"Erken seçimin yolu açılmalı"
UBP Genel Başkanı, erken seçimin Kıbrıs konusunda başlayan müzakere sürecini olumsuz yönde etkilemeyeceğini belirtti
LEFKOŞA - KKTC'de ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, hükümete, "sivil itaatsizliğin de gündeme geldiği bir ortamda, ivedilikle istifa ederek erken seçimin yolunu açması" çağrısında bulundu.
Ertuğruloğlu, düzenlediği basın toplantısında, erken seçimin Kıbrıs konusunda başlayan müzakere sürecini olumsuz yönde etkilemeyeceğini kaydetti. "Ülkenin hiç de onaylayacakları bir durumda olmadığını" ifade eden Ertuğruloğlu, "zorlama bir Kıbrıs konusuyla ilgili sürecin gündemde tutulduğunu" öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve hükümetin "erken seçimi gündemden düşürme, halkın dikkatini olması gerekenden başka yöne çekme adına zorlama bir yöntemle, olumlu bir netice vereceği yönünde kimsenin beklentisi olmayan bir müzakere sürecini canlı tutmaya çalıştıklarını" savundu. Ertuğruloğlu, "Hükümetin iç ve dış tüm politikalarıyla iflas ettiğini" iddia ederek, "Bu hükümetin yapması gereken bir tek şey kalmıştır, bir an önce istifa edip erken seçimi gerçekleştirecek sürecin başlamasına fırsat vermektir" dedi.
"Müzakere sürecinde ciddi tehlikelerle karşı karşıyayız"
"Kıbrıs Türk halkının bu kadar hayattan bezdirildiği bir ortamda Kıbrıs konusuyla ilgili zorlama müzakere sürecinde çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu da görmezden gelmeyelim" diyen Ertuğruloğlu, "halkın böylesi bir ortamda oluşacak psikolojisiyle, müzakere masasında oturanların kendilerini ne kadar güçlü hissedeceğinin tartışma konusu olduğunu" kaydetti.
KKTC siyasi partileri olarak birinci önceliklerinin KKTC'ye yönelik olması gerektiğini vurgulayan Ertuğruluoğlu, "KKTC'yi ne kadar güçlendirirlerse, müzakare masasında ve Rumlar tarafından o kadar ciddiye alınacaklarını" söyledi. Rumların müzakerelerdeki tavrının ortada olduğunu, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın tutumunun "alaycı"' olduğunu ve "zamana oynadığının belli olduğunu" savunan Ertuğruloğlu, "Böylesi bir ortamda müzakere masasında karşılıklı al-ver prensibine dayalı bir süreç beklemek mümkün değildir" dedi.
Kıbrıs konusunda mutlaka "kırmızı çizgiler" olması gerektiğini ifade eden Ertuğruloğlu, "kırmızı çizgilerin" bir anlaşmasının önünde engel olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Ertuğruloğlu, "KKTC devletinin egemen varlığını müzakere süreçlerinde anlaşmayı engelleyici bir faktör olarak yorumlayan zihniyeti şiddetle kınıyorum. Bu kesinlikle ve kesinlikle taviz verilecek bir olay değil" dedi.
Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin sulandırılmasına karşı olduklarını ve Türkiye'nin garantisinden başka garanti kabul etmediklerini vurgulayan Ertuğruloğlu, "Toprak konusu bizim açımızdan sınır düzeltmenin ötesine geçemez. Güzelyurt'u verelim, Karpaz'ı verelim, şurayı verelim, burayı verelim, yok böyle bir şey" dedi.