"Suriye devleti parçalanıyor"
ABD Başkanı Barack Obama, "Suriye'de sahada korkunç bir durumun" olduğunu belirterek, Suriye konusunun ABD'nin en yüksek ulusal önceliklerinden biri haline geldiğini belirtti
WASHINGTON - ABD Başkanı Barack Obama ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Beyaz Saray'da başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
ABD Başkanı Obama, Suriye konusuyla ilgili olarak, kimyasal silahların imhası sürecinde Suriye'nin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini ve bunu sağlamak için Rusya'nın da sorumluluğu bulunduğunu söyledi.
"Suriye devleti parçalanıyor"
Bir gazetecinin, görüşmede Suriye konusunda ne gibi ilave somut adımları ele aldıklarına dair sorusu üzerine Obama, "Suriye'de sahada hala korkunç bir durumla karşı karşıyayız. Hiç kimsenin buna itirazı olduğunu sanmıyorum. Şurası kesinlikle açık ki, her geçen gün Suriye'de daha fazla insan acı çekiyor. Suriye devletinin kendisi parçalanıyor. Bu Suriye için kötü, bölge için kötü, küresel ve ulusal güvenlik için kötü, çünkü biliyoruz ki, uzun vadede bizi tehdit edebilecek bir biçimde, Suriye'de belirli yerlerde oluşan boşluğu dolduran aşırılık yanlıları bulunuyor. Dolayısıyla bu bizim en üst ulusal güvenlik önceliklerimizden biri ve biliyorum ki François (Hollande) da, Avrupa'daki ve bölgedeki ortaklarımızın birçoğu da aynı şekilde düşünüyor" diye konuştu.
"Cenevre hedeflerini başarmaktan henüz çok uzağız"
Cenevre görüşmelerinin hedefinin, soruna siyasi bir çözümün bulunmasını işaret ettiğine değinen Obama, "İlk Cenevre konferansı, Suriye devletini koruyacak, hiçbir tarafın üstünlük kurmaması için Suriye içerisindeki çeşitli mezhepsel çıkarlar arasında uyumu sağlayacak ve bir normallik görünümüne dönmemize ve yerlerinden olan tüm insanların geri dönmeye başlamalarına izin verecek bir geçiş sürecine yönelik taahhüt ortaya koydu. Bunu başarmaktan henüz çok uzağız" dedi.
Son görüşmeler turunda, Esed rejimiyle ilk kez aynı odada doğrudan görüşen muhalefetin uyumlu, tutarlı, sağduyulu bir pozisyon içinde olduğunu, buna karşılık rejimin yanıt verir bir tavır göstermediğini kaydeden Obama, "Sadece Esed rejimine baskı uygulamaya değil, Rusya ve İran gibi ülkelerin de katliamın sürmesinin ve ülke içerisinde meydana gelen çöküşün hiç kimsenin çıkarına olmadığını kabul etmelerini sağlamak için çaba göstermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Obama, somut adımlar noktasında, hem ABD hem de Fransa'nın ılımlı muhalefeti desteklemeye devam ettiğini, olağanüstü boyutlarda insani yardımlar sağlamayı sürdürdüklerini kaydetti. Şu andaki meselelerden birinin, insani yardımlara erişim noktasında yaşandığını ifade eden Obama, bugün de BM Güvenlik Konseyi'nde bu konuda bir tasarı üzerinde tartışıldığına dikkat çekti.
Güvenlik Konseyi'nin içerisinde bu tasarıya dair büyük oranda destek olduğuna, Rusya'nın ise destek vermeyi reddettiğine işaret eden Obama, Ruslara, bir yandan bu tür bir tasarıyı engelleyip, diğer yandan "Suriye halkının refahı hakkında endişeliyiz" diyemeyecekleri yönünde çok net mesaj gönderdiklerinin altını çizdi.
"Hiç kimse hayal kırıklığını inkar etmiyor"
"Hiç kimse burada olağanüstü bir hayal kırıklığı olduğunu inkar etmiyor" diyen Obama, başkanlığı boyunca, Amerika'nın ulusal güvenlik çıkarları için askeri eyleme başvurma hakkını saklı tuttuğunu her zaman ortaya koyduğunu hatırlattı. Obama, "Ancak bu akıllıca uygulanmalı" dedi.
Kimyasal silahlar konusunda, Fransa ile birlikte, Suriye eğer adım atmazsa kendilerinin harekete geçmeye hazır olduğunu ilan ettiklerini anımsatan Obama, bunun sonucunda, "Suriye ve Rusya'nın ilk kez, kimyasal silahların varlığını ve bu kimyasal silahların ortadan kaldırılması için çok kapsamlı bir anlaşmayı kabul etmeleri gerektiği neticesine vardığını" belirtti.
Rejimin bu süreçte bazı zaman sınırlamalarına uymadığını, diğer taraftan, Suriye içerisindeki tüm kimyasal silahları kaydettiklerini ve bunların bir kısmının ortadan kaldırıldığını kaydeden Obama, Suriyeliler ve Ruslarca, bu silahların tümünün ortadan kaldırılması gerektiği yönünde bir teyidin ortaya konduğunu ve bu yolda somut adımların atılmakta olduğunu dile getirdi. Obama, "Baskıya devam edeceğiz, ancak şu anda, başarısız olunması halinde neticeler içeren bir BM yetkisi var, daha önce bu yoktu" dedi.
Şu anda soruna askeri bir çözümün olduğunu düşünmediklerini ifade eden Obama, "Ancak durum akışkan ve bu sorunu çözmek için mümkün olan her yolu araştırmaya devam ediyoruz. Çünkü Suriye halkına olanları görmek sadece yürek parçalıyıcı olmakla kalmıyor, bölgenin tümü için de çok tehlikeli, bundan olumsuz etkilenen Lübnan ya da Ürdün gibi dostlar, müttefikler ve ortaklar dahil" diye konuştu.
"Kimyasal silahları yok edilmeli"
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ise Cenevre 2 konferansının tek amacının Suriye'de siyasi geçişi mümkün hale getirmek olduğunu belirterek, bu bağlamda demokratik muhalefeti, Cenevre'ye gitme ve kendilerini demokratik değişim sürecine adamaya hazır olduklarını göstermeleri noktasında teşvik ettiklerini söyledi.
Anlaşmaya uymama durumuna yönelik BM Güvenlik Konseyi tasarısı çercevesinde kurallar oluşturulduğunu hatırlatan Hollande, "Bu önlemlere başvurmalı ve onları uygulamalıyız. Kimyasal silahlar tamamen yok edilmeli ve (bu noktada) tam bir baskı uygulanmalı" diye konuştu. Hollande, ayrıca, "Ondan sonra seçimler var. Biz demokratik muhalefeti desteklemeyi seçiyoruz. Cenevre Konferansı'nda müzakeler devam edecek olsa da demokratik muhalefetin bir alternatif olmasından emin olmayı seçiyoruz" ifadesini kullandı.