"Baştan başa bir meydan okuma"

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum Ulusal Konseyi'nin aldığı kararları ''baştan başa bir meydan okuma'' olarak nitelendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

LEFKOŞA - KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum Ulusal Konseyi'nin, ''Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmezse AB üyeliğine karşı çıkılması'' da dahil aldığı kararları ''baştan başa bir meydan okuma'' olarak nitelendirdi.

Rum Ulusal Konseyi kararlarıyla ilgili Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) açıklama yapan Denktaş, ''Cumhurbaşkanı Sayın (Mehmet Ali) Talat ve onu devamlı surette desteklediğini açıklayan Türk hükümeti, artık Milli Konsey'in kararlarını iyice değerlendirmeli ve kırmızı çizgilerimizi dünyaya duyurmalıdır'' dedi.

KKTC Meclisi'ne de görev düştüğünü belirten Denktaş, ''Sayın Talat, kırmızı çizgilerimizi açıklamaktan çekiniyorsa Meclis; kırmızı çizgilerimizi tespit edip dünyaya açıklamakla mükelleftir'' diye konuştu.

Rum Ulusal Konseyi'nin, dört günlük maraton toplantıdan sonra milli kararlarını teyit ettiğini belirten Denktaş, ''Rumların vizyonuyla bizim hakkımızın ve Türk milletinin Kıbrıs'la ilgili vizyonu asla bağdaşamaz. Artık kendi kendimizi kandırmaktan vazgeçelim'' dedi.

Denktaş, şöyle devam etti:

''BM, AB ve ABD'nin Kıbrıs meselesine gerçekçi bir teşhis koymadan meseleyi halletme çabası Kıbrıs Türkü'nün 45 yılını alıp götürmüş, eli kanlı, toplu mezarlar mimarı Rum idaresini başımıza meşru hükümet olarak dikmiştir.''

Denktaş, ''AB'nin Rumları, siciline bakmaksızın 'Kıbrıs' olarak üye yaptığını, onların da bu statünün kendilerine kalıcı olacağını zannederek, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'den kendilerini meşru hükümet olarak tanımalarını beklediğini'' kaydetti.

Denktaş, şunları kaydetti:

''Milli Konseyin açıklaması baştan başa bir meydan okumadır. 'Kıbrıs benimdir, coğrafyasıyla, tek halkıyla, ekonomisiyle ve kurumlarıyla birleştireceğiz. Garanti anlaşması geçersizdir. Kıbrıs askersizleştirilecektir. Yerleşikler gidecektir' demektedirler. Kurumları birleştirme Sayın Talat'ın önerisiyle senato seviyesinde başlatılıyor. Bunun arkası Avrupa Birliği'nde gelecektir. AB normlarına uymaz diye bize ne verilmişse alacaklardır. Türkiyesiz AB'ye girmek demek kendi boynumuzu giyotine uzatmak demektir. Artık kendimize gelelim.''