadaki sosyal refah harcamalarının da yüzde 50'sine ev sahipliği yaptığını vurguladı. Bu şekilde devam edemeyiz" dedi.

Uzun yıllar boyunca Avrupa'nın dünyadaki inovasyon ve bilimsel keşiflere öncülük yaptığını anımsatan Osborne, "İki genç çocuğu olan birisi olarak, çocuklarıma Çin'in gelişimini ve Hindistan'ın inovasyonunu görürken 'biz eskiden böyleydik' demek istemiyorum" ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliğinin rekabetçilikte adımlar atması gerektiğine dikkati çeken Osborne, "Zor gerçeklik şu ki eğer Avrupa Birliğinde kalmaya devam etmek istiyorsak Avrupa'nın daha rekabetçi olması gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi için daha sert adımların atılması gerekecek; imkanlarımız ölçüsünde yaşamamız, istihdam piyasamızı daha rekabetçi hale getirmemiz ve serbest ticaretimizi genişletmemiz gerekli" görüşünü dile getirdi.

"Ders vermeye çalışmıyorum"

Avrupa Birliği içerisindeki üye ülkelere "ders verme"yi amaçlamadığını belirten Osborne, İngiltere'de kendisinin göreve geldiği dönemde ülkenin üretimin çıktısının en düşük seviyede olduğunu, bütçenin İspanya'dan, Portekiz, İtalya ve Fransa'dan daha yüksek açık verdiğini hatırlattı. 

Uzun zamandır İngiltere'nin bütçe açığının azaltılması için yoğun bir şekilde çalışıldığını anlatan Osborne, "Bütçe açığımız düştü ama halen Avrupa içerisinde en yüksek bütçe açıklarından birine sahibiz. Bu yüzden uzun vadeli refahımız için zor seçimleri içeren ekonomik planlarımız konusunda yoğun bir şekilde çalışıyoruz" dedi. 

"Yalnız olmadığımızı biliyorum"

Konuşmasında borçlanmanın ve vergilerin azaltılması, daha çok istihdam imkanının sağlanması, sosyal yardımlar ve göç konusunda adımların atılması çağrısında bulunan Osborne, "Yalnız olmadığımızı biliyorum. Birçok komşumuz son yıllarda zor kararlar verdi. Britanya'da bizler onları takdir etmeliyiz" değerlendirmesini yaptı.

Son yıllarda Avrupa'da gerçekleştirilen reformların öncülüğünü Almanya'nın yaptığını söyleyen Osborne, İspanya'nın istihdam piyasası için önemli reformlar gerçekleştirdiğini, İsveç'in eğitim ve sosyal yardım alanlarında reform yaptığını belirtti.

Avrupa'da reformların gerçekleştirilemeyeceğini düşünenlere tam tersini geçen zaman içerisinde ispatladıklarını vurgulayan Osborne, "İngiltere, Kanada, Singapur ve Kore ile yapılan son ticaret anlaşmalarının en güçlü destekçilerinden oldu. Sadece Kanada ile yapılan anlaşma İngiltere için 1,3 milyar sterlin değerindedir" bilgisini verdi.

"Daha fazla adıma ihtiyacımız var"

Avrupa Birliği genelinde bürokratik zorlukların aşılması, bütçenin azaltılması ve yeni serbest ticaret anlaşmalarının imzalanması için başlangıç itibariyle olumlu adımlar atıldığını kaydeden Osborne, "Fakat bunlar pek yeterli değil. Çok daha fazlasına ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

ABD ile Avrupa Birliği arasında imzalanması için görüşmelerine başlanan serbest ticaret anlaşmasının tamamlanması halinde Avrupa ekonomisinin toplam 120 milyar euro ek gelir elde etmesinin tahmin edildiğini anımsatan Osborne, "Bu, Avrupa'da her aile için 500 pound eder. Anlaşma sadece İngiltere'ye yıllık 10 milyar sterlin getirecektir" öngörüsünde bulundu.

Avrupa'da sorunların çözülebilmesi için birlikte "büyük düşünmek" gerektiğini belirten Osborne, İngiltere'nin Euro birliğinde olmamasına rağmen Avrupa Bankalar Birliği ve Avrupa İstikrar Mekanizması gibi yapıların kurulmasını engellemediğine dikkati çekti.

Osborne, şunları da söyledi:

"Çünkü euronun işlevine devam etmesini istiyoruz. Avrupa'da bu para birimini kullananlar için kendimiz için istiyoruz. Eğer avro birliğine üye olmayan ülkelerin de kolektif çıkarları korunmazsa bu ülkeler euroya katılmak ki İngiltere bunun yapmayacak ya da Avrupa Birliğinden ayrılmak arasında seçik yapmak zorunda kalacaklardır. Bu yüzden Euro birliği üyesi olmayan ülkelerin haklarını korumak için savaşıyoruz."